baekhyun'a ithafen değersiz röportajlar serisi, bölüm iki.
baekhyun: ıssız bir yıldıza düşseydin yanına alacağın üç şey ne olurdu?
chanyeol: çantamda bir kalem olurdu, ayak bastığım her çarpık gezegene top sakal ve tek kaş çizerdim. yıldızlar sinirlenir gibi olduğunda, kaçardım. çantama bir kavun koyardım. böylece tatlı çekirdekleri her çarpık gezegene ekerdim. tarlarını talan ettiğimi gören uzaylı bunaklar sinirlenir gibi olduğunda, kaçardım. sonraa, çantama minik bir baekhyun koyardım. hayır! adam kaçırmıyorum. aksine sen, cebime sığacak kadar ufaksın. fakat bazen kavunu çok kaçırdığında, yırtık cebimden düşebilecek kadar ağırlaşıyorsun. aramızda kalsın. konu kapansın.
cebim yırtıldığında kozmik bir terziye uğrayıp diktirirdim. terzi, yıldız tozlu birkaç ipliği çaldığımı fark etmeye başladığında, kaçardım. yamalı cebimde minik baekhyun, sağ elimde kavun çöpü, sol elimde ayarsız pusula. öylece kaçardım. süpernovalara değene kadar parmak uçlarım, özgürlüğe uçardım.
ve dipnotum, çarpık gezegenleri sevmiyorum. ekseni bozuk materyaller, ne yazık kalbi bozuk insanlar gibiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir avare misali, günü gününe içmek oksijeni
Fanfiction[chanbaek.] kavruk tenleri güneş öper, parmak uçları süpernovaya değer, iki balık ıslık çalar, ve chanyeol sevdiğina ninniler yazar. bu hep böyledir. taeilyn.♡࿐