Toplan Ateş oraya gidiyoruz.
Emredersiniz komutanım!
Silahımı alıp yanlarına farkedilmeden geçtim.
Bütün tim toplanıp patlayıcı yüklenen alanın 100 metre gerisinde kaldık.
Etrafı tarıyorduk.
Komutanım en az 50 kişiler.
İçeride de dışarıdakiler kadar var.
Köylüler de burada komutanım.
DİNLEYİN.
Hepimiz albaya döndük.
Ateş , üniformayı çıkartıyorsun.
Sivil kal.
Malatyalı , yüzünü gizle.Malatyalı onlardan biriymişsin gibi içeri sızacaksın.
Elinde Ateşle.
Ateş bir köylü sende bir militansın anlaşıldı mı ?
Anlaşıldı komutanım.
Ateş içeri girdiğinde gördüklerini ileteceksin.
Ona göre hareket edeceğiz.
Köylülere dikkat et.
Tamam mı ?
Emredersiniz.
Üniformamı çıkarıp sivil kıyafetlerimle kaldığımda üzerimde siyah bir pantolon ve siyah askılım vardı.
Silahımı gizlemiştim.
Burada birisi var. Dedi Malatyalı.
Militan kılığında.Elinde çırpınmaya başladım.
İçlerinden birisi bize doğru gelmeye başladı.
Kim o ?
Bir köylü.
Güzelmiş , işimize yarar , götür içeri.
İçeri doğru adımlarken arkamızdan bağırdı.
Üzerini kontrol ettin değil mi ?
Ettim.
Tekrar arkamızı dönüp yürümeye başladığımızda içeriyi tarıyordum.
İçeride sayabildiğim adam sayısı 42 ama daha fazlası var komutanım.
Anlaşıldı.
Köylüler bir depoda.
Tam depoya girerken militanlardan biri seslendi.
Dur , birde üstünü ben arayım.
Malatyalı atladı.
Ben aradım.
Bi de ben bakacam.
Ben baktım.
Onlar üsteleme çabasına girmişken.
Militanlardan biri kolumdan sertçe tutup kendine çekti beni.Yürü , seni komutan istiyor.
Seni beğenmiş.Malatyalının telsiz sesi , komutanım Ateşi aldılar.
Gece timi , komutanım birşey yapalım.
Medenini bilmediğim bir his vardı içimde.
Komutan dedikleri piçin odasına geldiğimizde beni söyledi ve kapıyı çekip gitti.
Demek yeni sensin.
İşime yarayacaksın.
Burnumun dibine kadar gelmişti.
Daha da yaklaşıyordu
Tecavüz edecekti.
----------------------------------------
Albay planı ve Ateş i oradan nasıl çıkaracaklarını düşünürken Malatyalı telsizden bilgi geçiyordu.Köylüler içeride en alt kattaki depoda.
Pencere çok küçük ve kalabalıklar komutanım hızlı olmamız lazım.İçeride fazla sayıda adam var.
Bina üç katlı üst taraf sessiz gibi.
Hızlı olmamız lazım.
&&&&&&&&&&&
Ateş.
Başkan dedikleri militan üzerime doğru gelirken geri geri adımlamaya başladım adımlarımın sonuna gelip duvara yapışınca daha fazla gülerek üzerime gelmeye başladı.
Telsiz sesi
Albay Selim.
Ateş , adamdan kurtul.
Albayın sesiyle kendime geldiğimde hareketlenmek için derin bir nefes aldım.
Tam hazırlanmışken içeriye bir militan girdi.
Bozuk Türkçesiyle bana dönüp
Herşey senin yüzünden dedi.Ve silahı bana doğrulttu.
Diğer adam bize bakarken hızlı bir hareketle silahı elinden alıp vurdum onu.
Ama komutan dedikleri piç anlık boşluğumdan yararlanıp beni camın önüne sürüklediğinde başıma silahı dayamıştı.
Midem bulanmaya ve gözlerim yavaş yavaş kararmaya başladı.
Komutan denilen adam camın önünden bizimkilere baktı.
Askeriniz elimde ona zarar vermememi istiyorsanız çekin gidin buradan.
Normalde bu kadar basit bir şeye kolaylıkla karşılık verip elinden kurtulabilirdim ama yapamıyordum çünkü midem feci derecede bulanmaya başlamış ve gözlerimi açamayacak hale gelmiştim dizlerimin üzerinde zor duruyordum.
Bana enjekte ettiği şey neydi böyle
Telsiz sesleri yine kulağımda yankılanmaya başlayınca zar zor onları dinledim.
Komutanım neden birşey yapmıyorsunuz ?
Ateş , iyi misin ?
Komutanım ben giriyorum bir sorun var komutanını orada bırakamam.
Komutanım girelim..
Gözlerim kapanmaya başladığında militanın elleri üzerimden çekilmiş ne olduğunu anlamak için uğraşan beynime cevap verememiş ama vurulduğunu anlamıştım.
Kendimi taşıyamayacak halde olduğum için duvardan yere doğru kaymaya başladım.
Bilincimin açık kaldığı son saniyelerden birinde gözlerim tanıdık gök mavilere rastlamıştı..
O , buradaydı ..
❄