Seoul Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi*****
"Hyung, lütfen. Lütfen üstlerinle konuş ve bu hasta için kendime çok güvendiğimi, onu çok istediğimi söyle."
Geldiğinden beri bu kaçıncı lütfeniydi bilmiyordu fakat gerekirse ayaklarına kapanacaktı. Bu hastayı almak istiyordu, almak zorundaydı.Doktor Oh, hastanedeki yeni doktorlardan biriydi. Artık adını duyurmak ve mesleğinde en iyisi olmak için elinden geleni yapmak istiyordu. Bu yüzden herkesten köşe bucak saklanan hastanenin en tehlikeli hastası olarak bilinen hastayı almak istiyordu. Fakat bu hastayı almak isteyen sadece kendisi değildi. Neredeyse tüm doktorlar bu hastayı istiyordu. Bunda ülkenin önemli ailelerinden birinin bir üyesi olmasının çok büyük katkısı vardı fakat bu ailenin hangi aile olduğu ya da hastanın kim olduğu sır gibi saklanıyordu.
Bu hasta neredeyse 10 kez hastaneye yatırılmış ve temiz raporu alıp tekrar çıkmıştı fakat olayın aslında öyle olmadığı, hastanın neredeyse 10 kez kaçtığını ve yönetim kurulunun hastanenin adını lekelememek adına böyle bir yalan uydurduğu dedikodusu hastanedeki personeller arasında konuşuluyordu. Hastanın çok zeki ve tehlikeli olması, Sehun'u korkutmak yerine kanını karıncalandırıyordu. Bir başka dedikodu da bu hastaya ait kasetlerin olduğu dedikodusuydu. Kasetlerde işkence ettiği birkaç adamı videoya alıp onlara özür dilettirdiği söyleniyordu. Doktor Oh'un tüm bunları nasıl bildiğine gelirsek, hastanenin ayaklı gazetesi olarak bilinen Kim Jongdae ev arkadaşıydı ve Sehun tüm dedikodulardan bu şekilde haberdar oluyordu. Bu hasta hakkında bilgi sahibi olmasında Jongdae'nin katkısı vardı fakat en büyük katkı payı şu an hastayı almak için dil döktüğü Kim Junmyeon'undu. Yönetim kurulu başkan yardımcısı Prof. Dr. Kim Junmyeon, Sehun'un öğretmeni olmasının yanısıra Sehun'un buralara gelmesinde büyük payı olan ve Sehun'un ailesi olarak gördüğü tek insandı.
"Yeni mezun olduğun ve henüz tecrübeli olmadığın için bunu onaylayacaklarını sanmıyorum fakat senin için konuşacağım."
Sehun, bu fırsatın onun kariyeri için önemli bir adım olduğunu biliyordu ve hastaneye geldiğinden beri ilk kez bu kadar heyecanlı hissediyordu. Junmyeon'un ona yardım edeceğini biliyordu fakat bunu onun ağzından duymak onu çok mutlu etmişti.
"Çok teşekkür ederim, hyung." Junmyeon'a sarılmıştı. "Seni hayal kırıklığına uğratmayacağımdan emin olabilirsin."
Junmyeon sarılmasına karşılık verip şakayla karışık azarlarcasına konuştu.
"Teşekkürlerini seçildiğin zamana sakla, henüz hiçbir şey bitmiş değil."
Psikopat olmasının yanısıra, hastanenin sahibinin bir yakını olduğunu söylemişti Jongdae ve hastanenin kime ait olduğu da en başından beri gizli tutuluyordu. Bu da yetkilileri bu konuda daha tedbirli yapıyordu. Hastanenin en iyi doktorlarını bu hasta konusunda çok çalışmaya teşvik etmişlerdi fakat hasta bir türlü tedavilere yanıt vermiyordu ve bu da hastanın doktorunun sürekli değişmesine neden oluyordu. Hastanın konumu tüm hastaneyi baskı altına alıyordu.
Hastanın konumundan dolayı hastane çok tedbirli davranıyor ve en ufak hatada ya da ilgisizlikte doktorun değişmesine karar veriliyordu. Bu hasta için de çok sakıncalı durumdu fakat aileye bu durumu bir türlü anlatamadıklarını Junmyeon üstü kapalı bir şekilde anlatmıştı.
"Fakat, hasta ile ilgili bir şeyler bildiğini bilmeyecekler. Onlara sadece senin çok hırslı ve başarılı bir doktor olduğunu, sana da bir şans vermelerini, denemekten zarar gelmeyeceğini söyleyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obey or Die [sekai]
Fanfiction'Benden korkmuyor musun?' 'Senden korkmalı mıyım?' 'Ülkenin en donanımlı akıl hastanesindeki en tehlikeli hasta olarak biliniyorum. Bilmem, korkmalı mısın?'