3-F

5 1 1
                                    

Odadan çıkışının ardından öylece bir süre kaldıktan sonra jun a baktım . Nasıl daha tam tanımadığı bir adamla çocuğunu aynı odada bırakabiliyordu ? Ve beni öpmüştü . Dudakları yumuşacıktı . İstekli bir öpüşten daha çok bir teşekkür gibiydi . Neden bu kadar düşündüğümü ve neden burda olduğumu bilmeksizin yatağa uzandım . Kafamı yastığa koyduğum andaki koku içimdeki arzuyu arttırdı . Jun a yaklaşarak tombiş sayılabilecek yanaklarını okşadım . Çocuk tecrübem olmadığından garip bir duyguydu onunla olmak . Melek gibi birşeydi . Minik nefesleri tam kapanmayan gözleri , yumuk elleri yenilesi duruyordu . Diğer tarafına bir yastık koyup düşmemesi adına önlemler aldım . Deli yatarım . Ya gece onu ezersem ne olacak ? Sanırım toplanmayı öğrenmeliyim .. Nora uyudumu acaba ? Ya da gece gelir mi ki ?

* Noranın ağzından *
Pijamalarımı giyip jun un odasındaki koltuğa uzandım . Şuan Deynerse jun un yanındaydı . Alelacele orda bırakmamın nedeni ona birşey olmasıydı . Yorgunluktan daha fazlası vardı ve bana söylemiyordu . Jun beni dinlendirdiği gibi ona da iyi gelecekti eminim . Uyuyormuydu yoksa orda olmaktan rahatsızmıydı bilmiyordum . Gidip baksam çok mu garip olurdu ?

                                      ***

'Sabah'

* Deynersenin ağzından *
Gözlerimi açtığımda zaten tedirgin uyuduğumdan kaynaklı sırtım ağrıyordu . Jun uyanmış yüz üstü dönmüş yatağın içinde emekliyordu . Endişeyle kalkıp onu kucaklayıp kendime çektim. Oyun yapmış olacakki keyfi gayet yerindeymişcesine gülüyordu .

-Düşecektin ufaklık .

Fazla acemiydim . Çocuk nasıl oyalanır bilmezdim ve jun la bakışmaktan başka birşey yapamıyordum . O da beni sevmiş olacakki en azından ağlamıyordu . Saçlarıma uzanıp çekiştirdiğinde daha yeni çıkmaya başlayan dişleri görünecek şekilde heyecanlı sesler çıkarıp gülüyordu . Kendi kendime gülümseyip boynundan öptüm .

- Günaydın fasülye .

Ayaklarını ve ellerini heyecanlanır gibi salladı ve kendince birşeyler mırıldandı . Sözlerinin arasından belli belirsiz bir 'anne' duymuştum ya da bana öyle gelmişti .

- Doğru ya , anne .

Yerimden doğrularak onuda kucağıma aldım . Nerde olduğunu bilmiyordum . Belki salondadır diye ilerlerken jun un odasının kapısının aralığından hala yattığını görmüştüm . Sessizce ilerleyerek yere çömeldim . Yüzüne gelmiş birkaç saç tutamını elimle çektikten sonra yüzü tamamen karşımdaydı . Savunmasız oluşu içimi titretirken sabaha onunla uyanmanın güzelliğini yaşıyordum . Jun gibiydi . Zayıf bedeni , minik nefesleri , uzun kirpikleri sevilesiydi . Yaklaşarak yanağına bir öpücük bıraktım . Biraz kıpırdanırken afalladım ve hemen jun u ona yaklaştırıp ardı ardına öpücükler kondurmasını sağladım . Ellerini annesinin yüzüne koymuş suratına bir ahtapot gibi yapışmıştı . Az sonra noranın elleride onu sararken jun u yanına çekip başucuna oturttu . Gözlerini açtığında anında gülümseyip bana baktı .

- Günaydın .

Bende gülümsedim .

-Günaydın şeftali .

Kıkırdadı .

- Bana gerçekten şeftali mi diyeceksin ?

- Hoşlanmadın mı ?

- Hayır aksine çok hoşuma gitti .

Bana bakarak konuşmaya devam etti .

- Ayrıca ilk öpücük uyanmam için çok güzeldi .

Benim öptüğümü farketmişmiydi . Utanıyordum .

- N-ne ?

Jun a bakarak güldü .

- En azından ilk öpücüğün kuruydu miniğim . Daha sonra bütün salyalarını suratıma bıraktın .

Ben rahatlamış derin bir nefes alırken jun un elini öpüyordu .

- Evet annecim bende çok acıktım .

Jun mırıldandıkça Nora kafasını sallayıp arada ona cevap veriyordu .

- Evet , evet bencede kalkıp hazırlayalım .

Gülerek jun un saçlarını karıştırdım ve onu kucağıma alarak zıplattım . Nora şaşkın bir şekilde bakarken artık daha rahattım .

- Benim kahvaltım hazır .

Ağzımı kocaman açarak jun u yaklaştırdım .

- Yiyeceğim seni minik !! Mırıldanıp durma !..

Nora telaşla kalktı ve gülerek jun u elimden aldı .

- Hayır hayır yeme onu !

Bu hareketlerimizle eğlenen jun kıkır kıkır gülüyordu . Nora mutfağa doğru koşturmaya başlarken arkalarından bende gittim . Jun un yüzü bana dönük olduğundan heyecanlanıyor , daha hızlı olması için Noranın saçından asılıp çığlığı basıyordu . Mutfağa geldiğimizde jun u mama sandalyesine oturttu ve gülerek başını öptü .

- Jun un mamasını hazırlayabilirmisin ?

Ona şaşkınca baktım .

- Toz ve sütü karıştıracaksın ama sütü biraz ısıtman gerek , yapabilirmisin ?

Kafamı sallayarak tezgaha doğru gittim . Nora mama için gerekli malzemeleri çıkarıp önüme koyduktan sonra birkaç şey daha çıkardı .

- O sırada bende sana efsane krepler hazırlayacağım .

- Tamamdır .

Juna göz kırptıktan sonra sütü ısıttım ve toz ile karıştırıp çalkaladıktan sonra biberonuna koydum . Masaya gittiğimde ne yapacağımı bilmeksizin Noraya baktım . Bizi biraz inceledikten sonra konuştu .

- Kendisi içebilir aslında . Ama yanında dursan iyi olur çünkü bazen boğazına kaçırabiliyor ya da biberonu atabiliyor .

- Tamamdır , dikkat edeceğim şeftali .

Jun un yanına oturduğumda biberonu yavaşça ağzına uzattım ve tutmasını sağladım . Dikkatlice gözümü ondan ayırmazken Nora bağlı saçlarını açmaya çalışıyordu.  O andan itibaren onu izlemeye başladım . Tokayı yavaşça sıyırıp başını hafif arkaya eğdi ve birkaç kez salladı . Daha sonra ipek gibi tel tel ayrılan saçlarını birkez daha topladı . Yanımdan gelen kesik öksürüklerle kendime geldim . Jun öksürüyordu . Boğazına kaçırmış olmalıydı . Daha ben dokunmadan Nora yanımda bitti . Önce elinden biberonu alıp bana uzattı . Ben onu tutarken o da jun un sırtını yavaş yavaş sıvazlayıp ağzını bir peçeteyle sildi . Jun hemen kızarmıştı yine . Suçlulukla noraya baktım .

- Özür dilerim , beni uyarmıştın .

- Ah saçmalama . Oyun istiyor ufaklık .

Gülerek jun u öptü ve tezgaha geri döndü .







Bu aşk yalnızca sana değer 🌊🐚

| KİBRİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin