2361 kelimelik 1.bölüm. 🌷
Herkese iyi okumalar, beğenirseniz oy vermeyi ve yorumlamayı unutmayın.
Okuyan herkese teşekkürler! ❤
🥀
birinci bölüm: düşüş
Tony, nefesinin altından Highway to Hell mırıldanırken boy aynasının karşısına geçip kıyafetine göz attı. Bu akşamki parti için klasik bir kot pantolon, göğsünü saran ve yeni yapmaya başladığı kaslarını kâfi miktarda belli eden beyaz bir tişört ve üstüne de bol, kırmızı ekoseli bir gömlek tercih etmişti. Birkaç saniye daha aynada kendine baktıktan sonra tişörtünü kot pantolonun belinden içeri soktu ve kemer takmaya karar verdi. Siyah kemeri taktıktan sonra son kez aynada kendine baktığında beğeniyle mırıldandı ve saçlarını her zamanki gibi kendi haline bırakıp aşağıya indi.
Bu gece parti muhteşem geçecekti, çünkü partiyi Tony düzenliyordu ve Tony Stark her zaman efsanevi partiler düzenlerdi.
Aşağı indiğinde hazırlıklara son bir kez göz attı ve hazırlanan atıştırmalıklardan birkaç tane ağzına attı. MIT'te gittiği tüm o boktan ev partilerinden sonra Tony iyi bir ders almıştı. Diğer gençlerin aksine onun partilerinde her zaman en iyi içkiler, en iyi müzikler ve atıştırmalıklar olurdu. Yirmili yaşlarına gelmiş olmasına rağmen her ev partisinde içindeki azgın ergen ortaya çıkanlar için ise, Stark Malikânesinde fazlasıyla sessiz köşe ve oda vardı.
İçten içe ailen evden gittiği an bir parti düzenlemenin ergence bir davranış olduğunu biliyordu. Sonuçta Tony artık 21 yaşında bir erkekti ve alması gereken bir sürü sorumluluk vardı, böyle şeylere vakit ayıramazdı, sen artık bir yetişkinsin Tony, böyle hoyrat davranamazsın, bu hem seni hem Stark soyadını hem de Stark Endüstriler'ini lekeliyor vesaire vesaire...
Evet, Tony 17 yaşında MIT'ten mezun olmuş ve o günden beri fizik, makine ve elektrik mühendisliği üzerine sayısız kez doktora yapmıştı. Ama aynı zamanda Tony bugün Noel'i ailesiyle birlikte geçirmek için onca yol gelmişti ve yine ekilmişti. Üstelik Jarvis'i de yanlarında sürüklemişlerdi.
O yüzden, evet, Tony Stark ailesi evde olmadığından devasa bir parti düzenliyordu ve zerre umurunda değildi. Üstelik bu parti sayesinde bu akşam bal ayıcığıyla görüşebilecekti, onu çok özlemişti.
Bu sırada gelen zil sesiyle kimin geldiğini anlayarak kapıya doğru koştu ve açtığında Rhodey tam karşısında duruyordu.
Tony neşeli bir sesle, "Bal ayıcığım!" diye bağırarak onu karşıladı.
Rhodey ise yalnızca gözlerini devirdi. "Bu lakap hakkında ne düşündüğümü bildiğini sanıyordum, Tony."
Tony dramatikçe elini kalbinin üzerine götürdü, gözlerini masumca irileştirdi. "Aylardır asker yolu gözlemek yeterince zorken, sonunda kavuştuğumuzda bana böyle davranıyorsun bir de! Kalbimi kırıyorsun ornitorengim, yoksa sen beni özlemedin mi?" Kirpiklerini kırpıştırarak ona baktı, Rhodey defalarca ona böyle yapınca şapşala benzediğini söylemişti. Fakat etkisi kaçınılmazdı.
Rhodey'in yüzündeki sahte ifade anında silinirken, hafifçe güldü ve tek elini Tony'nin omzuna atıp ona sıkıca sarıldı. "Tabi ki özledim, Tones." Bir eliyle sırtını sıvazlayıp hafifçe vururken, diğer eliyle de her zamanki gibi yeterince karışık olan saçlarını daha da karıştırmayı ihmal etmedi; Tony de her zamanki gibi sinirlenmiş gibi yaparak geri çekilmeyi ve eline vurmayı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lust For Life • Winteriron
Fanfiction"Yaşamak istiyorum," diye fısıldadı gözyaşları arasında. "Yaşamak istiyorum, James."