《Yazardan》
Jimin aralanmış ağızı ve gözleri ile elinde ki telefona bakıyordu.
"Ne demek
'bu kişiye mesaj gönderemezsiniz!' "Kendi kendine söylenip sinirle telefonunu yere fırlattı. Ayağa kalkıp etrafta volta atıyordu. Minik ve tombul olan ellerini, sarı saçlarına daldırıp çekiştirdi. Ne yapacağı hakkında en ufak fikri dâhi olmayan Jimin; sinirle ağzından küçük bir küfür savurdu.
"Sikeyim!"
Etrafta yankılanan telefonunun bildirim sesi ile başını yerde ki telefonuna çevirdi. Eğilip minik elleri arasına aldı telefonunu.
《Kim TaeHyung▪Adlı kişiden yeni bir mesajınız var!》
Hızla mesaja girdi Jimin. Elleri titriyordu. Jungkook'tan bir haber olacağını düşünüp heyecanlanmıştı. Titreyen elleri arasında telefonunu zorla tutuyordu.
KimTaeHyung:
Jimin sana söylemem gereken bir şey var.
Acil!ChimmyPark:
Dinliyorum?KimTaeHyung:
Yüz yüze konuşmamız lâzım!
Hemen!ChimmyPark:
Tamam, nerede buluşacağız?KimTaeHyung:
Okulun yanında ki kafe.
Acele et!Jimin elinde ki telefonunu hemen pantolonunun cebine sıkıştırıp evden çıktı. Neredeyse, koşar adımlar ile okula doğru ilerledi. Görüş alanına kafe girdiğinde adımlarını sanki daha da hızlandırabilirmiş gibi hızlandırdı.
Hava soğuk olduğu için titriyordu. Kafe'nin içerisine adımını attığı an vücudunu sıcak hava yalayıp geçmişti. Minik gözlerini kısarak etrafta gezdirdi. Tenha bir köşede oturan TaeHyung'u görünce hemen yanına adımladı. Gergin bir biçimde oturan TaeHyung; Jimin'in de gerilmesine neden olmuştu.
Jimin hemen söze girdi:
" Dinliyorum? "
Umursamaz gibi gözükmeye çalışsa bile hayatında ki en gergin anı yaşıyor gibi hissetti. Titreyen ve terlemiş olan ellerini masanın altından pantolonuna sürdü.
" Bak! Bunu sana diyeceğim için beni öldürebilir! "
" Ne! Kim? "
Jimin tedirgin olarak sormuştu. 'Kimden bahsediyordu? Jungkook'tan mı?' Diyerek düşündü içinden.
" Jungkook! "
Jimin daha da gerilmişti. Gözlerini sonuna kadar açarak karşısında en az onun kadar gergin olan TaeHyung'a baktı.
" TaeHyung! Uzatma ve söyle! "
" Jimin, Jungkook gitti! "
Jimin bir an kalbinin sıkıştığını ve durduğunu hissetti.
" N-ne demek gi-gitti? "
Korkuyordu. Hemde çok fazla! Terleyen ellerini tekrar ve tekrar pantolonuna sildi.
" Cevap ver! Ne demek gitti? "
TaeHyung, sesinin titremesini engellemeye çalışarak konuştu:
" O... o Amerika'ya gitti... "
Derin bir iç çekerek devam etti TaeHyung:
" ....Ve o geri gelmeyeceğini söyledi... "
İşte tam da o an! Tam o anda Jimin'in içinden bir parça kopmuştu! Bir eksiklik hissetmişti kendinde.... Sanki tek başına kalmış gibi hissetti. Kalbinin artık kan pompalamadığını, atmayı durduğunu hissetti.
Jimin tam o anda Jungkook'u arkadaş olarak görmediğini fark etti....
__
Eveett!
Bir kitabın sonuna geldik!
Biliyorum çok kısa bir fic oldu.
Ama kitabın ilk bölümünde zaten belirttim. Kitabı kafamı dağıltmak için yazdım. Belki de çoğunuz beğenmeyecek ve yorumlarda sitem edeceksiniz ama olsun. Beğenenler umarım olur. Severek okuduysanız ne mutlu bana. Eğer isteyenler olursa özel bölümler atarım. Benim için problem degil.[Bu kitap 07.10.19 tarihinde saat
22. 56'da final vermiştir. Okuyan herkese çok teşekkür ederim. Görüşmek üzere.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《Hey!》Jikook [Tamamlandı]
FanfictionBadBunny: Derdim sensin. Birisi sana bu kadar güzel olmayı yasaklamalı! 《 Görüldü✅✔》 《Texting içermektedir!》 Başlangıç Tarihi: 26.08.2019 Bitiş Tarihi: 07.10.2019