...

9 0 0
                                    

 Kafamı kaldırdım ki karşımda o ne desem bilemedim. Hemencecik yazdığım yazıyı alıp elim içinde buruşturdum. Kusura bakmayın masam çok güneş alıyordu burada yazayım dedim. Genç gülümseyip çayını sade içiyordun demi ama bugün günlerden salı sen özel yazını bugün yazarsın ve bugünde çay yerine kahve tercih edersin deyiverdi. Bu sözler karşısında kala kaldım. Nerden biliyordu ki yoksa o da beni mi takip ediyordu kafamda milyonca soru belirdi ama o gün ben bir tek sorunun cevabını merak ettim. Sonra kendimi toparlayıp evet dedim bugün kahve içiyorum ama özel yazıma başlamadım çay içebilirim, teşekkürler bayım diyip bir şey olmamış gibi masama geçmek için kalktım ki çay üstüme dökülüvermişti. İkimizde heyecan yaptık, o yaka cebindeki mendilini uzattı üstümü kurulamam için aldım ama asıl sorun elimdeki yazı masasının altına düşüverdi. Onda neler yazmamıştım ki… Nasıl alacaktım ki onu alamazdım, zaten yanmıştım da … O gün o kadar tuhaf şeyler olmuştu ki evime kadar eşlik etmeyi teklif etti kabul ettim. Havadan sudan konuştuk ortak çok yönümüz olduğunu gördük en önemlisi de ikimizde yazıyorduk. O hayatın şiirini yazıyor,bense hayatın düşüncelerini… Ertesi gün oldu, mendilini yıkayıp yanımda getirdim ama dükkanda yoktu. Saate baktım ki yine erken gelmiştim. Bir cesaret dün ki kağıdı aramaya koyuldum ama bulamadım. Sonra masama geçtim ama bugün gelen yoktu, yarında yoktu, ertesi gün de. Galiba bitmişti onla hikayem, belki de hiç başlamamıştı. Oysa beraber Üsküdar sahilinde yürüdüğümüz gün ne hayaller kurmuştum. Yıllar önce kapamış olduğum hayal kapımın kilidinin o gün onda olduğunu düşünmüştüm… Ancak bu hayal kırıklığı onu suçlamama izin vermedi. Hatta ondan nefret etmiyor,mendilini cüzdanımda taşıyor, her gün onun masasındaki yazıları okuyordum. Kim bilir aynı yazıları kaç kere okumuşumdur…
Ve hikayenin sonuna geldik yine bir gün çayımla masama geçmiştim. Masada o gün ki yere düşürdüğüm kağıt, altında onun el yazısıyla ”Ben geldim. Çayını al ve Üsküdar da ki sahile gel bu arada kahvemi de, sendeki emanetimi de getirmeyi unutma.” yazıyordu…

Bir 'i Var Bir' i YokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin