20. BÖLÜM

428 27 2
                                    


Dans ardından yukarıya masaya çıkarken Taehyung yanımızdan geçen garsondan iki bardak sojuyu alıp hızlıca içip iki bardak daha alıp hızlıca içti.
Niye böyle birşey yapmıştı?
Masaya vardığımızda Jungkook'un annesi hariç herkesi gördük.
"Kim derdi ki Cha abime aşık olucak..." dedi Jungkook.
"Hiç." dedi Jimin imayla.
Taehyung'a baktım. Sırıtıyordu.
"Dalga konunuz bu mu oldu? Gerçeği biliyor musunuz ki konuşuyorsunuz?"dedim. Taehyung'u sevdiğimi bilmiyorlardır.
"Dur daha yeni başlıyoruz."dedi Jimin. Herkese baktım.
"Siz ne bili-" sözümü kesti Jungkook.
"Senden önce birbirinizi sevdiginizi ve bugün itiraf edeceğinizi biliyorduk." dedi.
"Sen Beak'la kaynatırken biz bunları konuşuyorduk." dedi Jimin.
İçim acıdı. Onun beni sevdiğini şimdi anlamıştım işte.

°°°

Saat 00.00'dı.
Taehyung içkinin dozunu kaçırmış ve sarhoş olmuştu. Diğer ikili de masada değildiler ve ben Taehyung'u bırakıp birisini bulmaya gidemiyordum. Taehyung'u bu halde annesi veya babası görmemeliydi. Yaslandığı yerde uyuyacak gibi duruyordu. Yada bana öyle geliyordu...
Bilmiyorum konuşabiliyordu veya yürüyebiliyor ama saçma konular konuşup, çapraz yürüyordu.
"Taehyung, sen iyi misin?"dedim. Baktı, baktı ve herzamanki gülmeyi yaptı.
"Seni severken ölüme gidiyorum. Biliyor musun, diri diri gömebilirler beni, seninle evlenirsek."diye sayıklamaya başladı.

Yine ne saçmalıyordu bu?
Yanımızdan geçen garsonu çekeledim.
"Sen Jungkook'u tanıyorsun diymi?" dedim.
Kafasıyla onayladı.
"Bu mekan bu gece ona ait, kim tanımaz ki?" dedi. Haklıydı, sahnede tek başına konuşma falan yapmıştı bi ara. Tanımayan bile tanırdı.
"Git bana onu bul. Acil dersin. Birde adım Cha. Hadi git, uç, bul onu gönder buraya." dedim.
Sonraysa gönderdim. Umarım hızlı gelirdi. Bir an önce eve gitmeliydik. Rezil olmasını falan istemiyordum Taehyung'un.

°°°

"Şirkete bağlı bir araba gelicek. Siz ona binip eve gidin. Biz bu gece eve annemlere gidicez. Aslında Taehyung da gelmeliydi ama iyi durmuyor. Siz eve geçersiniz biz Jimin'le bu gece yokuz." dedi. Ne yani tek miydik evde? Kesinlikle erken yatmalıydım.
Araba gelince Jungkook içeriye girdi biz de arabaya. Kafasını koltuğa dayamış beni izliyordu karşı taraftan.
Dik dik bana bakınca bende ona öyle baktım.
"Sarhoş değilim, bakma öyle dimdik." dedi.
Sonraysa araba yavaşlarken yana kayıp kafasını cama vurdu. Kesin değilsindir.
"Kesin değilsin. Kesin. Ben sana öyle mi bakıyorum?" dedim.

Araba durup eve gelince indik. Evin önüne gelince Taehyung'a elimi açtım.
"Ne?"dedi.
"Anahtar."dedim.
Arka cebinden anahtarı çıkartıp verince kapıyı açtım. Onun iyi olduğuna inanmıyordum.
Ve bu halde yatarsa sabah ayılamazdı. Uyandığında ise baş ağrısından uyuyamazdı. Kahve içmiyordu... Su!
"Burdan başka biryere gitme, dur burda tamam mı?" dedim.
Mutfağa girdim, Taehyung salona girerken.
Suyu bir kovaya doldurup yanında havluyla tepsiye yerleştirip salona girdiğimde Taehyung yoktu.
"T-tae?"dedim.
Tepsiyi masanın üstüne koyup alt katı gözden geçirdim. Odasına çıkmış olmalıydı. Odasının kapısına gelince çalmadan açmıştım.
Gördüğüm manzara Taehyung'un soyunuyor olmasıydı.
"Özür dilerim!"diye bağırarak arkamı dönüp gerimi kapattım. Birkaç saniye ardından arkamdan ses geldi.
"Giyindim." dedi.
Ona doğru döndüm. Kendini yatağa atınca bağırdım.
" Kalk tembel! Sen duş al, bende öyle yapacağım!Sabah böyle olmanı istemiyorum uğraşamam seninle.!!"dedim.
Oflaya puflaya kalktı yataktan. Sonraysa tam banyonun kapısını açtığında bana baktı.

"Geri gel odaya, bekliycem bak." dedi.
Birşey diyemedim. Beni neden odasına çağırıyordu ki? Gece gece. Aklıma fesat şeyler geliyordu.
"Gir artık, gir."dedim odanın kapısını kapatıp çıkarken. Odaya girince direk soyundum ve kendimi banyoya attım. Çıktığımda rahatlamıştım. O makyaj neydi öyle? Yüzümü ağırlaşmış hissediyordum. Kurtulmuştum resmen. Üstüne kısa pijama takımımı geçirip kendimi yatağa attım.

Uyuyabilirdimmmm.
Birden yatakta dikleştim. Bana odaya geri gel demişti diymi o?
Şimdi gitmesem iyi olurdu biraz daha beklesem ve sıkıntısız odaya girsem daha iyidi.
...
Yarım saat ardından endişelenmeye başlamıştım Ne yapıyordu bu? Sesi soluğu da çıkmıyordu. Su saat konusuna takmıştım.
Ne bileyim ben odaya ne zaman gireceğimi???
Fazla takmadan odaya girmeye niyet ettim. Tam odamdan çıkmayı başardım tekrar girdim. Biraz daha beklemekten zarar gelmezdi.

°°°

Aradan bayağ zaman geçmişti. Olmuş müydü, yoksa uyumuş muydu?
Artık beklemek istemiyordum. Belki de uyuyordu. Bakmalıydım. Kayıp düştüyse? Ya bayıldıysa?
Saatim olmasa da en az iki saat geçmiştir.

En az iki saat!

Odadan çıkıp yan odaya girdim. Odada değildi ki, bu da uyumadığı anlamına gelirdi.
Banyonun kapısına kafamı dayadım. Ses de yoktu. Ben biliyordum kayıp bayılmıştır bu salak. Elim banyonun kapısının kulupuna gidince duraksadım.
Neden duruyordum? Görsellerimden mi korkuyordum yoksa gece samimi biter diye mi?

Evet! Ya çıplaksa? Gözlerimin kararmasını istemiyordum.
Kapıya yavaşça tıklattım.
"Taetae!"dedim.
Ses yok...
Tekrar kapıya vurdum ama biraz daha sertçeydi.
"Tae!!"dedim.
Ses yok...
Hâlâ ses olmadığına göre bayıldı bişey oldu diye düşünerek hızlıca vurmaya ve hepten bağırarak adını söylemeye başladım.
Kapı açılınca bakakaldım. Tae uyumuş gibi bir durumda duruyordu ve altı havluluydu.
"Ohaaa!"diyerek arkamı dönüp ellerimle gözlerimi kapattım. Kahkaha sesi gelmeye başladı. Birde gülüyor muydu?

"Uyuyakalmışım. Sakin."dedi.
Ona bakamıyordum.
"Neye gülüyorsun? Çok mu komik?" dedim.
Bana arkadan sarıldı.
"Bana güvenememene ve korkuyor olmana gülüyorum" dedi.
Sonraysa eliyle kollarımı tutup beni kendine çevirdi. Ellerimi gözümden çekmeye çalıştı ama izin vermedim.
Bana sarıldı. O ciplak halde bana sarıldı!!
Üstünde giysi olmadığına emindim. Bana sarsılmasaydı bilemezdim ama sarılıyordu işte. Hissediyordu insan. Kendimi geri çektim.

"Taehyung sarhoşsun ne yaptığını bilmiyorsun." dedim.
" Ben seninleyken hiç birseyden pişman değilim ki." dedi.
Tekrar kahkaha sesi duydum. Bu sesi bana huzur veriyordu.
Bu sesi duymak bana tanrıdan bir lütuf gibiydi.
"Sapık mısın sen Cha? Altımdaki havluyu orda dursun diye koymuştum. Altımda şort var. Ayrıca kapıyı sana çıplak acar mıyım hiç? Fesatsın fesat. " dedi.

Fesat mi olmuştum şimdi?
Gözlerimi tekrar açmaya çalışınca ellerimi çekmesine izin verdim. Gözlerim açılınca cidden altındaki şortu görebilmiştim. Ondan, sevdiğim adamdan çekinmiş miydim ben?
Onu süzdüm. Yıkanmamıştı!!!

"Taehyung daha yıkanmadın mı?"dedim.
Saf bir gülüş attı.
"Uyumuşum işte." dedi. Göz devirdim.
" Ben gidip uyuyorum. Sen de yıkan ve öyle uyu." diyerek tam çıkacakken elimden tuttu.
"Dur bir." dedi. Durdum.
"Yıkanmak istemiyorum. Ve eğer yıkanacaksam sen yıkarsın." dedi. Ne saçmalıyorsun sen Taehyung?

"Anlamadım?"dedim yüzümü buruşturarak.
"Ya seni fesatlaştıran neydi? Bu tamamen safça bir istek." dedi.
Fesatlık sıkıntısı bende mi, onda mı?

🌑🌙🌙

Alone You•Kim Taehyung ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin