3

959 38 17
                                    


Yapmacık konuşmalarına dayanamıyordum. Ne ben burda kalmak istiyordum ne de konuşmalarını duydukça bana sardığı kollarını daha çok sıkan jungkook'un burada durmasını doğru görmüyordum.

Jungkook'un kulağına döndüm ve sessizce;

"Hadi gidelim burdan "  dedim , bir an titredi ve omzundan kafasını kaldırıp farkettirmemeye çalışarak gözlerini sildi . Ve kafasını salladı.

Bayan jeon 'la oğlu şov için kameralara yönelirken bizse asansöre binip oto parka indik. Arabayı çalıştırmak için cebindeki anahtarı çıkardı.

Yüzüne baktığımda ölüden farkı olmadığını gördüm. Yanına gittim ve elinden anahtarı aldım.

"Ben kullanırım "

Hiç itiraz etmeden arabaya bindi. Arabayı çalıştırdım. Kayıtlı konumlardan evini buldum ve yavaş bir şekilde arabayı sürmeye başladım...

...Evin önünde durdum. Ona baktım ;

"Geldik "

"He?" Kendinde değil gibiydi.

"Evine geldik. Burası değil mi?" Dediğimde dışarı baktı ve belli belirsiz bir ses çıkararak onayladı.

"Hı hı"

Ikimizde arabadan indik ve anahtarı ona verdim o ise bana başka bir anahtar verdi.

"Ev çok sessiz... " bunu bana neden söylüyordu ki.

"...Babam yok , annem desen çok önceden gitti ve artık beni umursayan kimse kalmadı..."

"...ve benim şuanda güvenebileceğim bir tek sen varsın , o yüzden lütfen biraz daha kalır mısın ?"

Kafam karışmıştı. Benden tam olarak ne yapmamı istiyordu. Ama bunu yapmalıydım çünkü çok yalnızdı ve bunu anlayabiliyordum.

En azından benim aksime güvendiği biri kalmıştı.

"Peki" dedim ardından yavaşça yürüyerek önüne geçtim ve kapıyı açtım. Içerisi temiz , toplu ve çok güzel kokuyordu , aynı onun gibi.

O ise hiç konuşmadan en yakın koltuğa uzandı. Çok geçemeden uyumaya başlamıştı. Yattığı koltuğun çaprazında ki koltuğa oturdum ve onu uzun uzun inceledim.

Gözlerinin altı hala ıslaktı,  saçlarıda iyice dağılmıştı. Uzun bir zamandan sonra gözümü onun üzerinden çektim ve gözüme bir köşede duran bir sürü fotoğraf takıldı. Ayağa kalktım ve incelemeye başladım.

Fotoğraflara tek tek baktım hepsi mutlu bir anı içinde saklıyordu. Bir çerçeveyi elime aldım ve içinde bulundurduğu mutluluğu inceledim.

Jungkook tahminen ilkokul 'a gidecek yaştaydı ve annesiyle babası onun bu güzel gününü hatırlamak için güzel bir fotoğraf çekilmişlerdi.  Onu kucaklayıp aralarına sıkıştırmışlardı ve ikiside kocaman birer öpücük kondurmuşlardı.

BU sırada çerçevenin camına bir damla su damladı. Ben nerden geldiğini anlamaya çalışırken bir damla daha damladı.

Ağlıyor muydum?

Cidden gülmek yerine ağlıyor muydum?

Fotoğrafı hızlıca yerine koydum ve elimin tersiyle gözlerimi silip hafifçe burnumu çektim.

Gözlerim yine jungkook a kaydığında onun için tekrardan ağlamaya başlamıştım.

Bana ne oluyodu böyle ?

Onu çok iyi anlayabiliyordum iki sevgi kaynağını da yitirmişti , yalnızdı ve acı çekiyordu.

Tutunucak bir şeye ihtiyacı vardı. Ve nedenini bilmediğim bir şekilde ben onun bana tutunmasına izin vericektim...

My pretty boss//jjk//smutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin