"bir varmış bir yokmuş"

kirpiklerine göm beni;;

Gülüşünle kurumuş toprakları yeşertirken bir tebessümü esirgiyordun dünyadan. Gökkuşağı rengiydi kirpiklerin.

Günaydın sihirli dudaklı prens.

Sanırım nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum ama seni sıkmaktan korkmaya başladım. Bana fazla iyi geliyorsun..sanırım ben de seni değiştiriyorum. Bu çok güzel lakin bazen seni fazla sıktığımı düşünüyorum. Sebebi ne bilmiyorum. Birbirimize böylesine iyi gelirken kötü şeyler olsun istemiyorum. Çünkü biz çok güzeliz sevgilim„her şeyden herkesten çok daha güzeliz birlikteyken.

Ilık bir yaz gecesi deniz kenarında ateşin yanında otururken arkadan gelen hafif müzik gibisin. Huzurlu ve bir o kadar sakin. Yaz geceleri ne güzeldir sevgilim..bizim kadar olmasa da çok güzel.

Yine ılık bir yaz gecesi ışıklandırılmış balkonumuzda bir battaniyenin altında papatya çaylarımızı içip müzik eşliğinde seninle sohbet etmek ne hoştur sevgilim. Bir ölü papatya kadar hoştur.

Beni o güzel kirpiklerine göm sevgilim. Lakin orası her yerden çok daha güzel. Orası kalbin kadar güzel. Beni sevdiğini biliyorum..belki orada gömülü olursam boğulmamı istemediğin için ağlamazsın. Elmastan değerli göz yaşların akmaz, israf olmazlar.

Hayallerimin en güzel olduğu noktasın sevgilim. Senden başlıyor bu güzel hayaller ve bize kadar ilerliyorlar.Mutlu olduğumu hissediyorum. Mutluluğu hissettiriyorsun. Bir yaz gecesi gibi. Huzuru senin kollarında buluyorum.

Anlatmakla bitmiyor güzelliğin. Benim için en güzel şey sensin, ardından gelen şey ise papatyalar. Papatyalardan bile çok sevdim seni sevgilim. Anlaman için yeterli olur bu belki. Papatyalar benim her şeyimken sen geldin ve her şeyim oldun.

Uzatmayayım sevgilim. Kendimi bekletiyorum bunları yazmam karşılığında. Seni oyalamak ve sensiz kalmak istemiyorum.

Kirpiklerine göm beni.