Hoseok uzaklaştı ve dudaklarına dokundu. Biraz titriyordu, Yoongi'nin tepkisinden korkuyordu. Yoongi'nin dudaklarına dokunduğunu görmek için yavaşça baktı. Dudaklarında sevimli bir gülümseme vardı.
"Ü- üzgünüm" dedi Hoseok ve Yoongi sonunda gözlerini Hoseok'un gözlerinde kilitledi.
"N- neden?" Ağlayacak gibi görünüyordu. "Sen- sevmedin mi?" merakla Hoseok'a sordu.
"Elbette hoşuma gitti, bu yüzden seni öptüm.."
"Öyleyse neden üzgünsün?" Yoongi sessizce sordu ve perdelerin rüzgârla hareketini izledi.Hoseok konuşmaya cesaret edemedi. Öpücüğü gerçekten sevmişti ve Yoongi'yi de gerçekten seviyordu ama neden üzgün olduğunu söylediğini bilmiyordu.
Yoongi, garip sessizliği kırmaya karar verdi. "Ben öpücüğü sevdim" dedi. Hoseok başını Yoongi'ye çevirdi ve bütün odayı aydınlatabilecek olan ünlü gülümsemesiyle gülümsedi.
Yoongi'yi göğsüne çekti ve arkasına yaslandı. "Daha fazlasını yapmak istiyorum. Seni tutmak, öpmek, izin istemeden sana dokunmak istiyorum. Seni gülümseten kişi olmak istiyorum. Sevdiğin kişi olmak istiyorum. Seni sevmek istiyorum." Hoseok, Yoongi ile gözlerini kilitledi.
"Bu yüzden şimdi sana soruyorum
erkek arkadaşım olur musun?"