Guernica

31 5 7
                                    

   1 haftadır her gün resmimde yeni değişiklikler yapıyordum. Tuval yatağımın hemen yanındaki çalışma masamda duruyordu ve her sabah yaptığım gibi kalktığımda öncelikle resme baktım. Hala mükemmel değildi, istediğim gibi değildi ama daha ne yapabileceğimi de bilmiyordum. Her resmimde yaşıyordum bunu, hiçbir resmim yeterince güzel olmuyordu. Herkes aksini inkar etse de... Kendime güvenmek en büyük problemimdi...

   O sırada Gece beni uyandırmaya gelmişti, uyandığımı görünce şaşırdı.

"Vaay ilk defa kendi başına uyanmışsın, şaşırdım doğrusu... " deyip gülümsedi.

"Kahvaltı hazırlarken çok ses çıkarıyorsun" dedim ve ekledim "Ayrıca ne zaman aynı şarkıları dinlemeyi bırakacaksın? Yani Kaan Tangöze bile kendi sesini bu kadar duymuyordur..." dediğimde söylediğime güldü.

"Sen Kaan abiyle arama gireceğine gel de kahvaltı edelim" dedi ve odadan çıktı. Pijamalarımı değiştirmeye gerek duymadan kahvaltı masasına oturdum. Birkaç dakika içinde babam geldi, daha sonra ise annem elindeki çayları bırakıp masaya oturdu. Sohbet ederek kahvaltı yaptık ve sonra babam işe gitti, biz de masayı topladık.

   Odama gittim ve resmime bakmaya başladım. İkizim geldiğinde ne düşündüğümü biliyormuş gibi konuştu.

"Resmin gayet güzel Güneş, hiçbir yeri değiştirmene gerek yok. Emin ol herkes beğenecek." dedi her zamanki neşesiyle.

"Ya ben? Ben ne zaman beğeneceğim kendi resmimi?" diye sordum belki bir umut, bana güzel ve kesin bir cevap verir diye.

"Salaklık yapmayı bıraktığın zaman" dedi ve kestirip attı. Zoruma gitse de haklıydı, resmimde bir kusur bulamadığım halde beğenmemiştim. İkizime güvenerek tabloyu resim çantama yerleştirdim ve giyinmeye başladım.

   Evden biraz erken çıkmıştık bu nedenle kursa da normalden 20 dakika kadar erken gelmiş oldum. Sandalyeye oturdum ve resmimi yerleştirdim. Resmime biraz baktıktan sonra Instagram'da gezinmeye başladım, hiçbir şey yoktu yine... Instagram'dan çıkıp Twitter'a girdim, orada da pek bir şey yoktu. WhatsApp, Pinterest, Wattpad derken kapının açılma sesini duydum. Ayşe hoca gelmişti, hemen telefonumu kapattım. Hoca bizimle selamlaştıktan sonra konuşmaya başladı.

"Çocuklar öncelikle size özür dileyerek bir şey söylemek istiyorum, bugün acil bir işim çıktığı için dersimiz kısa sürecek." dedi tedirgin bir ifadeyle "Bu yüzden bu süreyi iyi değerlendirelim. Şimdi sizden resminizi bu tarafa çevirmenizi istiyorum." dedi. Herkes resmini çevirince hoca devem etti "Şimdi grupları oluşturalım" diyip herkesi çizdikleri kişilerle eşleştirdi. Çoğu kişinin çizdiği kişi de onu çizen kişiyi çizmişti, bizde olduğu gibi...

   O çocuk da beni çizmişti. Kendimi asla çirkin biri olarak görmedim ama asla bu çocuğun çizdiği kadar güzel olduğumu da düşünmedim. Hayretle resme baktıktan sonra çocuğa döndüm ve çocuk tam bir şey söyleyecekken Ayşe hoca konuştu.

"Çocuklar şimdi resimlerinizi alıp partnerlerinizle yan yana oturun." sınıfta çıkan 1-2 dakikalık karışıklık sonucu herkes partnerinin yanında oturuyordu. Ayşe hoca memnuniyetle gülümsedi.

"Şimdi size yine ödev vereceğim." dediğinde tüm sınıf ofladı. Ayşe hoca güldü ve konuşmaya devam etti. "Dersin sonuna gelmeden size geçen haftaki resmin hikayesini anlatacağım ve siz de bir grup olarak ödev yapacaksınız." dedi. Sınıftan bir kız elini kaldırıp bir soru sordu.

"Hocam ödev ne onu anlamadım?" deyince hoca güldü.

"Kızım acele etme. Sanat bir sabır işidir. Geçen haftaki tabloyu anlatayım öyle ödevinizi açıklayacağım." dedi. Meraklanmıştım doğrusu. Çünkü geçen hafta her ne kadar araştırmak için kendime söz vermiş olsam da eve gidince unutmuştum. Hoca tabloyu tekrar çıkardı ve konuşmaya başladı.

GuernicaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin