Beni duyuyor musun Haziran?
Söylenecek pek bir söz kalmadı, biliyorum. Bunun için burada değilim zaten. Seni çok özlüyorum.
Sana kızmıyorum. Hatta tüm yaşadıklarımıza rağmen seni seviyorum. Defterlerimin arasına sıkıştırılmış papatyaları hâlâ saklıyorum. Belki gelir de hesap sorarsan, hiç unutmadığımı bil istiyorum.
Aklına yeniden takılırsa, bir gün gelip hatanı anlarsan konuşalım istiyorum. Malum pek konuşamamıştık biterken. Bana sayılı günlerde bir papatya bahçesi, kocaman gülücükler ve bir sürü güzel anı verdin.
Ancak bir Merkür Retrosu aldı, götürdü seni benden aniden.
Çokça yıl geçmiş üzerinden, öyle diyorlar. Buna rağmen çok net hatırlıyorum o günü. Babamın ablama o işlemeli tokayı aldığı gün. Bana hiçbir şeyi hak etmediğimi söyleyerek sizin evinize yola çıktıkları ve bir daha dönmedikleri gün.
Onlar için üzülmüyorum, gerçekten. Dediklerine göre tam kırk iki sene geçmiş üzerinden. Bunları neye göre seçiyorlar inan bilmiyorum. Sen olduğun sürece zaman denen şeye ihtiyaç duyacağımı da sanmıyorum.
Çünkü biz kendi zaman dilimimize sahibiz. Her Altı Temmuz, kilisenin çanları üçüncüye vurulmak üzereyken vapurların indiği yerde buluşuyoruz seninle. Baban görmesin diye vapurdan alıyorsun bana papatyaları, ben de bakıcı teyzeyi mektebe gittiğime inandırmak için yanıma kitaplarımı alıyorum. Bazen yeni çıkan şu beyaz sayfalılardan, bazense matbaadan aldığım sarı kağıtlılardan getiriyorum. Vapurun kalkma saati gelene kadar simitçinin yanındaki banka oturuyor, sığdırabildiğimiz kadar papatyayı defterlerimin arasına sığdırmaya çalışıyoruz.
Bazense tek papatyanın ben olduğumu söyleyerek altın sarısı saçlarıma öpücükler konduruyorsun. O birkaç dakika boyunca birilerinin görmesini umursamıyoruz. Etraf kalabalıklaşmaya başlayınca ise uzaklaşıyoruz birbirimizden. Vapurun önündeki adam bağırırken gözyaşlarımı tutamıyorum. Haziran'ın bitişine katlanamıyorum.
Bizim bitişimize katlanamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merkür Retrosu. hyunin.
Conto"Bir Merkür Retrosu aldı, götürdü seni benden aniden." hyunin, 1960'lar, 4shot