0.3

89 14 2
                                    

Telefonumu cebime sıkıştırıp patlamış mısırımı ve içeceğimi kucakladım.

Dövme stüdyosuna gitmemizin üzerinden yaklaşık iki gün geçmişti ve ben oradaki düşüncelerim yüzünden aptallaşmış, kafa dağıtmak için sinemaya gelmiştim.

İlk görüşte ya da kısa sürede birisinden etkilenmezdim bu yüzden kafa dağıtırsam düşüncelerimden tamamen kurtulabileceğimden emindim.

Rastgele bir filme bilet almıştım ve afişinden anladığım kadarıyla dram/romantik türündeydi. Filmin başlayacağı salona gidip merdivenin ilk basamağına adım attım. O sırada yanımdan geçen çocuk sürüsü  dengemi kaybetmeme sebep oldu, kendimi patlamış mısırlarla birlikte yerde bulmayı beklerken bileğimden tutan soğuk eller buna engel oldu.

Üstüme dökülen bir kaç mısırı silkeledikten sonra soğuk ve kemikli ellerin sahibine bakmak istediğimde gitmiş olduğunu farkettim. İnsanlık bitmişti resmen, biri çarpıp arkasına bile bakmadan gitsin diğeri teşekkür edemeden yok olsun!

Homurdanarak koltuğuma yerleştim ve mısırların tadını çıkarmaya başladım. Daha film başlamadan yarıladığım mısıra baktım, iki kişilik almakla kesinlikle iyi bir şey yapmıştım.

Film fazla dramatikti, duygusal bir insan değildim ve sıkılmaya başlamıştım. İnsanların filme olan tepkisini ölçmek için etrafı süzdüğümde aralarından birinde gözlerim takılı kalmıştı.

Filmi son derece dikkatli izliyordu ve gözlerinin dolduğu aramızdaki mesafeye rağmen farkediliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Filmi son derece dikkatli izliyordu ve gözlerinin dolduğu aramızdaki mesafeye rağmen farkediliyordu.

Birkaç saniye sonra gözünden akan yaş inci gibi yanaklarından süzülerek çenesine ulaştı, sonrasında ardı kesilmeyen gözyaşları da aynı şekilde aktı. Ağlarken burnunu çekmiyor, gözyaşlarını silme gereği duyuyordu.

Ağlarken bile güzeldi.

Filmi izlemektense onu izlemeyi tercih ederdim ve öyle de yaptım.

Işıkların yanmasıyla filmin bittiğini anladım. Zaman ne de çabuk geçmişti onu izlerken, aklım almıyordu.

İnsanların ayaklanmasıyla ben de üstümü silkeleyip ayaklandım. Merdivenden inerken arkamdaki  insan sürüsü yüzünden farkedemediğim şişeye basıp ayağımın kaymasıyla bu sefer düşeceğimden emin olmuştum.

Tabi o soğuk eller yine beni tutmasaydı. Hadi ama, bu iş klişe olmaya başlamıştı.

Bu sefer elin sahibine bakmayı akıl edebilmiştim. Fakat elin sahibinin Rose olması biraz şaşırtıcıydı.

"Fazla sakarsın."

Ben cevap veremeden elimden tutmuş, ikimizi insan yığınının arasından çekip kurtarmıştı. Parmak uçlarına tezat olarak avuç içleri sıcacıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 28, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

rose tattoo | chaesooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin