уєηι ѕüρяιzℓєя

119 4 0
                                    

2 gündür aynı odadaydım . Ne çalan telefonlara , ne de eve gelen misafirlere bakıyordum . Yani napmalıydım ? İçim bu kadar acırken dışarı çıkıp sahte gülücükler mi atsaydım . Nasıl dayanmalıydım ki . Akşama kadar Berkay'la şarkımızı dinliyordum . Telefondan resimlerimize bakıyordum . Ve sürekli onu arıyordum . duyduğum cümle hep aynıydı

-Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor . 

Evet ben ona hiç ulaşamamıştım . Hep uzaklarımdaymış meğer . Ona bıraktığım sesli mesajın sayısı belli değildi . Ailesini arıyordum telefonlarımı bile açmıyorlardı . Sosyal sitelerden bile ulaşamıyordum . İlk defa oyuncak aldığımda da kaybetmiştim oyuncağımı . O zamanda çok kalbim acımıştı . Şimdide kaybetmiştim , fakat bu acı farklıydı . Kendimi çok yaşlı hissediyordum . tamam güzel değildim . Ama benimde kalbim vardı . Yemek bile yiyemiyordum . Her kapı çaldığında odamdan kim geldi diye dinliyordum . Hep aynı şeydi . Başkalarıydı . Benim beklediğim tek insan vardı . Hiç gelmeyecekti  belkide ama yinede bekliyordum . Hasreti dağlarca olmuştu . 

Yaklaşık olarak 10 15 gündür görmüyordum Berkay'ı . 1 gün görmesem delirdiğim insanı 10 gün görmemek beni delirtmişti . Nasıl dayandığımı anlayamadım . Sonra yine bir gün Mert geldi yine . Daha doğrusu gelmiş . Annem beni çağırdı . 

-Öykü Mert geldi istersen konuşun kafan dağılır

-Niye anne Mert benim psikolog Doktorum mu ?

-Kızım arkadaşın olsun diye diyorum ben

-Hayır anne o küstah benden uzak dursun .

Bu Mert'de bela olmuştu başıma . Aileme cici çocuk rolü yaparak benimle uğraşıyordu . Bana ilgisini anlayamıyordum . Uzak durmalıydı benden . Ben bile kendimden uzak duruyordum . Yaşamaya çalışıyordum , kimseye tahammülüm yoktu ki . gururum kırılmıştı bir kere.bir daha ne zaman karşılaşırdık ? hiç karşılaşmayacaktık . 

1 Hafta geçmişti artık . Artık odamdan dışarı çıkmaya karar vermiştim . Güzelce duş aldım , Hazırlandım Ailemle kahvaltı yapmak için çıktım . Onlar bile şaşırmıştı . Anneme ;

-Anne ben Ablamın yanına gitmek istiyorum Ankara'ya

-Kızım bu nerden çıktı şimdi

-Kafam biraz dağılsın . Hem ablamları görmüş olurum

-Tamam o zaman gidersin .

Dediler bana . Rahatlamıştım . Belki uzaklaşmak iyi gelirdi . İyi gelmezdi aslında . Berkay'dan başkası iyi gelmezdi bana . Ama en azından bu şehirden gitmek kafamı toparlamama yardım ederdi belki . Kahvaltıdan sonra dışarı çıktım . Kendi kendime yürüyordum . Arkamdan bir ses 

-Bak Kader bizi karşılaşalım diye uğraşıyor . Dedi 

Arkamı döndüm . Sabah sabah uğursuz insanı görmüştüm yine . Mert'i . 

-Ya Mert ben seni ne zaman görsem hastanelik oluyorum bence sen karşıma çıkma ?

-Seni Hastanelik eden ben değilim . Naptıysa artık ...

Dedi devam edemi . Surat ifademi görünce biraz korkmuştu sanırım . 

-Ya tamam tamam . Senden bişey isteyeceğim 

-Evet buyur ?

-Gel bi çay falan içelim . Sohbet ederiz

-Niye sen tek çay içemiyo musun ?

-Hayır seninle içmek istiyorum . Belki bana karşı bu nefretinden kurtulursun

-Yok inan kurtulmam . 

-Lütfen 

-O çenen kapanır belki . Bi çay içelim gidicem daha valiz toplicam

-Bak şimdi bu oldumu küçük hanım ? Nereye gidiyosun sen 

-Ankaraya seni görmemek için.

-Eğer gidiyosan kahve içmeyelim soğuk su içelim . 

İlk defa güldürmüştü beni . Aslında iyi birisiydi . Ama benim aptallığımdı . Sanki Berkay'ın yerini alabilecekti . Sırf alır diye Mert'e neler yapıyordum . Aman neyse ya . . Hem onunla arkadaş bile değildik . Yaklaşık 15 20 dakika beraber oturduk . Sonra ben iş yerine gidip , durumu anlattım . İşten çıktığımı haber verdim  Alışveriş yaptıktan sonra eve döndüm . Valizimi toparladım . Sonra Berkay'ın bana anladığı bluz ilişti gözüme . Ona bakarken eskiyi hatırladım . İçimde dinmeyen fırtınanın şiddeti daha da arttı . Yatağımın kenarına oturup ağlarken telefonum çaldı . Berkay dedim koştum hemen telefona . Yabancı numaraydı 

-Alo 

-Naber küçük hanım

-Yine mi sen ben senden kurtulamicak mıyım ? (Mert'ti arayan mal)

-Şey benden kurtulamazsın . 

-Of defol başımdan işim var . 

Diyip kapattım suratına telefonu . Gece boyunca aradı ama açmadım . Çünkü zoruma gidiyordu bana değer vermesi . Bana değer vermesi gereken kişi Berkay'dı ama 15 20 gündür aramıyordu sormuyordu merak bile etmiyordu . Yatağa yattım . uykuya dalmışımki gördüğüm kabusla uyandım . Berkay ölüyordu . Sabaha kadar ağladım yatakta oturup . Sabah gözlerim şişmişti . Sonra hazırlandım . 10'da otobüsüm vardı . Kahvaltıdan sonra Otobüsün olduğu yere geldik . Koltuğuma yerleştim . Tam en arka cam kenarındaydım . Çok rahat gidicektim ağlayaca . Annemlerle vedalaştım . Otobüs kalktı , Gidiyorduk ki Anons yapıldı 

-47 numaralı koltukta oturan Öykü Hanım . O koltuktan kalkın ve öne gelin . Küçük Hanım nereye gidiyosunuz siz. 

Şok geçirdim . Birisi beni çağırıyordu hemde adımla . Rezil olmuştum herkese . Ayağa kalkıp öne baktığımda Mert'i gördüm . kocaman bir YOK ARTIK dedim . Çok sinirlendim . Hemen yanına gidip 

-Napmaya çalışıyosun sen aptal mısın ? Ben gidiyorum ,in şu otobüsten defol . 

-Hayır kücük hanım hicbir yere gidemezsin ben varım . Dedi kolumdan tuttuğu gibi beni otobusten asağıya ındırdı . Valızımıde alıp beni bi taksiye bındırdı .

-Bak atlarım . seni şıkayet ederim . 

-Bu sefer seni kurtaran bırısı olmaz ölürsün bak  . Dedi gülerek . 

-Babam seni duyarsa geberticek

-Babanın haberi var  . Dedi sinir olmuştum resmen bana oyun oynamışlardı . 

-Nereye gidiyoruz bari onu söyle ?

-Seni mutlu olacağın bir yere götürüyorum . 

Sen Benim NefesimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin