Chapter 4: Rude

47 6 1
                                    

Bu bölüm de benden xx (OzgeDeniz)

#Vickie

"Peki Taylor asansörden nasıl kurtulmuş?" Anna bir kahkaha patlattıktan sonra derin bir nefes aldı.

"Bir müşteri fark etmiş. Görevliler de çıkarmış."

"Neyse Anna biz şimdi odaya geldik. Yerleşmem gerek, öptüm." Telefonu kapatıp çift kişilik yatağın üstüne attım. Havuz manzarılı camın yanındaki tekli koltukta oturan Zayn'e baktığımda gülmemek için kafamı yana çevirdim ama boğzımdan çıkan o iğrenç sese engel olamadım.

"Balgam falan çıkarıyorsan lavaboya gitmeyi dene çünkü midemi bulandırıyorsun." Kaba cümlesine verecek bir cevap ararken devam etti. "Zaten her türlü midemi bulandırıyorsun."

Onun bu kaba sözleri karşısında kafasını koparmak istiyordum ama onun yerine valizimi aldım ve içindekileri boşaltmaya başladım. Onunla olmak istemiyordum. O falza kabaydı ve tarzım değildi. Benim en sevdiğim renk maviydi, onun ki ise siyah. Siyah diye bir renk bile yoktur aslında. Siyah tüm renkleri emer. Sevdiği renk bile kaba!

İç çamaşırlarımı da ondan gizli yerleştirdikten sonra o tuvaletteyken üstümü de giyindim. Yapacak hiçbir şeyim yoktu! Anna'nın yanına gitsem iyi olacaktı. Onlarda 2 saat önce gelmişlerdi. Hepimiz tamamdık. Şimdi bizim yapmamız gereken şey kızlarla toplantı yapmaktı ve bunun için Candice'nin uygun zamanı bulmasını bekliyorduk.

Yatağa attığım telefonum çaldığında telefonu elime alıp camın yanına geçtim ve aramayı yanıtladım. "Efendim?"

"Vickie?" Annemin kibirli sesini duyunca gerildiğimi hissettim. Papazın karısı olduğu için kendini bir şey sanıyordu! Bu o kadar gıcık bir durumdu ki! Şort giyme, kısa elbiseler giyme, onu giyme, bunu giyme!

"Anne yine eve ne zaman geleceğimi soracaksan, sınav haftam bitince geleceğim." Annem benim New York'ta bir üniversitede okuduğumu sanıyordu. Ve şu anda da bir yaz kampında olduğumu.

"Peki." Annemin telefonu kapatmasıyla gözlerimi devirdim ve telefonu yandaki koltuğa attım. Benim nasıl olduğumu sormak için aradığını biliyordum, onu çok seviyordum. Ama o gururuna yediremediği için benim nasıl olduğumu veya ne yaptığımı sormamıştı. Eğer babam beni komşumuz Peter'la evlendirmeye çalışmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı.

"Giyin, havuza iniyoruz." Zayn'in kulağımın dibinden gelen sesiyle geriye sıçradım ve kafamı cama çarptım. Elimi hızla sızlayan yere götürdüm ve inledim.

"Ah Tanrım! Ödümü patlattın Zayn!"

"Umrumda değil. Giyin." Yüzündeki hiçbir mimik oynamıyodu bile! Cidden bu kadar nefret ediyor olamaz.

"Bikini giyebilir miyim?" diye çekingence sorduğumda gözlerini devirdi.

"Şalvar giymek ister misin ahmak?"

"Bu giyebilirim demek." deyip otuz iki diş sırıttım. Bana cevap vermeden, ve gülümsemeden, arkasını dönüp lavaboya girdi. Çocuk lavaboya mı aşık oldu acaba?

Üzerimdekileri çıkarıp bikinilerimi giydim ve altıma da bir şort geçirdim. Ailem beni böyle görseydi ne olurdu Tanrı bilir. Zayn de banyodan çıkıp yanıma geldiğinde deniz havlusunu, telefonunu ve gözlüklerini alıp odadan çıktı. Ben de peşinden çıktım. Havuza indiğimizde Anna bana el salladı ve yanlarına doğru yürümeye başladık. Ben Anna'nın yanındaki boş şenzlonga Zayn de benim yanımdakine oturdu.

"Zayn çok kaba ve sıkıcı! Çok sıkılıyorum ya!" Anna kulağına fısıldadım.

"Louis daha benimle hiç konuşmadı. O yüzden ben çok eğleniyorum." Anna gülerek içeceğinden bir yudum aldı ve başındaki şapkayı düzeltti. Onun yanındaki Louis'e baktığımda yanına gelen Zayn'e bir şey söyleyip kahkaha attığını gördüm. Zayn'in ise Siyah gözlüklerini takıp ona bir yeri işaret ettiğini.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 27, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hidden In The DarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin