3

105 10 36
                                    

Bölüm Şarkısı: Aurora - Believer (cover)

Polis kuvvetleri iki gün boyunca civarda çok kapsamlı arama yapmasına rağmen Jeon Jungkook'tan bir iz bulamamıştı. Polis Şefi Min Yoongi koltuğunda saçlarını yolmak üzereydi. Olay cereyan ettiğinden beri bir gram uyku yüzü görmemişti hatta kendini o kadar adamıştı ki en son ne zaman yemek yediğini bile bilmiyordu. Yorgunluğu yüzünden okunan genç adamın mor göz altları, besinsizlikten içeri çökmüş yanakları ve kendini kasmaktan alnında oluşan kırışıklıkları onu her zaman olduğundan çok daha korkunç biri yapmaya yetiyordu. Bu dava Min Yoongi için fazlasıyla önemliydi. Hem halk tarafından fazlasıyla sevilen bir figürü canice öldüren kişiyi adalete teslim etmek hem de kendini korumak istiyordu. O iyi bir polisti genç yaşına rağmen kıdemlilerini eleyip polis şefi olmuştu. Genç yaşta büyük bir rütbeye geldiği için herkesin gözü onun üstündeydi etrafı bir hata yapmasını bekleyen akbabalarla doluydu. Min Yoongi'nin tek bildiği bir an önce bu adamı yakalaması gerektiğiydi. Maalesef şu anda elinde hayal kırıklığından başka hiç bir şey yoktu. En iyi müfettişlerini bu iş için yönlendirmesine rağmen kimse tek bir iz bile bulamamıştı. Bir adamı yakalamak bu kadar zor olmamalıydı! Politikacılar, üst seviye yöneticiler, hükumet, halk kısacası herkes ondan bir şeyler duymayı bekliyordu onlara bilgi vermediği her saniye polis kuvvetlerine olan güven sarsılmakla kalmıyor üzerine uygulanan baskı da şiddetleniyordu.

Kapı tıklanıldığında perişan haldeydi hiçbir çalışma arkadaşının kendisini böyle görmesine izin veremezdi hemen toparlandı ve şu anki halinden beklenmeyecek kadar gür ve güçlü çıkan sesiyle "Girin." dedi. Müfettiş Kim Jisoo polis şefi için herkes gibi - belki herkesten biraz daha fazla - endişeleniyordu. Elindeki soğuk sandviçi ve bir bardak papatya çayını usulca masanın üzerine bırakırken içinden biraz sonra söyleyeceği şeye şefin çok kızmamasını umuyordu. Kim Jisoo henüz çaylak bir müfettiş olmasına rağmen dikkati ve mükemmel sezgileri sayesinde meslektaşları arasında şimdiden saygın bir yere gelmişti. Genelde onun olmayan vakalarda bile fikrini sormaya gelen arkadaşları oluyordu. Sezgileri Jisoo'ya bu dava da bir şeylerin ters gittiğini söylüyordu fakat bunu kime söylese onun çıldırmış olduğunu düşüneceklerini biliyordu. Yine de daha fazla içinde tutamazdı ve zaten dava şu anda çıkmaza girmişti yani yeni fikirlerin en çok değer göreceği aşamadalardı. O da şansını denemeye karar verdi.

Yiyecekleri gören Yoongi ne kadar aç olduğunun farkına ancak varmıştı. Normalde hiçbir çalışanının karşısında yemek yemezdi fakat şu anda bunları umursayamayacak kadar açtı. Ayrıca müfettiş Kim şu anda onun yemek yemesinden çok daha önemli bir şey üzerinde düşünüyormuş gibi görünüyordu. Çayından büyük bir yudum aldıktan sonra yutkunan kıza döndü ve "Müfettiş Kim ne söyleyecekseniz söyleyin lütfen. Bu gün daha kötü bir haber alamam nasıl olsa." Jisoo derin bir nefes aldıktan sonra tek seferde söyledi. "Bu davada bir yanlışlık var." Yoongi'nin kaşları çatılırken masasına dayadığı kollarını çenesinin altında birleştirdi. "Ne gibi müfettiş?" Jisoo tedirgin fakat heyecanlı bir sesle "Bakın şefim uyuşmayan bir şeyler var. Her şey fazlasıyla açık fazlasıyla temiz resmen elimize hazır bir şekilde bırakıldı. Sizce de burada bir sorun yok mu?" diye sorunca Yoongi elleriyle ağrıyan başına masaj yaparken "Müfettiş Kim lütfen açık olun şu an imaları algılayabilecek durumda olduğumu zannetmiyorum." dedi. Jisoo "Bunun bir kumpas olduğunu düşünüyorum" dedi hızlıca Yoongi "Elbette müfettiş Kim bu zaten konsey üyesi ve karısına kurulmuş bir kumpas bunun üzerine bu kadar düşünmenize gerek yoktu." dedi azarlar bir tonda. Jisoo "Şefim beni yanlış anladınız. Bence bu kumpas konsey üyesine kurulmadı. Kumpas Jeon Jungkook'a kuruldu."

Yoongi yanlış hatırlamıyorsa tüm hayatı boyunca hiçbir şeye bu kadar gülmemişti. Kahkahaları küçük oda da yankılanırken gözlerinden istemsiz yaşlar bile süzülmüştü. 'Tanrım! Ah, bu kız yok mu!' Diye geçirdi içinden. Onun yüzü şekilden şekle girerken Jisoo hala soğuk tavrını koruyordu. Yoongi kendine geldiğinde Müfettiş Kim'in surat ifadesine tekrar bakınca ciddi olduğunu anladı ve sesindeki alaycı tonu gizleme gereksinimi duymadan "Ne yani ciddi misiniz Müfettiş?" Jisoo bir anlık sinir patlamasıyla hızla koltuktan kalktı "Tabii ki ciddiyim Şefim!" odanın içinde tur atarken sesli bir şekilde fikirlerini dile getiriyordu. "Bana inanmanızın çok güç olduğunu biliyordum zaten fakat yine de şansımı denemek istemiştim." Yoongi kendini fazlasıyla hırpalanmış hissediyordu. "En iyilerimden" dediği kadın ona saçma sapan teorilerle geliyordu! Sinirlerine hakim olmaya çalıştı sesinin yüksek çıkmasını ve karşısındaki kadını kırmayı istemiyordu. Olabildiğince sakin çıkan sesiyle olayı açıklamaya çalıştı "Müfettiş Kim olay yerindeki kırık camı hatırlıyorsunuz herhalde? Ekibimiz şüphelimizin kanını yerdeki cam parçalarının üzerinde - camda kalan parçaların üzerinde de aynı kan örneği vardı - buldu. Bu onu birinci dereceden şüpheli yapmak için yeter bir kanıt." dedi.

Jisoo masaya tekrar yaklaştı ve elindeki otopsi raporunu şefin incelemesi için yavaşça bıraktı ve devam etti. "Evet, dediğiniz gibi bu kanıt onu birinci dereceden şüpheli yapmaya yeter fakat eğer size verdiğim otopsi raporunu okursanız bir şeylerin uyuşmadığını göreceksiniz. Ben sizin için kısaca özetlemeye çalışacağım. Öncelikle Bayan Kim'in boğazı kesilmişti. Bunu yapabilmek için maktul ile yakın temasta olmak gerekir fakat Bayan Kim'in üzerinde herhangi bir parmak izi yoktu tamam belki de zanlı eldiven giyiyordu ve bundan dolayı parmak izi kalmadı diyelim. Bayan Kim'in saç telleri arasında başka birine ait tek bir saç teli bile çıkmadı. Bu seferde maske takmıştır diye düşünebilirsiniz fakat bunu hemen çürütebilirim eğer maska taksaydı camdan kaçarken hiçbir yeri çizilmezdi ve bu kan örneği elimizde olmazdı. Hadi bu çok zayıf bir kanıt diyelim ve bende size yeni ve çok güçlü bir kanıt sunayım. Düşünün Şefim biri arkanızda boğazınıza bıçak dayamış duruyor ne yaparsınız? Ondan kurtulmaya çalışır debelenirsiniz çünkü bu insani bir reflekstir herkes yaşamak için bir şeyler yapacaktır her ne kadar faydasız olsa da. Bayan Kim'de emin bunu yaptı fakat rapora göre tırnak altları tertemiz idi ne bir deri parçası ne bir kıyafet ipliği hiçbir şey yoktu ve daha da şüpheli olansa parmak uçlarındaki deriler tıraşlanmıştı. Normal psikoloji de bir insan neden parmak ucundaki deriyi tıraşlatsın ki? Büyük ihtimalle cinayeti gerçekleştiren kişi yahut kişiler daha sonra bir temizlik yapmışlar ve tüm kanıtları oldukça profesyonelce ortadan kaldırmışlar fakat kanı temizlememişler. Şimdi düşünmenizi istiyorum şefim sizce tüm bu temizliği yapan Jeon Jungkook idiyse neden temizlik için o kadar zahmet verdikten sonra bize kendi kanını bize hediye gibi bıraksın? Mantıklı olan onu da temizlemesi ve iz bırakmadan kayıplara karışması değil mi?"

