Bir işe başlamadan önce uzun zaman düşünenlerden mi yoksa aklına geldiği gibi davrananlarda mısın?
Yeni bir kitap yazmak için pek de başarılı bir giriş değil, değil mi? Fakat bir kitap yazmak için güçlü bir giriş olup olmaması kimin umurunda ki !
Kafasına estiği gibi içinden geldiği gibi yaşayan insanlardan olmayı o kadar çok isterdim ki bunu kelimelerle ifade edebileceğimi sanmıyorum. Kafasına estiği gibi yaşayabilen insanlar bir zamanlar kafasına her şeyi takan, her şeyi ilmek ilmek dokuyarak yapan insanlardır. Nasıl mı bu hale gelmiştirler? Aslında cevabı çok basit bir sorudur bu ; vakti zamanında bu kadar ince ince düşünerek, ilmek ilmek dokuyarak hareket etmek onlara bir şey kazandırmadığını aksine onlardan çok fazla şey götürdüğünü fark etmiştirler de ondan şimdi bu kadar kafasına estiği gibi yaşayan insanlara dönüşmüşlerdir.
Bir hayli dağınık düşüncelere sahibim bu ara. Mesela ;
Önümde ki fırsatları nasıl değerlendirmeliyim? Okumaya devam mı etmeliyim yoksa her şeyi halının altına süpürüp bir işte çalışmaya mı başlamalıyım zaten üniversite okumanın şuan içinde bulunduğumuz durumda hiç kimseye bir faydası olduğunu göremedim. Çevrem de kadar üniversite mezunu insan var ki! İnsan şöyle düşünmeden edemiyor. ''Peki şimdi giden onca zaman ve emeklerine ne olacak?'' Güzel üniversitelerden, güzel bir bölümle mezun olmak artık yaşadığımız ülkenin içinde bulunduğu şartlardan dolayı pek de bir işe yarıyor gibi gözükmüyor.
İsterseniz yaşadığımız ülkenin anaokulundan bozma, şişirme notlarla mezun eden kıytırık bir bölümlü okuludan mezun olun isterseniz en iyi öğrenciler yetiştiren üniversitelerinden birinden mezun olun hiç bir şey değişmiyor. Neden mi böyle konuşuyorum, çünkü art halk arasında ''dayı'' diye tabir edilen fakat asla kim oldukları bilinmeyen bir topluluk var. İnsanları mesleklerine, mezun oldukları okullara, geçmiş iş deneyimlerine bakmadan hak etmedikleri pozisyonlara yerleştiriyorlar. Peki o pozisyon için yıllarını heba etmiş saçına aklar düşüne kadar çalışmış insan ne olacak ? Onun içinde iki seçenek var.
1. İşsiz kalacak
2. İstemediği yıllarının boşa gideceği kendi alanıyla ilgisi olmayan bir işte çalışmak. (Şanslı ise eğer)
Sevgili bazı genç kızlarımız için şöyle bir olayda yok değil... Bazı genç kızlarımız baktı iş yok, baba evinde de kalmak istemiyor. Buluyor kendisine sevmediği, hayatının ileri ki yaşlarını zehir edecek bir erkek evleniyor. Sevgili okurum fark ettiysen bunu seçenek olarak bile almadım. Çünkü bu tarz düşünceye sahip genç kızlarımız zaten toplumun eksik bireyleridir ve bana sorarsanız kesinlikle tedaviye ihtiyaçları vardır. Bütün yaşantısını bir erkeğin eline sıkıştırarak, onun izin verdiği maddi ve manevi ölçüde yaşayacaklardır. Hiç bir insan gökyüzünü görebiliyorken tutsak olmamalı. Bu gökyüzünü göremeyip tutsak olan insanlarınkinden daha kötüdür çünkü onların içinde gökyüzünü görmek umudu vardır. Fakat hayatını bu şekilde karartan insanların o umudu elinden alınmıştır.
Velhasılıkelam, yaşadığımız ülkenin içinde bulunduğu durumun, insanların öyle ya da böyle sebeplerle umudunuzu elinden almasına izin vermeyin...
D.S.
13.09.2019

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAKARIŞIK
AcakAkla estiği gibi, gelişi güzel, dağınık düşünceli yazarak toplamaya çalışma sanatını gerçekleştirmeye çalışan sıradan birisi.