4-T

9 1 2
                                    

Kreplerimizi yerken junu serbest bırakmıştık . O da halinden memnun yerde emekleyerek salona gitmiş oyuncaklarının yanına oturmuştu . Norayla sohbet ederken doğum gününün birkaç gün sonra olduğunu farkettim . Güzel bir sürpriz beni bekliyordu anlaşılan .

* Noranın ağzından *
Deynersenin bu düşünceli hali keyfimi kaçırıyordu . Ne düşünüyordu bilmiyorum ama bu beni huzursuz ediyordu . Sessizliği bozdum .

- Burda olmaktan rahatsızmısın ?

Sorumla kafasını kaldırdı ve çatalını masaya bıraktı .

- Rahatsız olsam neden bu masada olayım ?

- Bilmem . (Fazla ciddileşmişti . Dengesi yoktu sanki . Ortamı dağıtmak için güldüm . ) Seni hapsettiğim için bu masada olabilirsin .

- ( o da hafifçe gülümsedi ) Mutlu ve rahat olduğum için bu masadayım . İyi hissettiğim ve sende iyi hissettiğin için yanındayım .

Başımla onaylamakla yetindim .

- Teşekkür ederim .. yanımda olduğun için .

Biraz sessizlikten sonra yeniden konuştum .

- Bugün işin var mı ?

- Neden sordun ?

- Hiç , sadece ne kadar kalacağını merak ettim.

- Bugün bir işim yok ancak akşama eve gitmem gerek .

- Yalnız yaşamıyorsun o zaman ?

- Bunu nerden çıkardın ?

* Deynersenin ağzından *
Konu yine çekindiğim yere gelmişti . Noranın bakışları bazen çok sorgulayıcı oluyordu .

- Akşamları evde olmak istiyorsun .

- Dün gece burdaydım nora .

- O bir istisnaydı . ( Güldü )

- (Gülümsedim) İsabetli bir istisnaydı o halde .

Nihayetinde bakışlarını benden çekmiş ağzını peçeteyle silmişti . Masadan kalkarken benim tabağımı da aldı .

- Jun u parka götürelim mi ? Eh ne de olsa her çocuk parkı sever .

Bir süre sessiz kaldıktan sonra başıyla onayladı .

- Hava güzel , bu havanın tadını çıkaralım biraz ha ?

Göz kırparak önüne döndü . Kendimi ölü bir çiçeği direltmişim gibi hissediyordum ki neşeli hali beni kendine daha çok çekiyordu . İşini kısa sürede bitirip üzerini değiştirmek için izin istedi .

- Üzerimi değistireyim . Sende jun a birşeyler giydir , hm ?

- ha ? ben mi ?

- Hmhm . Dolabında herşey var .

Cevabımı beklemeden odaya koşturdu . Ne yapmaya çalışıyordu anlamıyordum . Junla sürekli benim ilgilenmemi istemesi nedendi . Fena fikir sayılmazdı . Çünkü jun tatlı bir bebekti ve kendisine hayran bırakıyordu . Salondan jun u alıp direk odasına geçtim . Çekmeceden bir tişört ve şort çıkarıp üzerini değiştirdim . Ayaklarına ince bir çorap ve kırmızı ayakkabılar giydirip her ihtimale karşın ince bir ceket aldım . Aynanın önünde gördüğüm tavşanlı tarakla saçlarını taradım . Onu süslemeyi sevmiştim . Orda duran mandalina kokulu bir krem vardı . Onu da dudaklarına sürdüğümde gerçekten ısırılmak için hazırdı . Kendime de aynada biraz bakındım ve çeki düzen verdim . Daha sonra eğilerek jun u kucağıma aldım .

| KİBRİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin