Kilitli olan tuvalet kapısına vurulan ses ile irkildim.
Hemen gözyaşlarımı siyah kazağıma sildikten sonra derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım. Dışarıda ki her kim ise kapıyı kırmak için büyük bir çaba sarf ediyordu.
"Git başımdan.!" diye yüksek ama kararlı şekilde bağırdım.
Kapının arkasından "Aç şu kapıyı" diye bir ses gelince sesin sahibini anlamam uzun sürmemişti.
Ses,ilk bölümde bahsettiğim Rüzgar'ın sesiydi. Her ne kadar ona kapıyı açmayacağımı söylesem de kapıyı kırıp içeri girmeyi başarmıştı.
İçeri girdiğinde ki mahcup yüz ifadesi ile on saniye gözlerime baktıktan sonra gözlerini,kanaması durmayan ellerime götürmüştü.
Bileğine sardığı siyah bandanasını çıkarıp kanayan elimin üstüne hafifçe sarmaya başladı.
Ağlamamak için dudaklarımı o kadar sıkmıştım ki neredeyse kanamak üzereydiler...
Ama asla başkasının yanında ağlamazdım.
Rüzgar'ın işi bittikten sonra yavaşça doğruldu. Gözlerine bakarak ,hafifçe tebessüm ettim ve "Şuan kızlar tuvaletin desin " dedim. İç sesim yine beni aşşağılamak ile meşguldü. Gerçekten böyle bir durumda bunu mu düşünmüştüm?
Bu düşünceleri aklımda sıralarken Rüzgar "İnan umrumda bile değil" dedi. Rüzgar dediğim gibi, okulun tanınan çocuklarından biriydi. Ve bu şekilde davranması,bu olayı garipsememe yol açıyordu...
-----------------------------------------------------------------------------
Yaklaşık 15 dakika sessizce birbirimizin yanında oturduktan sonra Rüzgar dışarı çıktı.
Bende yerimden doğruldum ve sınıfa doğru adım attım. Sınıfta rehberlik hocası vardı ve beni gördüğünde sinirle kolumu tuttu,odasına doğru sürükledi.
Aslında şuan rehberlik hocasıyla sırf kolumu acıttığı için bile kavga edebilirdim ama sabır etmeye çalışıyordum. Kendim için...Dayım için...
Rehberlik hocasının odasına vardığımız da arkamızdan gelen Rüzgar'ı görmemle büyük bir şoka uğramıştım. Sahi, bu çocuk ne yapmaya çalışıyordu?
Rehberlik hocası Rüzgar'a meraklı bakışlarını yönetirken Rüzgar" her şeyi ben yaptım " diye saçma bir itirafta bulundu. Tam ağzımı açıp inkar edecek iken Rüzgar'ın, sıkan dişlerinin arasından "Kes sesini!" diye bir fısıltı kulaklarımı doldurdu.
Ben daha ağzımı bile açamadan rehberlik hocası Rüzgar'a bir kaç kağıt imzalattırtıkdan sonra,3 gün uzaklaşma kararını verdi.
Rehberlik hocasının sözleri bittikten sonra Rüzgar,kapıyı sertçe çekip çıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R U H S U Z
Teen Fiction-Eğer gözler ruhumuzu, görseydi gülümsememizi gören herkes ağlardı...