Hikayeye girişini yapacağımız Jin, önemli bir karakteri canlandırıyor kardeşlerim.
°°°
Odasının kapısını çaldım. Kahvaltıda olmamasının sebebini merak ediyordum.
"Cha, uyuyor musun?"dedim ama ses yoktu. Merak ediyordum. Tüm gece uyumuştu zaten. Odada değil miydi yoksa?
Kapısını açmaya çalıştım ama olmamıştı. Kilitliydi.
Gitmiş olabilir miydi?
Kapıya yüklendim. Omzumla vurarak açmaya çalışıyorken çıkan sese Jimin'le Jungkook geldi.
"Napıyorsun hyung?"dedi Jungkook beni tutarak. Kafam dönüyordu.
"Yok. Açamıyorum, kilitli."dedim. Beni kenara çekerek kapıya tekme attığı gibi kapının açılışını izledim.
Jungkook içeriye girdi hızlıca. Arkasından kendimi zorla atabildim. Ben dün ne kadar huzurluydum? Elimle duvarda kendime destek alarak odaya bakarken Jungkook banyodan çıktı.
"Yok!" dedi. Yere oturdum, olduğum yerde. Yanımdan geçti koşarak Jungkook. Şuanda olanlar normal değildi.
" Bırak! Gitti bırak!" dedim bağırarak. Kapının ilerisinde durdu. Yumruklarını sıkıyordu. Bana bakamadan yürümeye başladı. Gözlerim dolmuştu. Ağlıyordum. Bir kız için ikinci kez ağlıyordum.
Birisi annem, birisi Cha.
Yine gitmişti. Yine yoktu. Yine yanlız ve duygusuzdum. Ve yine yüzüstü bırakılmıştım.Madem gitmek kafasındaydı, neden gece yattın yanıma? Neden 'seni seviyorum' dedin? Neden bana acı vermek için yardım ettin? Beni nasıl seviyordu? Asıl soru, ben onu nasıl sevmiştim? Babamın beni öldürebileceğini bilerek sevmiştim. Ölümü göze alarak...
'Kimseye güvenme oğlum. Aşk da bir gün unutulur.' derdi annem.
Neden şimdi aklımda iki kişi vardı hep?
'Susmayacağım, seni seviyorum.' dediği sesi yankılandı aklımda, Cha'nın. Ben bunu hakedecek ne yapmıştım? Hayat insana ders vermek için varmış ya hani, ne öğrendim ben? Denize üzüntümü akıtmayı mı?Cha'dan°°°
"Sana dediğim gibi."dedi elini masaya vurarak Taehyung'un üvey annesi, Bayan Jeon. Beni buraya zorla getirmişlerdi.
"Seni alır, parasız pulsuz başka bir ülkede süründürürüm. Taehyung seni bulduğunda ise ölünü bulur. Ya da yüklü bir para ve düzenle bu aileden uzaklaşırsın." dedi gülümseyerek. Psikopattı bu kadın.
Ne oluyordu, ben ne zaman buraya geldim onu bile idrak edemiyordum. Bayan Jeon beni neden istemiyordu?
"Benimle olan gareziniz n-" dememe kalmadan yüzüme tokat yemiştim.
"Sence oğlum sana aşık olur mu? Senin gibi bir orospuya? Neden evlenmediğini biliyorum. Hamile mısın oğlumdan? Ne yaptın? Nasıl yatağına girdin oğlumun ha?" dedi.
"BİZ BİRŞEY YAPMA-" sözümü kesti.
"Yaptım demeni beklemiyordum. Neyse, zaten bir daha hamile de kalamayacaksın." dedi.
Ne!?!4 Yıl sonra Cha'dan°°°
"Jin, bana yardım eder misin?"dedim. Gülümsedi.
"Tabikide, sevgilim." dedi.
Evlenmiştim. Yeni bir düzen, yeni bir kimlik ve demdeğişik yüzümle.
En başta da dediğim gibi, bazen vazgeçmek gerekirdi. Herşeyden, kendin için vazgeçmek.
Ve unutmak...
Ama unutamıyordum. Yolda her gördüğüm çocukta, her Jin'e baktığımda, her aynaya baktığımda... Bayan Jeon'un teklifini kabul etmiştim mecburen. Taehyung olmadan, hiçbir zaman çocuğum olmadan ve o şehirden uzakta başka bir isimle yaşamaya....
Şimdi Jin'le birlikte Deagu'daydım. Jin herşeyi biliyordu. Yaşadığım her şeyi, yaptığım hataları. Ve çocuk yapamadığımı da.
Bana destek çıkabilmek için benimle evlenmişti. Kendisini sevmediğimi ve aklımın hala Taehyung'da olduğunu biliyordu. Ama o seviyordu. Benim de kendisini sevmemi bekliyordu. Arkadaş gibiydik. Evli iki arkadaş...
Bana bir saygısı vardı. Benim ise ona. Yaşamam için yardım eden tek kişi oydu.Taehyung'dan°°°
"Doktor bey, Bekler misiniz? Doktor bey." gelen sese dönüp baktım. Uzun bir zaman sonra tekrar hastaneye dönmüştüm. Babamla ise konuşmuyordum.
"Evet?" dedim.
"Bir saat sonraki ameliyat, eşim iyi olacak diymi?"dedi. Ciddi bir kanser ameliyatı vardı. Gülümsedim. Artık soğukkanlıydım.
" Tabikide yaşayacak." dedim ve arkamı dönüp dışarıya çıktım. Cebimdeki telefon titreyince elime alıp baktım üvey annem arıyordu.
"Alo, anne bir sıkıntı mı vardı, ne oldu? " dedim direk. Beni aramazdı çünkü.
" İs çıkışı bana uğrayabilir misin oğlum?"dedi.
"Tamam anne gelirim."dedim ve telefonu kapattım. Aslında uzun bir süre geçmesine rağmen evlenmemiştim hâlâ. Birçok kısa ilişkim olmuştu. Hepsi kısa ve duygusuzcaydı. Bu yüzden canım sıkkındı. Kendime kızıyordum. Neden unutamıyordum olanları?
Diğer cebime telefonu koyarak sigara çıkarttım ve yaktım.
Etrafta tektük insan geziyordu. Gözüm zar-zor yürüyen ufak bir çocuğa takıldı. Yeni yeni yürümeyi öğrenmiş olmalıydı.Annesi birisiyle konuşmaya başlayınca çocuğun elini bıraktı. Çocuğu izledim. Şuanda o bizim çocuğumuz olabilirdi, Cha...
İki üç adım sonra yüzüstü düştü çocuk. Annesi konuşmayı anında keserek çocuğunu kaldırdı. Eline yüzüne baktı ve kucağına aldı. Her aile çocuğu düşünce kaldırmayı bilirdi diymi? Peki ya adam olunca? Terk edilmişse üst-üste? Yardım edebilirler miydi?
Sigarayı duvara bastırıp söndürüp yere attım.
Sonraysa elime telefonu aldım.
Haseok'u aradım."Alo hyung, bir saat sonraki ameliyata sen girer misin?" dedim.
"Neden birşey mi oldu?" dedi.
"Ameliyat işte. Hasta adı Hyuna Beang. Kanser olayı kritik bölgede. En fazla on gün yaşar. Bunu eşine ben söyleyemem."dedim.
"Tamam hyung, tamam ben yoğun bakım tarafındayım. Geçerim şimdi oraya ." diyerek telefonu kapattı. Haseok'la konuşuyordum artık.
Kendi odama çıktım. Ceketimi alıp hastaneden ayrıldım. Bu kadar kolay mıydı ölmek? Olamazdı diymi? Geride kırıklarıyla bıraktığı yaraları düşünmüyor muydu, giden?
Cha'yla beraber olmak için ölümü göze almıştım. Ölmeden ölmeyi...
Ama o da gitmeyi seçti. Korkarak ölmeyi seçti. Önemli olan ölmesi değildi ki, benim için yaşayabilmesiydi.
Ölen taraf hep ben kalmalıydım. Şimdi o öldü, ben bıraktıkları acıyla yaşıyorum..
Bu arada #korehikayeleri etiketinde 307 hikayede #2. Olmuşuz haberiniz olsundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone You•Kim Taehyung ✔
Fanfic'Taehyung bey makyajınızın koyu olmasını istedi.' diyerek istediğim gibi makyaj yapmamıştı. Şimdi soruyordu. "Taehyung nasıl istedi?"dedim. Güldü. "O seni her halinle seviyor. Buna sen karar vermelisin."dedi.