DELİ Mİ BUNLAR

Çılgın Yaz

Onlarla buluşmak için kafeye doğru yürüyordum ve yanımda bir arabadurdu. Korktum ve bir an irkildim elime kim olduğunu bilmeden çantamı aldım ve tam vurmak için hazırlanıyordum ki bir baktım bizim kızlar. Oha diye kendimce bağırdım ve "kızlar kimin bu araba?" diye sordum istemsizce
Sıla çapkın bir gülüşle "kanka yolda bulduk anahtarı üstündeydi bizde çaldık" dedi. Yüzümde küçümseyen bir bülüşle "bende buna inandım dimi kimin arabası bu?"
Diye sordum Irmak arabadan indi ve yanıma yaklaştı ve kolumu tuttu "kanka bu arabayı sılanın ailesi aldı ve bize hediye etti" dedi. Çok şaşırmıştım sevda " hadi binin arabayada gidelim" diye bağırdı. Hemen arabaya bindim ve giderken yol boyu güldük ve sohbet ettik. Sılaya çapkın bir gülüş göndererek "kanka bu akşam nereye uçuyoz?" diye sordum. Sıla güldü ve bana baktı "kanka bu 3 ay bizim istediğimizi yapabiliriz hatta yakınlarda bir parti olduğu söyleniyor oraya uçalım" dedi bende "okey bebeğim" diye güldüm. Saat 4 olmuştu bizde öğlen yemeyi yemek için bir deniz kenarında bir yere oturduk kendimize ekmek arası köfte aldık. Yemeklerimiz bitmişti keyifle deniz kenarında yürümeye başladık heryerde bizim gülüşlerimiz duyuluyordu bisiklete bindik fakat ben bisiklete binemediğim için Irmak yanıma geldi çapkın bir gülüşle "atla önüme!" Diye bağırdı. Bende kendime engel olamadan direk bindim. Bir baloncu gördüm ve "yaaa bunlardan alalım lütfen!"dudağımı bükerek "lütfen " dedim usulca. Bana kıyamadılar elimizde 4 tane uçan balon gülerek gidiyorduk. Saat 7 olmuştu Sevda "hadi artık bence gidelim parti 9 da hazırlanmalıyız"dedi bana kolunu attı ve sarıldı sonra Irmak "bennn"diye bağırdı sevda seni unuturmuyum diye yanına gitti. Arabaya giderken sıla beni sırtında taşıyordu Sevda ve Irmak el ele gidiyorlardı öne ben oturdum ve arabayı sıla kullanıyordu. Bizim eve gittik yani annemler izmir de biz istanbulda hepimiz bizde kalıyoruz. Eve girdiğimizde saat 8 di Irmak bağırdı "eyvah! 1 saatte nasıl hazırlanıcam?" diye Sıla "ben iki dakikada hazırlanırım " diye güldü. Irmak güzel bir şort ve üstüne salaş bir tişört geçermiş sevda üstünde güzel mini mavi renkli bir elbise giyinmişti makyajınıda ona göre yapmıştı. Sıla cool takılıyordu altınayırtık siyah bir pantolon belinde gömlek üstünde siyah bir göbeği açık vardı makyajı gerçekten uyumluydu kıyafetlerine. Kendimce bağırdım "ben ne giyineceğim!" Irmak yanıma geldi ve "dur bebeğim sana efsane bir kombin bulalım"dedi sonra giyineceklerimi seçmiştim giyinmek için odaya girdim ve çok güzeldi altımda siyah güzel siyah mini bir etek üstümde dar bir siyah bir göbeği açık tişört boyum kısa olduğundan siyah bağcıklı bir yüksek topuk ayakkabı vardı ben öbürleri gibi ağır bir makyaj yapmadım bir rimel ve birde kırmızı bir ruj sürdüm. Sıla bağırdı hadi arabaya hepimiz aceleyle arabaya bindik. Irmak ve ben kulaktan kulağa bir şeyler konuşuyorduk sonra sevda bize baktı "ne konuşuyorsunuz" diye güldü aslında sevda hakkında konuşuyorduk ona bir sevgili bulacaktık. Sıla dudağını bukerek bana baktı ve "bebeğim harika görünüyosun" dedi. Sevda gizemli bir bakış atarak "konuyu değiştirmeyin ne oldu bizdenmi saklıyosunuz aq?"dedi Irmak sevinçle bağırdı ve "aaaaa geldik! " dedi. Konuyu orda kapatıp arabadan indik. Ben içeri girerken iki tane yakışıklı bana bakıyordu onlara baktım ve küçük bir gülümseme gönderdim. Bana bakarak çapkın bir ifadeyle bakış attı aslında çok hoşuma gitmişti. Ve ben onları keserken bizimkiler boş durur mu? Irmak biriyle tanışmış adı Kağan benimle tanıştırdı ve çok iyi bir çocuğa benziyordu esmer tenli, koyu kahve rengi uzun saçları ve kömür gözleriyle insanı etkilemeyi başarıyordu. Irmak ciddi ilişkiler ister sadece bir tane olsun ama beni çok sevsin derdi. Ben aralarında en çapkın olanlarıyım Irmak benim hakkı de hep "sen aşık olamıyorsun" der. Sıla benden sonraki çapkın hiç aldatılmamış hep aldatan olmuş. Sevda pek deneyimli değil fakat illaki aşkı tatmış ve onu seven kişilerde olmuş. Sevda ve Sılaya bakıyım dedim bir masaya geçmiş karşıda erkek kediyorlardı. Arkadan bir el omzuna dokunmuştu ve bir an sarıldım ve arkamı döndüm baktığımda kapıda kestiğim çocuklardan biriydi bana baktı ve "selam kapıda karşılaşmıştık" dedi ben yüzümde ufak bir gülümseme ile "selam evet kapıda karşılaşmıştık" dedim. Bir an yüzüne baktım ve onu inceledim gülüşü çok hoşuma gitmişti. Açık kahve rengi uzun saçları beni benden alıştı, kahve tonu gözleri insanın içinde mutluluğu bulmasına yeterdi, gülünce beliren gamzeleri, boyu uzundu yani 1.60 boyundaki bir kıza göre uzun az kalırdı, tarzı beni etkilemeye yetemişti teni benim gibiydi eserde değil beyaz tenlide tam idealimdi. Bir an yüzüne baktım ve gülümsedim. Bana baktı ve gülümsedi bana "benimle birşeyler içmek istermisin? " dedi bir an duraksadım ve "Eee şeyy ben " dedim bana "pardon kendimi tanıtmayı unuttum ben Emre " dedi ben "aa bende Özge memnun oldum" o ise gülerek "bende memnun oldum Özge" dedi. Elini belime koyarak "hadi birer içeceğe ne dersin? " dedi ben yüzümde kocaman bir gülümseme ile " hayır demem " dedim. Biz giderken Sevda ve Sıla bize baktılar ve sırıtarak bize çok yakisiyorsunuz dercesine bir bakış attılar ben tabikide aldırmadan dilimi çıkarttım. Bir anda onların masasına iki tane erkek geldi ve "selam kızlar" dediler ben ise sadece onlara gülmekle yetindim. Biraz oturup sohbet ettik sonra saat 12 olmuştu hep beraber kızlarla eve gittik. Irmak arabadan eve girene kadar tanıştığı çocuktan bahsetti. Irmak yanıma geldi ve "sence nasıl birisi?" Diye sordu ben durgun bir şekilde "kimi nasıl buldum?" Diye sordum bana bezgin bir ifadeyle "yaaa kim olucak furkan tabiki çok tatlı çocuk ya" dedi. Sıla yavaşça yanıma yaklaştı ve "Eee sen bir çocukla konuşuyor dun o çocukta az değildi" ben bilmezden gelerek "kim ya kimden bahsediyorsun?" Diye sordum bana baktı ve yüzünde beliren sırıtmasıyla "yaa abi bilmezden gelme gördük baya yakındındınız hatta birşeyler içiyodunuz" dedi. Irmak "harbi kimdi o çocuk baya yakışıklıydı be" be dedi ben kimden bahsettiklerini anlayınca yüzümde kocaman bir gülümseme ile "onun adı Emre çok iyi bir çocuk Üniversite 2'ye gidiyormuş benden sadece bir yaş büyük ve inanamazsınız ama o da Istanbul üniversitesi Tıp fakültesine gidiyormuş" Sevda'nın gözleri ayrıldı ve gülümseyerek "sende oraya baslıyacaksın dimi?" Dedi. Ben mutluluk içinde "evet be" diye bağırdım.
Hepimiz o kadar çok yorulmuştuk ki yataklarımıza uzandığımız anda uyuya kalmışız.