"Piyano çaldığını bilmiyordum"
Yoongi bana bakarak gülümsedi..
"En sevdiğim hobimdir, müzik benim tutkum"
Gülümsedim..
"Çalar mısın? Merak ediyorum da"
Gülümseyerek yaklaştı ve elimi elleri arasına hapsedip öptü.
İçim gıdıklanmıştı bir an.."Elbette hayatım"
Gülümsedim..
O ise piyano başına geçti ve ilk önce parmaklarını tuşlarda gezdirdi..
Çalmadı, sadece gezdirdi..Ardından duyduğum melodiler ile otomatikman gözlerimi kapattım..
O çaldıkça ben oturduğum koltukta iyice gerindim..
Gülümsedim.."Hoseok"
Gözlerimi açtım..
"Hım?"
Gülümseyerek yanıma yaklaştı..
"Beğendin mi?"
"Çok beğendim..saatlerce çalsan dinlerim, inan"
"Düğünümüzde ben çalarım o zaman"
Birden bire öksürük krizine girmemle gülmesi bir oldu..
"Evlenmek mi?"
"Evet, yoksa sen benimle sadece gönül mü eğlendirmek istiyorsun"
"Hayır hayır, saçmalama..sana aşığım ben"
Gülümsediğini buradan bile görebiliyordum ama o inatla trip atıyor gibi yapıyordu..
"Yoongi..bu davranışların sanki biraz...uke gibi"
"Höşt ulan.."
Kahkaha atmaya başladım..
"Gülme hoseok"
Gülmem istemsizce durmuyordu çünkü tepkisi gerçekten komikti..
Yanıma yaklaştı..
"Eğer gülmeyi kesmezsen, ilk sevişmemizde sana acımam"
Durdum ve bu onu güldürmüştü..
"Uslu çocuk.."
***
"Ahlaksız...terbiyesiz.."
"Duyuyorum"
"Duy diye yapıyorum zaten..dursana..ya dur"
"Durdum Hoseok"
"Ne oluyor oppa?"
"Sen karışma Noona"
"Hoseok'un heyheyleri üstünde.."
"Sen bana heyheyli mi dedin? Az önce ne dediğini söyleyeyim mi?"
"Söyle.."
Derin bir nefes alıp verdim..beni sinirlendirmeyi başarmıştı.
"Bak söylerim, yemin ederim"
Omuz silkti..
Bakışlarımı hemen bir bana birde Yoongi'ye bakan Hyunjoon noonaya çevirdim.."Senin bu abin, bana ahlaksız teklifte bulundu..neymiş, bana acımayacakmış, duyuyor musun Noona? Terbiyesiz.."
"Yalnız hoseok, sen kendini rezil ettin şu an çünkü ben yanlış bir şey söylemedim"
Hyunjoon Noona gülmeye başladı..
"Ben de bir şey sandım Hoseok..Yoongi oppa, seni sevmeye başlandığından beri bunu söylüyor"
"Ne yani? Benimle sevişmeyi mi?"
Birbirimizle bu kadar açık konuşmak beni şaşırtmıştı..
Kafa salladı..
Koşarak, kapıya vardım ve ceketimi dolaptan aldım.."Hoseok nereye?"
Duymazlıktan gelip kapıyı açarak çıktım evden..
"Siktir..yağmur sen de yağ, yağ aferin"
Sırılsıklam eve gidecek, annemden bir sürü azar işitecektim..
Aniden kolumdan tutulup durdurulmamla şaşkına döndüm..
"Islanıyorsun, ne yaptığını sanıyorsun sen?"
"Bırak kolumu"
"Ne bu hoseok? Ne oldu şimdi?"
Kolumu hızlıca çektim..
"Birde sen bana sormuştun, benimle eğleniyor musun diye..asıl eğlenen senmişsin"
"Ne saçmalıyorsun?"
"Hyunjoon Noonayı duymadın mı? Beni sevmeye başladığında beri arzuluyormuşsun.."
"Evet"
Deli gibi kahkaha attım..
"Hadi geri gidelim, hasta olacaksın"
"Birde itiraz etmiyorsun..neyim ben, seks oyuncağı mı?"
"Saçmalama! Seni arzuladım doğru, ama kötü niyetle değil..seni yatağımda istedim, sana sarılmak istedim..Hyunjoon olayı abarttı biraz, ona hık desen sana destan yazar saçma sapan...ben seni istedim Hoseok, bedenini istedim..ama sadece sarılmak için, hissetmek için..aksi takdirde asla sen istemeden sana dokunmam"
Yağmurdan dolayı ıslanan saç tutamlarına baktım..
Gözümden yaş aktığını görüyor muydu?"Ağlama..üzgünüm, cidden"
Evet, görüyormuş..
Sıkıca sarıldım.."Sana aşığım, sana cidden çok aşığım ve sonucu ne olursa olsun, benim peşimden gelecek dahi olsan dışarı çıkarken üzerine bir şeyler giy, hasta olacaksın sonra"
••
Ağlıcam...
Finale son 2..Umarım beğendiğin bir bölüm olmuştur..
Birde şuna açıklık getireyim..
Bazı bölümler değişmiştir..
Bir daha değişim olmamak şartıyla..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teacher || Sope
Fanfic"Ben bir öğretmen olarak sana öğretemedim ama sen bir öğrenci olarak aşkı çok güzel öğrettin Hoseok" ©daisyoonora