Yoongi uyandı, hala Hoseok'un göğsünde yatıyordu. Sevgilisine bakmak için döndüğünde yüzünde bir gülümseme oluştu. O dudaklara, o güzel, günahkar dudaklara baktı. Sonra gözleri mükemmel elmacık kemiklerine gitti, biraz yüksekti, ama gözlerinde mükemmeldi. Bir gülümseme duyuncaya kadar Hoseok'un gözlerini açtığını fark etmedi.
"Ne?" Yoongi sordu. "Sen bakıyorsun" diye cevapladı Hoseok eğlenerek. Yoongi dönüp ayağa kalkarken kızardı. "Ne zamandan beri sabah insanısın?" "O zamandan beri" Yoongi mırıldandı ve banyoya girdi. "Ona biraz kahvaltı hazırlayacağım.." Hoseok ayağa kalktı ve mutfağa gitti.
- 10 dakika sonra -
"Peki, buraya gel, kahvaltı hazır." Yoongi masaya doğru yürüdü ve oturdu, Hoseok'u inceleyerek tabağına biraz yiyecek döktü. "Seni seviyorum" dedi aniden. Hoseok ona bakıp gülümsedi ve kafasına bir öpücük kondurdu. "Ben de seni seviyorum bebeğim"
_
O andan itibaren, Hoseok asla Yoongi'den ayrılmayacağına söz verdi. Küçük kıymetli lil miyav miyavını çok fazla sevdi, onu canlı canlı yiyebildi.... :)
Yoongi mutluydu, yakındaki fırında bir iş buldu, Holly'yi de yanına almasına bile izin verildii. Çift kendi evini satın aldı, yeni arkadaşlar edindiler ve hatta yeni bir köpek almaya karar verdiler, bu yüzden Holly'nin oynayacağı birileri olacaktı artık.
Çok eğlenceli, mutlu ve uzun bir hayat yaşadılar.
_
Yazar arkadaş son bölümü çok uzatmak istememiş bundan sonra yeni bir kitap çevireceğim ona da bakarsanız sevinirim 🙆🏻💞