Gezegenin sahibi başka bir gün yine aynı evden ağlamakla karışık olan sesleri duyar, tüm kulağını seslere vererek dinlemeye başlar. "Peki ya geri dönecek mi? Onu o kadar çok özledim ki." Gezegenin sahibi insanlara anlam veremediğini bir kez daha anladı. Çünkü; insanlar düşünmeyi hiç bilmezdi. İnsanlar düşünmeyi bilirlerdi ama yalnızca kendilerini. O an gezegenin sahibi direkt olarak kıza yanıt verir gibi konuşmaya başladı. "Bir gece oluyor, bir gündüz. Bir gündüz oluyor, bir gece. İnsanlar bir var oluyor, bir yok oluyor. İnsanlar bir yok oluyor, bir daha gelmiyor." Derin bir iç çekti ve devam etti. "Gelmek üzere biri gider mi, giden döner mi? Hayır gitmez, dönmez. İnsanlar eğer bir gün geri gelecekse neden seni bırakıp gitsin ki? Sana neden acı versin? Geri dönecek kişi seni düşünüyor ise sana acı çektirmez. Geri dönmeyecek, özlemin ikinize saklı kalsın. Geri dönecekmiş gibi kendini kandırma. O hiç gelmedi ki gitsin?"
Etrafına bir bak.
Kuşlar uçmaya devam ediyor mu? O çok sevdiğin lunapark hâla yerinde mi?
Biraz geçmişi düşünelim, biraz şimdiyi ve biraz da geleceği. Neler kaybettin, neler kazandın? Neler kaybediyorsun, neler kazanıyorsun? Neler kaybedeceksin, neler kazanacaksın? Hiç düşündün mü bunları? Dün iyi ki varsın dediğin insan bugün yanında mı? Eğer ki yanındaysa yarın da senin yanında olacak mı? Birine iyi ki varsın demek için biraz erken mi davranıyorduk? Kesinlikle, erken davranıyorduk. Biz, iyi ki var olmasını bilmeyen insanlardık. Biz, iyi ki var olunmasını bilmeyen insanlardık.
Belki bir zamanlar yanında olan arkadaşların vardı, ya da o kalbimin sahibi dediğin tek bir kişi vardı (ya da sen öyle sanıyordun) . Adı üstünde bir zamanlar. Peki sence bu bir zamanlar ileri zamanlar olarak yazılabilir mi buraya?
Yazılamaz.
Giden hiç kimse gelmez, giden gelmemeye gider. Ve o gidişe olan kapı çok ağır bir şekilde kalbine kapanır.
O kapı kapanır,
Ama yaran kapanmaz.Bazen aşk denilen kelime beyin yönetimini ele geçirebiliyor. Ve bizler bize kalbinin kapısını dahi açmamış kişiyi bize sevgisiyle gelmiş olarak görebiliyoruz. Sonra gidince de ağlıyoruz günlerce, geri dönecek mi sorularıyla baş başa kalırkene.
Gitmesi için önce gelmesi gerek aslında. Keşke, keşke gelse de gitse. En azından gelmeyipte gitmiş olduğu için günlerce ağlayıp ruhumuzu burkmayız.
Şimdi diyeceğimi ne sen ne de ben asla unutmayalım: Gelmeyen birini asla geri döndürmeye çalışmayalım.
Ben söz veriyorum sana ve kendime.
Sen de söz ver olur mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jasgleh
General FictionHerkesin sahip olduğu bir gökyüzü, bu gökyüzünden kayan bir yıldız ve kayan yıldıza bakıp dilek dileyen yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca insan.