'Beni bırakma.'

13 3 0
                                    


Güzel gökyüzü ve o gökyüzüden bile güzel gözler, ne okyanuslar ne denizler kıyaslanabilir onlarla ya da daha doğrusu kıyaslanabilirdi. O bir yakıştırma yapamayacağım kadar güzel gözler kapanmıştı ama ben inanmamakta ısrar ediyordum 'beni bırakmaz.' diyerek. Ne kadarda acınası bir cümle değil mi? Sadece iki aptal sözcükten, beş aptal heceden ve on iki aptal harften oluşuyor oysaki söylemen saniyeleri alıyor ama o her saniye sana yıllar gibi geliyor,çünkü birkaç kelimede hayalini kurduğun yıllarını kaybediyorsun.

Bu düşünceler eşliğinde ağlamaktan bile aciz halde duruyordum ben. Çünkü ölmüş olamazdı,belki bir umut vardı hala? Hep bir umut olmalıydı bize böyle demişlerdi sonuçta değil mi? Umudumuzu kaybetmememizi söylemişlerdi sürekli. İnanmıyordum, ölemezdi,ölmemeliydi. Mucize bir kurtuluş olacaktı belli ki.

Olmadı. Karşımdaki odadan çıkan beyaz çarşaf altındaki bedenden anladım bunu. Umut kalmamıştı. Beni bırakmıştı daha doğrusu bırakmak zorunda kalmıştı işte o anda anladım herşeyi, işte o anda ağlamaya başladım,işte o anda büyüdüm ben ölmek isteyecek kadar çok acı çekerek.

Karşımda benden farksız bir sürü insan ve ben ağlıyorduk, bazen hıçkırarak ,bazen bağırarak. O ölmüştü ama aşkım,o buradaydı bir kaya misali
sapasağlam. Daha fazla bu görüntüye dayanamadım ve koşmaya başladım. Hiçbir şeyden habersiz,duymadan,görmeden dinlemeden. Beni bir insan yapan herşeyi unutarak koşa koşa çıkışa gidiyordum dışarı çıktım ve o anda sert bir gözdeye çarptım. Bir anda ona sarıldım ve ağlamamı şiddetlendirdim. O ise şoktan çıktıktan sonra bana sarıldı ve saçıma okşamaya başladı. Ne kadar öyle durduk bilmiyordum. Umurumda da değildi zaten en umursadığım şey yok olmuşken zamanın ne anlamı vardı? Onunla geçirmedikçe saatlerin ne anlamı vardı? Sadece birkaç lanet sayıydı onlar,o olmadan.

Yüzünü bile görmediğim birine sarılıyordum,yüzünü bile görmediği birine sarılıyordu. Sadece öylece sarılıyorduk. Bir sonu yok gibi geliyordu bunların.

Bir anda konuşmaya başladı "Sakin ol." Dedi. Bir şey demedim,sadece ağladım. Bir anda benden ayrıldı ve "Yukarı bak." Dedi. Dediğini yaptım. Bana Ay'ı gösterdi  " Her onu özlediğinde seni orada bekliyor olacak." Dedi. İşte o anda bağırdım zorlukla. "Aptal Ay onu benden zorla aldı." Dedim çığlıklarım arasından. O sırada tir tir titreyen bacaklarım beni taşımaktan vazgeçmiş olacak ki yere yığıldım. Bu olanların etkisiyle bitik halde olan zihnimde bir anda karanlığa boğuldu beni bacaklarımdan ve belimden tutan iki el eşliğinde...


Gel Dedi GittiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin