Bölüm için özel sözümüzü aşağıya bıraktım. İyi okumalar!
Bir plak olsam. Zeki Müren çalsam, bozulsam. Aynı yerde takılsam, hep tekrarlasam. Elbet bir gün buluşacağız...
**************************
Uyandığımda, yüzüme gelen soğuk bir hisle sıçrayarak uyandım.
"Neler oluyor ya?"
Başımda keskin bir ağrı vardı. Doğrularak çevreme baktığımda, kar yağıdığını gördüm. Üzerime baktığımda yırtılmış bir pantolon ve tişört vardı.
Ne olmuştu bana böyle? Hiç bir şey hatırlamıyorum ki! Cepleri karıştırıp telefonum var mı diye aradım ama hiç bir şey bulamamıştım. Avazım çıkana kadar bağırıp yardım istemeye çalıştım.
-Yardım edin, kimse yok mu?
Hızlı ve güçlü atan kalp atışlarımdan başka bir ses duyamamıştım. Belki ismimi söylesem? Bir dakika ya, benim ismim ne? Oh olamaz! İsmimi bile bilmiyorum.
Ayağa kalkıp, dönen başımla birlikte ağaçlara tutanarak ilerlemeye çalıştım. Şehire benzer ama daha çok köy gibi bir yer görmüştüm. Tek sorun şuan benim zirvede olmamdı. Ama belki burdan birisi yardım çağıralarımı duyar diye tekrar bağırmıştım. Ama sonuç yine aynıydı.
Derken ayak sesleri duymuştum. Refleks olarak hemen bir ağacın arkasına saklandım. Hem korkudan hem de soğuktan tir tir titriyordum. Çaktırmadan arkama baktığımda adamla göz göze gelmiştik. Birden bana doğru yaklaşınca önüme dönüp koşmaya başladım. Uçurum kenarına geldiğinde durmak zorundaydım. Uçurumdan aşşağı baktığımda fazla yüksek değildi ama beni uzaklara sürükleyebilecek bir deniz vardı. Eğer burdan düşersem son görüceğim şey bu adamın yüzü olması istemiyorum.
Bana doğru yaklaşıp "Bak benden korkmana gerek yok. Sadece sana yardım etmek istiyorum o kadar."
Nereden bilicem? Belki bana kötü davranacaksın? Diyemedim, çünkü o an ayağım yakdığı için çığlıklarımla birlikte uçurumdan aşşağı düştüm. O an gözlerimi sıkıca kapatıp ölümü bekledim. Ama beni sıkıca tutan elleri hissettiğimde gözlerimi yavaşça araladım.
O adam beni tutmayı başarmıştı. Refleksleri beya iyiymiş. O yukarıda ben aşşağıdayken, bütün gücünü kullanıp beni yukarıya çekti. Şuan kalbim neredeyse yerinden çıkacak gibi atıyordu. Adam çektiği an üzerine düşmüştüm. O an nefeslerimizi hissedebiliyorduk. Çok yakındık ve adam konuşsa dudaklarımız değecekti neredeyse. Onu biraz inceledim. Birazcık üzgün gibi duran ama aslında dıştan sert ve ciddi bir adam gibi duruyordu. Üstünde bir kaban ve siyah bir pantalon vardı. Of Beste, bırak şunu incelemeyi.
Rahatsızca kıpırdanıp üstünden kalmama izin verdi. Hâla şok içeresinde olduğum için adamın yan tarafına yattım. Sesslik hakimdi şuan. Sonunda konuşmaya başladı.
-Aslında ben herşeyi takmam. Ama seni gördüğüm an korkmuş ve yolunu kaybetmiş gibiydin. Sahi seni buralarda ilk defa görüyorum. Nerelisin, yada evin nerede?
-Evimin yerini bilsem zaten oraya giderdim de ben daha ismimi bile bilmiyorum. Daha doğrusu hatırlamıyorum.
-Şaka mı yapıyorsun? Nasıl bir insan ismini hatırlamaz?
-Ya bilmiyorum işte. Buraya nasıl geldim onu bile bilmiyorum. Uyandığımda burdaydım.
-Bu ciddi bir duruma benziyor. Hadi kalk hastaneye gidelim.
-Ne yapıcaz hastenede ya? Hem sen beni şu merkeze götür sonrasını ben hallederim. Ha burada herşey için teşekkür ederim yani beni kurtardığın. Neyse bye!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMNEZİA
Humor💎 Yine de güneş yeniden doğacaktı, ama sıcak güneş ışınları ve iyi bir ruh hali yerine, başımın üzerinde bir şüphe bulutu asılıydı, bu da beni belirsizlikten korktu... 💎 🧡 Çevrenizde hiç kimse size yardım etmeyecek şekilde tamamen yalnız olmayı h...