Yatakta zoraki bir oturuşla ecelimi bekliyordum. Kapının önünde sert adım sesleri duyulunca yutkunup ayağa kalktım.
Odaya girmesiyle ortamı sigara kokutan adama bakamadığım için ayakkabılarına bakmakla yetindim.
Yanıma bir hışımla geldiğinde duvağımı sertçe çekip bir kaç tutam saçımın da kopmasına yol açmıştı.
Acımasızca gözlerini bana dikmişken yüzüne bakamayıp görüş alanımı bu sefer terleyen ellerime getirdim.
Arkama geçip gelinliğimin fermuarını indirirken tek kelime etmemesi beni ürkütüyordu. Gelinliği aşağı doğru omuzlarımdan yavaşca süzünce göğüslerimi kapama iç güdüsüyle kollarımı bedenime sardım.
Yaptığım harekete tıslar gibi bi gülüşle yanıt verdiğinde sinirlenmeye başlamıştım.
"Senin bedenine bakacak değilim. Bu işi sadece olması gerektiği için yapıyorum. Kendini pek bir şey sanma."
Kurduğu tümceden sonra ağzımdan gayri ihtiyari "hah" nidası çıkmıştı. Sevmediği, ilgisini dâhi çekmediği birine dokunacak kadar iğrenç birisiyle evlendiğim aklıma gelince midem kasılmaya başladı.
Arkamda durmuş, çenesini çıplak omzuma bastırıyordu. Hareket dâhi etmeden, kurbanlık koyun gibi hamlesini bekliyordum. Sakalları omzuma battığında kaşlarım çatıldı. İnsan damat tıraşı olurdu. Bunu yapmaya dahi tenezzül etmeyen birisiyle ömrümü paylaşma düşüncesi beni sinirlendiyordu.
Sıkıldığımı anlamış olacak ki gelinliğin kalan kısmını tek hamlede çıkarıp beni kaba bi şekilde yatağa fırlattı. Gözlerinde merhametten tek bir iz dahi yoktu. Önce ceketini daha sonra kravatını çıkarıp beni yatağın başına doğru ittirdi.
Siyah kravatını ellerime yaklaştırırken ne yapacağını anladığım için yerimden kalkmak istedim. Bunu fark ettiğinde karnımın üstüne oturup hareketimi engelledi. Göz yaşlarım yavaşça yanaklarımdan sürülürken "yapma" haykırışlarıma aldırmadan önce sütyenimi sıyırdı daha sonra kilotumu.
Kendisi de ayağa kalkıp hızlıca soyunduğunda o an asla geri dönüş olmayacağını anladım.
Göz yaşlarım sicim gibi akarken yüzüme yaklaştırdığı yüzüne tükürdüm. Suratıma tokatı yapıştırdıktan sonra haraketleri daha seri ve acımasız olmaya başladı.
Kadınlığımı okşamaya başlayınca midem hareketlendi.
"Kasma kendini bebeğim, bu geceyi sen de güzelleştirebilirsin."
Mide bulandırıcı sesi kulaklarıma dolduğunda ağlamam şiddetlendi.
Beni hazırladıktan sonra acımasızca içime girerken bu sefer fiziksel acıdan ağlamaya başladım. Ellerimi bağladığı için sıkacak herhangi bir nesne yoktu.
"Kasma kendini bu kadar. Çok darsın hareket edemiyorum"
Utanç dolu sözleri bir daha kulağıma çalındığında, o an acıdan ölmek istedim. Asla merhamet etmiyordu. Bağıra bağıra ağlamalarımda her tokatında bir güzel susuyordum.
Dudakları boynumu daha sonra göğüslerimi bulduğunda hissettiğim duyguya lanet ettim. Kadınlığıma acı çektirmesine rağmen göğüslerime ve boynuma zevk bahşediyordu. Buna rağmen altımdaki yoğun acı dayanılabilinecek gibi değildi.
Kaç dakika olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim ağlamaktan ağrıyan gözlerimi kapatıp uyumak istediğimdi.
Sonunda işini bitirdiğinde üstüme yığıldı. Terleyen kafasını boynuma gömdüğünde göz yaşlarım saçlarına doğru yol alıyordu. Üstümden kalkıp banyoya gittiğinde titrek bir nefes aldım. Göz yaşlarım artık benden habersiz akıyordu.
Yavaşça gözlerimi kapattığımda ne akan makyajım umurumdaydı ne de çıplaklığım. Bileklerimdeki kravatı hala yerinde olduğu için hareket edemiyordum. Sırt üstü, üstümü örtmeden uykuya daldım.
Dakikalar sonra duyduğum dolap kapağının kapanma sesine bile gözlerimi açamıyordum. Hava soğuktu ve bedenimi ürperti sarmıştı. Ama ne ellerimi oynatma imkanım vardı, ne de pikeye uzanacak takatim. Ondan üstümü örtmesini asla isteyemeyeceğimden titreyerek uykuya daldım.
Selam canlar. Lütfen bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya bırakın. Sizi seviyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülru
Teen FictionKim kendisinden nefret eden birinin karısı olmak ister? Kim her gün hırpalanıp hor görülmek ister? Bunları hak etmeyen kadınların hikayesi... 18 yaşında hayatı birden altüst olan Gülru'nun hikayesi... Ve bu, aslında kadının hiçbir kitapta yazmayan...