Beauty Within | Taejin

"Sahte Eş"

Merhabalar.

Satır arası yorumlarınızı okumayı çok seviyoruz bu yüzden birazcık yorum rica ediyorum sizden.

Keyifli okumalar.

Taehyung mutfağa girip ayakkabılarını havayı tekmeleyerek bir kenara fırlattı. Tezgaha koyduğu donmuş meyveleri ve biraz sütü blendırdan geçirerek kendine bir içecek yaptı. Savsak adımlarla doğruca odasına gidip dolabındaki yuvasına girdi. Keyifsizce dizlerini kendine doğru çekip köşeye sıkıştı.

Babasının "Taehyung, o sen misin?" dediğini duydu. Cevap vermek istese de üzerine oturan sıkıntı diline kilit vurmuş gibiydi. Minho yavaşça Taehyung'un yatak odasının kapısını açtı ve onu dolabın içinde otururken gördü. "TaeTae, erken dönmüşsün."

"Evet..." diye fısıldadı.

Minho dolabın önüne oturdu. "Sorun nedir? Yuvana sadece gerçekten üzüldüğün zaman girersin sen..." Taehyung dizlerime sıkıca sarılıp sessizce sızlandı. "TaeTae, Appa ile konuş, sorun ne tatlım?" Oğlunun acı içindeki sesini duyduğunda kalbi kırıldı, bedeni titremeye başladı. Minho elini sırtına atıp hafifçe ovuşturdu. "Kendini hazır hissettiğinde konuşuruz, ben buradayım."

Taehyung boğazınındaki düğümlerin acısıyla kısıkça konuştu. "Bugün işimden ayrıldım."

Babasının gözleri büyüdü. "Ne? Niye ya?"

Taehyung kazağının ucuyla gözlerini sildi ve olanları bir bir anlattı. Ağlaması biraz durulurken çaresizce konuştu. "Appa, beni çirkin yapacak bir iksirin var mı? İnsanların neden görünüşümü bana karşı kullandıklarını anlamıyorum. Sanki omega olmamın kötü bir şey olduğu yetmezmiş gibi, güzel bir omega olmamı çok büyük bir suçmuş gibi gösteriyolar. Bu, bu çok aptalca. Görünüşümün neden bu kadar umurlarındaki?" Akmakta olan burnunu gürültüyle çekti.

Minho iç çekti. "Fiziksel olarak güzelsin Taehyung-ah, ama bundan daha fazlası var.Bu senin yeteneğin."

Taehyung kafasını babasına çevirdi.
"Yeteneğim mi? Senin veya annemin sahip olduğu güçlerin hiçbiri bana aktarılmadı ki? Bunu çocukluğumdan beri biliyoruz. "

Minho başını salladı ."Bizim yaptığımız gibi sihir yapma gücün olmayabilir, ancak bu, belli yeteneklere sahip olamayacağın anlamına gelmez. Bu yetenekler senin kontrolünde olmayıp doğuştan sahip olabileceğin türden. Gülüşün, insanların ruh halini iyileştiriyor, enerjin sana güzel bir aura katıyor ve içinin güzelliği, dış güzelliğinin daha da parlamasını sağlıyor."

Taehyung dişlerinin arasından konuştu. "Şimdi ben bunun yüzünden asla avukat olamayacak mıyım? Vazgeçeciğim, birinin eşi olup onun yavrularını mı taşıyacağım yani?"

"Tabii ki hayır! Sakın vazgeçeyim deme! Vazgeçersen başarısız olursun. Çabalamaya devam edersen seveceğin bir büroda avukat olacaksın. Başını dik tut." Minho hafifçe gülümsedi. "Başaracağını biliyorum."

Taehyung'un gözlerinden daha çok yaşlar akmaya başladı. "Appa, çok teşekkür ederim. Sensiz ne yapardım bilmiyorum." Kollarını babasının omuzlarına atıp sımsıkı sarıldı.

"Düzeltme, ben sensiz ne yapardım bilmiyorum. Senin gayretlerini görmek beni de daha çok çalışmaya itiyor. İkimiz de istediğimizi alacağız, buna inanıyorum. İçeceğini iç ve biraz dinlen, olur mu?"

Taehyung babasının sözleriyle kafasını küçük bir çocuk gibi salladı. "Annemin çekmecemdeki fotoğrafını verebilir misin?"

"Elbette." Kenarları eskimiş vesikalığı Taehyung'a uzattı. "Peluş oyuncaklarından birini ister misin?"