Ocak 2020
Saat 14.30Lucas
Motorumdan aşağıya inerken, ellerimi kaskıma doğru götürdüm. Günlerdir okula gelmiyordum. Kendime bile itiraf edemesem de, o kahrolası CDler akıl sağlığımla oynuyordu.
Kaskımı başımdan çıkarırken, herkesin gözünün üzerimde olduğunu biliyordum.
Her zaman üzerimde olurdu.
Okul bahçesine sert adımlarımı atarken, gözüme ilişen tanıdık buklelerle duraksadım. Ta ki, karşısındaki arkadaşımın (!) Kalkan elini görene kadar...
O an, kalbimin ilk kez sıkıştığını hissettim.
Buklelerinin arasından geçen herbir meltemi kıskandım sanki.
Bacaklarımı koşarken bulmamı ve Yoon Oh'nun kalkan yumruğunu yakalamamın başka bir açıklaması yoktu çünkü.
"Ne yaptığını sanıyorsun?" Diye fısıldadım, burnuma ilişen yoğun limon kokusu beni sakinleştirken.
Arkamdan gelen titrek nefes seslerini duymak, karşımdaki çocuğun bileğini tutan parmaklarımı daha da sıkılaştırırken, kendimi tutamayıp yakalarına yapıştım.
"Bir daha," diye mırıldandım, kıvırcık saçları dağılmış, büyük gözlü güzel kızın kolundan tutup sürüklemeden önce.
"Bir daha ona dokunmayı bırak, yan gözle bile baktığını görürsem, o kolunu kemik kalmayana dek kırarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrath and Cassettes | WYH ✔
FanfictionYu Qi, Lucas'a kırılmış kalbinin herbir parçasının hikâyesini anlatacaktı. Bu onun, tatlı vedasıydı. Bu gece, şiirler bile bizi kutsar, sevgilim. @powelysion | 2019 fanfiction.