Müfettişin dedikleri Yoongi'ye oldukça mantıklı gelmişti kadının sunduğu teoriler ve kanıtlar birbirini tamamlıyordu yine de önünde çok güçlü bir öncül teori varken tüm müfettişlerini bu teorinin peşinden gönderse üstlerini ona deli gözüyle bakar ve hemen onu bu görevden alırlardı. Ayrıca kadının teorisi doğruysa suikast gibi çok ciddi bir iddiayı da beraberinde getirdiğinden başkalarının haberi olursa - ki iddia doğruysa - araştıran polisleri ortadan kaldırma olasılıkları çok yüksekti. Yoongi biraz düşündükten Jisoo'ya dönüp "Müfettiş Kim sunduğunuz kanıtlar teorinizi doğrular nitelikte." Jisoo'nun sevinci gözlerinden taşıyordu utanmasa gidip şefe sarılabilirdi. Yoongi devam etti. "Ancak şu an elimizdeki birinci teori geçerli olan olarak kalacaktır." Jisoo'nun heyecanı aynı saniye içinde hayal kırıklığına dönüşmüştü. "Ama Şefim demiştiniz ki-" Yoongi kızın sözünü keserek "Bitirmeme izin verirseniz Müfettiş." Jisoo sustuğunda devam etti. "Sizin fikrinizi görmezden gelmiyorum aksine eğer teoriniz doğru ise çok ciddi bir politik sorun ile karşı karşıyayız demektir. Müfettiş Kim size bu davayı vereceğim fakat bunun çok gizli tutulması gerekiyor bu yüzden bu odadaki iki kişi dışında kimse bilmeyecek. Sizinle sürekli irtibat halinde olacağız size kişisel telefonumu vereceğim her adımızı raporlamanızı istiyorum." Jisoo şefin önünde saygıyla eğildikten sonra "Çok çok çok teşekkür ederim Şefim söz veriyorum sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım haklı olduğumu göreceksiniz." dedi ve kapıya doğru ilerledi. Jisoo çıkmadan Yoongi "Müfettiş Kim! Biliyorsunuz bu çok tehlikeli bir görev yani demek istediğim lütfen kendinize dikkat edin." Şefin dedikleri Jisoo'nun yüzünde bir gülümseme oluşturmuştu "Dikkat edeceğim Şefim. Teşekkür ederim." dedi ve odadan çıktı.

Kendi masasına geldiğinde hala gülümsüyordu adamın onu düşünmesi - kendisine itiraf edemese de fazlaca - hoşuna gitmişti. Şefini hayal kırıklığına uğratmaması gerekiyordu bu yüzden şimdilik bunu düşünmeyi bir kenara bıraktı ve hafifçe silkelenip kendine geldi. Hemen çalışmaya başladı. Önce dosyaları tekrar gözden geçirecek atladığı bir şey olup olmadığına bakacak ardından olay mahalline tekrar gidip kendi araştırmasına başlayacaktı. Tabii bu arada konsey üyesinin ve karsını geçmişini araştıracak ve onlara zarar vermeye meyilli olabilecek birilerini bulmaya çabalayacaktı. Şüpheli birilerini bulsa bile kimseyi sorgulayamayacak olması can sıkıcı olsa da onları takip edip suç üstü yapabilirdi ki bu elindeki tek seçeneği idi. Yaklaşık üç saat sonunda elindeki dosyaları bitirmişti sıradaki durağına ulaşmak için arabasının anahtarını alıp otoparka indi.

Yine ben merhabalar! Bu bölüm daha çok bir geçiş bölümü tadında önemli bir bölümdü. Kısa hikayede geçiş bölümü olur mu? diye sormayın oluyor. :)

Yorumlarınızı eksik etmeyin gelecek hafta çarşamba görüşmek üzere!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Just Kill MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin