3 yıl önce...
Evet bugün okulun ilk günü. Hayvanlarla ve şizofrenlerle dolu olan sınıfımdan kurtuldum, yeni başlangıçlarada adım atacağım gün bugün. Sonunda lise olduguma cok mutluyum. O gerzek insanların hiçbirini tekrar görmiycem ayrıca seda ile aynı okula başlamanın verdiği mutluluk ise paha biçilemez. Bu yeni okul konusunda endişlerim de yok değil, seda ile su ana kadar hiç aynı okulda okumadık ve hergün görüşmediğimizden birbirimizi çok çabuk özlüyorduk. Şimdi onu her gün okulda görünce arkadaşlığımıza bişey olur mu endişesi var içimde. Hani derler ya evlilik aşkı öldürür, aynı okulda olmakta arkadaşlığı öldürür mü ? Seda hep sosyal bir kız olmuştu, bense onun yanında dolaşan ama farkedilmeyen kızdım. Mesela seda herkesle kolay anlaşabilen ve erkeklerle ilk tanıştığından itibaren rahat davranan bi kızdı bense , içine kapanık kendini sevmeyen depresif hatun ayrıca erkeklerle ilk tanıştığımda hep utanırım. Hani niye utanıyosun onu anlamıyorum. Tabi sonradan açılıyorum onlarda benim içimdeki öküzlüğü görünce kaçıyorlar.
Artık karar verdim 8.sınıfta yaptığım mallıkların hiçbirini yapmıycam. No kezbanlık.
Bu düşünceler içinde kahvaltı mı hazırlamaya başladım. (Aman ne kahvaltı) bi kase misir gevreği ve kola. Evet kahvaltıda kola içiyorum. Evet biliyorum zararlı. Evet biliyorum dişlerim kötü olcak. (Aslında en sevdiğim fiziksel özelliğim dişlerim ve dudaklarım. Seda bana bal dudağın gazabı demekten hiç geri durmaz.)
Kahvaltımı yaptıktan sonra çatı katına çıktım. Normal bi odam olmasına rağmen çatı katında kalmak bana daha cazip geliyor. Bugün serbest kıyafet olduğu için no forma yes serbest . Altıma yülsesk bel siyah pantalon tişört olarak da pembe eskitme bi tişört giyip içime soktum. Üzerime krem rengi deri ceket ve botlar. Evden çıktım ve metroya doğru yürümeye başladım. Metroya sonunda ulaştım ve kent kartıma para yükliyecektim. Bi baktım taş bi çocuk üzerime üzerime geliyor. Aman tanrım didim. Ve rüya burda son buldu. Öküz üzerime çıktı resmen. Sanki kaçıyor metro. ( kaciyor ama siz sey edin artik) .
-Oha, çüş, deve, ayı
+Ne var?
-Sen karşı tarafın hayvanısın heralde ?
(Kendimi dayak yicekmiş zannettiğim doğrudur. )
Bunu söyledikten sonra bana bi cevap vermeden topukladım. Metroya bindiğim zaman aynı dedeyi gördüm. Ben ona fortcu dede diyorum çünkü yaşlı ve oturmak için yer verilmesine rağmen ayakta bayanların arkasında durmak onun en büyük hobisi. Hafif bi gülümsemeyle iyi günler dedim.
Bomboş metroda o kadar çok boş koltuk vardı ki hangisine oturacağımı seçmem gerekiyordu. Bende en kansız olanına oturdum. Kulaklığımi taktım ve müzik dinlerken birinin yanıma oturduğunu hissettim. Sağıma doğru bakınca karşı tarafın hayvanını gördüm. Sırıtarak konuşmaya başladı.
+ Selam
-Yine mi sen ya . Beni takip mi ediyon yoksa sen.
+Işim gücüm yok seni mi takip etcem.
-işim gicim yik sini mi tikip itcim. Onca kız arasından neden benim yanım ?
Malesef ki bunu dışımdan söyledim. Sırıtarak kafasını aşağı eydi. "Bilmem ki " dedi.
Metrodan onun yüzünden bi durak erken indim öküz işte onun sayesinde okula kadar yürüdüm . Okula geldiğimde zaten seda ile sözleşmiştim kapının önünda bekliyordu beni. Sedaya doğru gidiyordum ki : OHA YA !...
BAYADIR YAZMIYORDUM ACIKCASI UNUTMUSUM. HIKAYENIN DEVAMI PEK GUZEL OLMADI AMA BEN YINEDE YAZDIM INSALLAH BEGENIRSINIZ. IYI OKUMALAR
