Deynerse gideli 3 gün olmuştu ancak o günden sonra hiç konuşmadık . O mesaj atmadıkça bende pek yazamıyordum . Sanki bütün çevrem yok olmuş gibi sadece ondan haber bekliyordum . Ona bağlı kalmıştım. İki bacağımın arasına oturmuş oyuncaklarıyla oynayan jun u oyalamaya çalışıyordum ki kapı çaldı . Bir umut deynersenin gelmiş olmasını umuyordum . Saat akşam 9'a geliyordu . Bu saatte birini beklemem pek mümkün değildi açıkçası . Arkadaşlarım ile gündüz görüşürdüm daha çok . Düşmemesi adına jun un etrafına yastıklar koyup kalktım ve kapıya hızla koştum . Oracıkta olan aynaya bakmak bile istememiştim çünkü dağınık saçlarım ve bembeyaz yüzümü görmek istemiyordum . Kapıyı açtığımda karşımda büyük bir ayıcık duruyordu . Tereddütle gülümserken deynerse ayıcığı indirdi .
- Ah hoşgeldin , bu ne güzel sürpriz .
- Hoşbuldum . Bunu dünyanın en tatlı annesine hediye etmek isterdim ancak bu seferki jun için .
* Deynersenin ağzından*
Evde olmaları beni sevindirirken ayıcığı indirdiğimde Noranın çökmüş yüzü keyfimi kaçırsada amacım zaten onu mutlu etmek olduğundan o konuyu es geçmiştim . Hakikaten neden Norayı mutlu etmeyi kendime amaç edinmiştim ? Ayıcığın kafasını birkaç defa okşadıktan sonra içeri girmeme izin verdi . Ben ise hayatımda bu kadar iyi rol yaptığımı hatırlamıyorum . Zaten iyi olmayan birine kendimden bahsedersem bu bize ne kazandırırdı ki . Olabildiğince gülümserken içeriye girdiğimde minik bir varlık orda oyuncaklarını heyecanla yere atmakla meşguldü . Gördüğü ayıcıkla gözleri kısılmış suratı büzülmüştü . Peşimden gelen Nora mırıldandı .- Ah , hayır miniğim .
Korkmuş olacakki ağlamaya başladığında ayıcığı yere bırakıp jun un yanına gittim . Oturup onu kucağıma çektiğimde gülümsemem kaybolmuş paniklemiştim . Sırtını sıvazlarken başını öptüm .
- Hey yakışıklı tamam birşey yok .. korkma ..
Gözlerinden akan birkaç damla yaş onu sevimli kılarken büzdüğü dudaklarını ısırmak istiyordum . Geçen sefer pek odaklanamamıştım ama Jun gerçekten tatlı bir çocuktu . Yanıma oturan Nora bize bakıyordu . Aslında biraz onunda ters tepki vermesinden korktum . Aksine rahat gözüküyordu ama yinede jun u ona vermek için kıpırdandım . O ise koluma dokundu .
- O şuan gayet rahat . Sadece -
Eli jun a uzandı . Çenesini okşarken parmağı alt dudağına dokundu .
- dudaklarını toplamalısın miniğim .
* Noranın ağzından *
Normalde yabancıları asla kabul etmeyen junun deynersenin kucağında sakinleşmesi garibime gitsede bozuntuya vermeden yanlarına oturdum . Jun un ağlamasına karşın paniklemiş hali sevimli gözüküyordu . Deynersenin bir kaç hareketinden sonra gülmeye başlayan jun heyecanla ayaklarını sallarken çok şey mırıldanıyordu . Ancak tam konuşamadığı için çoğunlukla tiz sesler yükselirdi . Anne demeyi biliyordu allahtan . Baba demeyide biliyordu aslında ama şu ana kadar kimseye söylemedi . Sadece ara ara bana da baba diyordu . O zaman kahkahalara boğulur anne diye düzeltirdim hep .
Deynerse bana döndü.- Sormayı unuttum , sen nasılsın nora ?
- İyiyim ben .
Gülümsedim ve yerden birkaç oyuncak alıp kucağına bıraktım .
- Açsan birşeyler hazırlayabilirim .
- Aç değilim sadece bana .. kahve yapabilirmisin ?
- Ah tabii .
*Deynersenin ağzından *
Ricam üzerine hemen ayaklanıp kahve yapmaya giderken arkasından ona baktım da bu kadın gerçekten fazlasıyla yorgun olmalıydı . Adımları düzensiz ve yönsüz basıyordu . Junun keyfi yerine gelmiş oyuna dalmışken ona eşlik etmek birazda olsa keyfimi yerine getirdi . Az bir zaman sonra yanıma kahveyle gelen Noraya gülümseyerek jun u ona verip kahveyi aldım . Arkama yaslanıp kahvemi yudumlarken o da jun u kollarının arasına yatırmış uyku moduna geçirmişti çoktan . Derin bir nefes aldım . Bu kadının varlığı hayatımı değiştiriyor . Sanki bu ev nefes almam için varmış gibi rahatlıyorum . Yanında bütün sıkıntılarımdan uzaklaşışım o kadar iyi hissettiriyor ki . Noranın sesiyle irkildim .- Neyin var ?
Bana bakıyordu .
- Birşeyim yok . (gülümsedim) Neyim varmış ?
- Dalgın ve durgunsun bugün . Anlat ne oldu ?
- Yorgunum biraz ondandır .
Geçiştirmezsem kız arkadaşımı anlatmak zorunda kalacaktım .
Jun hala uyumamış net bir şekilde bana bakıyordu .- Denemek istermisin ?
-Neyi ?
-Jun u uyutmayı .
Biranda jun kucağımdaydı ve ne yapacağımı bilmiyordum . Yavaş yavaş sallamaya başladığımda 10 dakikaya varmadan uykuya daldı .
- Jun u yatırayım .
Nora başını sallayarak onu takip etmemi söyledi . Bu sefer gittiğimiz yer jun un odası değildi . Kapı açıldığında noranın odasına geldiğimizi anladım . Heryer siyah eşyalarla doluydu ve bana göre kasvetli bir odaydı . Neden kendi yatağına yatırtmak istedi bilmiyorum ama kendimi bir an şeftali kokusunun daha yoğun olduğu yatağın kenarında buldum . Tanrım.. çok hoştu . Jun u oraya bıraktım . Geri çekilecekken nora bana baktı .
- Sende yat istersen dinlen biraz .
- Sen ?
-Ben jun un odasında kalırım .
-Olmaz öyle şey .
-(gülümsedi) olur . Gece uyanırsa ve beni isterse yanıma getirirsin .
Jun un yastıklarını düzeltirken yüzünü inceledim . Elimi yanağına koyduğum anda bakışları bana kaydı . Hafif hafif okşayıp mırıldandım .
- İyi uykular şeftali .
Kendi kendine kıkırdadı . Beklemediğim bir anda yaklaşıp yanağıma dudaklarını belli belirsiz dokundurdu .
- İyi geceler minik fare .
Seni seviyorum 🍃