Sehun endişeli bir şekilde özel odanın penceresinden içerde uyuyan eşini izliyordu. Luhan kötüydü. Hemde çok kötü. İkinci günün akşamında olmalarına rağmen hala uyanmıyordu. Etrafındaki herkes bir anda ilişkilerini ciddi boyutlarda düzeltirken Sehun'un uzun zaman boyunca uğraştığı ve uğruna savaştığı ilişkisi berbat olmuştu. Herkes kavga konusunda onu suçluyordu ve ayrıca yapmak zorunda olduğu işleri vardı. Ailesi Luhan'ın odasına girmesini yasaklamışlardı çünkü ruh hali iyi değildi ve Luhan'a zarar gelmesini istemiyorlardı. YiFan her saat başı Sehun'u bilgi almak için arıyordu. Chanyeol Baek'i Sehun'a saldırmaması için zor tutuyordu. Onlar işin kötüye giden olaylar bu kadar da değildi. Chanyeol çok dah fazla çalışmak zorunda kaldığından aşırı yorgundu ve neredeyse 24 saattir uyumuyor ve yemek yemiyordu. Bay ve Bayan Oh cidden endişeli ve kötü bir ruh halindelerdi. Luhan ise... Akıbeti ne olacak bir belirsizlikti. Daha önce de uyarıldığı gibi Luhan kısmi felç yaşaıyordu. Bilinci yerinde değildi ve bebekler de annelerinin sağlık durumunun farkındalığıyla huzursuzlardı. Aksi gibi bir baba figürü de göremiyorlardı. Alfa olan bebek henüz dış dünyayı yeni yani fark ediyor olsada Delta bebek -her delta gibi- iki aylık döneminde zihinsel gelişimini tamamlamıştı. Geriye kalan 3 ayında bedensel gelişimini tamamlamayı bekliyordu bu nedenle dış dünyaya oldukça hakimdi. Sehun'un varlığını hissedemiyor ve annesi günden güne güçsüzleşiyor olduğundan delta bebek çok huzursuzdu.
"Nasıl?"
"Bir değişiklik yok Kyungsoo"
"Bak biliyorum Hyung konuşmak istemiyorsun ama sana anlatmam gereken şeyler var. Bana biraz zaman ayırabilir misin?"
"Tabiki. Söyle lütfen."
"Böyle burada olmaz. Hadi gidip kahve içelim ve biraz konuşalım."
"Pekala hadi gidelim."
Kyungsoo önden gitmeye başladı ve Sehun Luhan'a bir süre daha bakıp kardeşinin yanına gitti. İkili hastahane in kafeteryasına indiler ve kahve alıp herhangi bir masaya oturdular.
"Hyung bak. Seni suçladığım için üzgünüm. Senin suçun olmadığını biliyorum. Aklımıza bir fikir geldi yani Baekhyun ve benim aklımıza bir fikir geldi mantıklı gelebileceğinden sana danışalım istedik ama... Sıcak bakmayabilirsin."
"Söyle lütfen. Şu an her türlü çözüme açığım."
"Luhan Hyung'a Delta emri ver."
"Ne demek istiyorsun?"
"Luhan Hyung'un dışarıda olan biteni anladığını biliyoruz. O komaya girmeden ona alfa emri ver."
"Nasıl bir emir olacak bu."
"Önce onu sevdiğini falan söyleyip dikkatini san vermesini sağla sonra Delta emri verirsin. 'Ben ve çocuklarımız için ne olursa olsun güçlen ve uyan' de. Biliyorsun ki sonuçta bizler omagayız. Eşimizden aldığımız emri uygulamak zorundayız."
"Haklısın. İşe yaraybilir ama Luhan'ın yanına giremiyorum biliyorsun aşırı yorgun ve üzgünüm. Ne olacağını kestiremem bile. Ya çocuklar yine huzursuzlanıp sorun çıkarırsa?"
"O zaman önce dinlen ve sakinleş. Bu fikrin işe yarıyacağına inan ve kalbini sakinleştir. Sonra neler olacağına bakacağız tamam mı?"
"Sağol Kyungsoo. Neler olacak göreceğiz. Sen Luhan'ın yanında kalır mısın?"
"Elbette. Ama üç saatin var. Sonra okula gitmek zorundayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül İntikam
أدب الهواة"İntikam soğuk yenen bir yemektir lafını bilirsin Oh Sehun. Şimdi onu unut. Sana soğuk değil sıcacık bir intikam vaadediyorum. Göze Göz, Dişe Diş Kana Kan CANA CAN"