baekhyun'a ithafen değersiz röportajlar serisi, bölüm beş.
baekhyun: hiç dünya dışından bir sevgilin oldu mu?
chanyeol: ağzımdan koparmaya çalıştığın lafların çetelesi defterime sığmaz oldu. niçin güvenmiyorsun bana?
baekhyun: röportajdayız, soruyu cevapla lütfen.
chanyeol: neptünlü bir sevgilim vardı. sanırım ikimiz de uyuşturucu kullanmıştık. herhalde yerlisi olduğu topraklara adımlayıp beni anlattığında kaçık olduğunu söylerdi diğer neptünlüler! uranüslü bir çakal sırıtırdı. ah zavallı, dünyalı bir aşığının olması onun için çok zordu.
parlak bir ışık getirmişti onu uzaydan yeryüzüne. ilk başlarda anlaşamadık. boyu da amma kısaydı, cüce bir neptünlüyle karşılaşacağımı inan tahmin etmezdim. sarıldığımızda antenleri yüzüme batardı. hangi dilden konuştumsa beni anlamadı. ne sinir yıpratıcı iş! bir yandan da durmadan antenlerini oynatıyordu. ben de bir garip aşık, dilimi çözdürüyordum ona. sonra bir ürktü benden. "i love you, aşkım!" dedim. antenlerini oynattı bir iki. günler geçip giderken sevgilim sarardı soldu birden. bu dünyanın atmosferine dayanamıyordu neden bilmem. sonra ne olduysa kafamda bittiğini anladım. öyle de hüzünlü bir hikayedir bu. devam edersem yüzüme balyoz yiyecekmişim gibi hissediyorum. susayım mı?
baekhyun: sakin ol baekhyun, koca bir adamı dövebilmen mümkün değil, sakinleş.
chanyeol: iyi misin?
baekhyun: sakinleş baekhyun...sakinleş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir avare misali, günü gününe içmek oksijeni
Fiksi Penggemar[chanbaek.] kavruk tenleri güneş öper, parmak uçları süpernovaya değer, iki balık ıslık çalar, ve chanyeol sevdiğina ninniler yazar. bu hep böyledir. taeilyn.♡࿐