Araf'tan
Onu görmeyi gerçekten beklemiyordum ve sanırım o da beklemiyordu.Beklediğim bir mimar yoktu ama yine de içeri almasını söylemiştim,iykide söylemiştim.
'Sen'dedi ürkek ve şaşkın bir şekilde.
Onun yumuşak dudaklarına yapışmamak için kendimi zor tutuyordum.Bir kaç dakika şaşkın bir şekilde bir birbirimizi izledik.Ardından onu tekrar görmüş olmanın nedensiz mutluluğuyla yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim.Daha fazla ondan uzak kalmak istemezcesine yanına adımladım,gözlerimi gözlerine kenetledim.
-Sen ne?
Yine tutulmuş gibiydi karşımda.
-Kusura bakmayın,siz demeliydim, öyle demek istemedim, ilk iş görüşmem olduğu için biraz heyecanlıyım ve...
Devamını getirmesine izin vermeden işaret parmağımı dolgun dudaklarına yerleştirdim.
-Şhhh
Yine beni etkisi altına almayı başarmıştı.Kafamı saçlarına gömdüm ve derin bir nefes aldım işte o çiçek kokusu...
Yüzümü geri çektim gözlerimi mest olduğum dudaklarına yavaşça yaklaştırmaya başladım.
O sırada kapı çaldı içimden lanetler okumaya başladım çikolata kahvesi gözler kendini düzeltip benden bir kaç adım uzaklaşınca en sinirli sesimle 'gel'dedim
-Efendim 1 saat sonra toplantınız var onu söylemek için rahatsız etmiştim.
-Çık lan dışarı!
Korkarak dışarı çıktıktan sonra kahve rengi ürkek gözlere baktım.
İçimden 'sikerim böyle işi nolucaksa olsun'diyerek bir elimi beline diğer elimi ensesine koyup kendime çekip hastası olduğum dudaklarını öpmeye başladım.Yine ezerek, emerek,tüketircesine.Bana acemi bir şekilde karşılık veriyordu.Ona güven vermek istercesine ensesinden okşamaya başladım,beni itmeye başlayınca nefes alması gerektiğini anlasamda dudaklarından kopmam çok zordu ama nefes alması için ondan ayrıldım nefeslerimiz karşılıklı bir şekilde birbirimizin tenini yalıyordu.
O sırada kapı tekrardan çalmaya başladı.
-Araf bey tekrardan rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Ayliz Hanım'ı yanlış yere yönlendirmişiz.
Koyu kahve gözlerin sahibi Aylizdi.
Ayliz yerdeki dosyaları toparlayıp hızla yanımdan geçip gitti.
Ona ne kadar'dur, gitme'demek istesemde yapamadım.
Ayliz dışarı çıktıktan sonra sekretere döndüm.
-Efendim gerçekten özür dilerim,Murat Bey'e yönlendirmemiz gerekirken yanlışlıkla buraya yönlendirmişiz.
Duymazdan gelerek çıkması için bir haraket yaptım.
Sekreter dışarı çıkar çıkmaz Murat'ı aradım.
-Murat senin odana mimar bir kız gelicek onu işe al ve yanımdaki odayı ona ver.
-Niye ki zaten mimarların olduğu katta bir oda boş?
-Murat ne diyorsam o!
-Yine senin şu takıldığın kızlardan mı?
Hani şirket çalışanlarıyla yakınlaşmak yoktu abi?
-Ne diyorsam onu yap beni deli etme!
-Tamam sinirlenme abi hemen veririm yanındaki odayı.
Telefonu kapattım.
O kızdan kesinlikle fazlasıyla etkilenmiştim.Ayliz'den
Murat Bey'in odasına çıktığımda özgeçmişimi inceledi ve ardından'işe alındın,şimdi başlayabilirsin'dedi.
-Peki odam?
-Odan Araf'ın hemen yanı.
İkinci bir şok geçiriyordum,her gün onunla karşılaşmak,bu çok zordu.
-Başka bir oda Yok muydu?
-Niye ki,odanla ilgili bir sorunun mu var?
-Hayır ama o oda biraz fazla değil mi sonuçta yeni başladım.
-Böyle böyle alışırsın.
Teşekkür edip asansörle aşağı kata indim.Araf'ın odasının yanındaki odaya girdim hayal ettiğimden daha güzeldi çok geçmeden bana verilen evraklara bakmaya başladım.Aradan bir kaç saat geçmişti ki kapım çalındı.
Kafamı dosyalardan kaldırıp 'gel'komutunu verdikten sonra içeri 20'li yaşlarının sonunda sarışın ve gayet alımlı bir bayan girdi.
-Merhaba sanırım sen burada yenisin
-Evet bugün işe başladım.
-Anladım,sana yardımcı olmam için Murat Bey beni gönderdi bundan sonra sormak istediğin her şeyi bana sorabilirsin.
Sıcak bakışıyla içimi biraz olsun rahatlatmıştı.İşleri hallettikten sonra bana döndü.
-Bugün şirketin yıldönümü kutlaması var geliceksin değil mi?
-Bilmem ki yani...
-Tamam geliyorsun
Gülerek karşılık verdiğimde o da güldü.
İşimiz bittiğinde şirketten çıktık.
Bir kaç giysi baktıktan sonra en iyisini seçip kuaföre gittik.Saçlarımız da yapılınca ayakkabılarımızı giyip taksiyle kutlamanın olduğu yere gittik.
İçerisi gerçek anlamda bir şölendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU
ChickLit-Seviyor musun yoksa sevmiyor musun,benimle oynuyor musun yoksa bu oyunu bitirmeme izin mi vermiyorsun? Dudaklarımı dudaklarına değdirdim "seviyorum" demesini beklerken nefesini yüzümde gezdirdi. Kalçalarımdaki ellerinin varlığıyla soluklar arasında...