1. BÖLÜM

11 2 2
                                    

Arkadaşlar ilk başta ilk bölümle sizlerleyim. İnşallah bu ilk bölümde bu heyecanlı yolculukta benimle birlikte olursunuz. Ben çok heyecanlıyım. Hadi başlayalım mı?

Medyada Dicle Can var...

Ben Dicle Can. 15 yaşındayım. Herkes beni yaşımı başımı almış konuşmalarımla tanır. Ama şu anda ağlamaktan gözlerim şişmiş. Başımı en güvendiğim erkek olan babamın omzuna koyup ağlamak istiyorum. Ama sonra babamın ölümü aklıma geliyor, ben de ellerimi yumruk yapıp yastığa vurup 'Neden ben?' Diye tekrardan ağlıyorum. Bu hayattaki en büyük sığınağım olan babamı kaybettiğime çok üzülmüştüm. Aniden annemin evlilik kararı beni derinden sarsmıştı.
Anneannem de benimle aynı fikirdeydi. O da odaya girip çıkıp beni kontrol ediyordu. En sonuncusunda uyuduğuma kanaat getirip gitmişti. Gidiş o gidiş... bir daha gelmedi. Tam kalkacaktım ki anneannem yine odaya girdi. Ama daha kapının kapanma sesini duymamıştım. 'Anneanne yine be karıştırılıyorsun?' Diye düşündüm. Onun üzülmesini hiç istemezdim. O nur yüzlümün bir göz yaşına kurban olurdum. Anlattıklarına göre doğduğumda hemşire bir bebek taşıyormuş anneannem onun ben olduğumu söylemiş ama rahmetli dedem ona inanmamış. Zaten babamın akrabası yok. Ama hemşire o bebeği babamın kollarına vermiş ve kulağına bir şeyler fısıldamış. Anneannem ve dedem 'Anlat!' Deseler de söylememiş. Neyse konumuz bu değildi. Anneannem yatağıma oturdu. Sanki kırılmasından korkuyormuş gibiydi. Saçımı okşamaya başladı. 'Yapma güzel kızım. Anneni de beni de üzme. Bak baban da böyle yaptığını görse çok üzülürdü.'
Yatakta bağdaş kurup oturdum. Sinirlenmemeye özen göstererek' anneanne sen kimin tarafındasın Allah aşkına? Hem babam annemin değil hepimizin mutluluğunu isterdi. E ben mutlu olmadığıma göre ...'
'Annen şu anda stresli bir dönemden geçiyor Dicle' cim. O yüzden onu anlamalıyız.'
' stresliyse evlenmesin anneanne.'
'Öyle değil kızım.'
'Ya nasıl anneanne? Yoksa... benden bir şey mi saklıyorsunuz?'
Anneannem gerildi. Tam bir şey söyleyecekken kapı çalındı. Anneannem ' hah kapı! Ben bir gidip bakayım!'
' ama ama...'
Anneannem 2 dakika gibi kısa bir süre içinde döndü. 'Hadi bakalım üstünü değiştir, elini yüzünü yıka. Ali geldi.'
Anneannem hızla odadan çıkmaya çalışırken kolunu tuttum. Kolları o kadar inceydi ki kırılacak diye ödüm kopuyordu ama yine de sıkıca tuttum. 'Anneanne ne saklıyorsun?'
'Her şeyin bir zamanı vardır Dicle Can... her şeyin...'
'Ama...'
'Hadi, oğlanı bekletme.'
'Peki annem nerede? Ali' yi görürse cinnet geçirir biliyorsun?'
'Evlilik alışverişine çıktılar.'
'Çıktılar?'
'Bahri bey ve oğlu Ahmet ile'
'Ya anneanne, annem bir kere bile beni alışverişe götürmedi. Benim neyim eksik? Ha neyim?'
Ağlamaya başlamıştım. Başımı babam olmadığı için anneannemin omzuna koymuştum. Anneannem beni pışpışlıyordu. Sonra başımı kaldırdım. Baktım ki onun da gözler yaşlı...
'Anneanne hadi gel yüzümüzü yıkayalım.'
'Hadi gel kızım.'
Elimi yüzümü yıkadım.

Ve üstüme bir şeyler uydurdum. Ağladığım belli olmasın diye biraz da makyaj 💄 yaptım. Ve aşağıya indim


Arkadaşlar nasıl olmuş? Normal uzunlukta yazmaya çalıştım. Uzun ve ya kısa istiyorsanız yorumlara yazın. Beğendiyseniz de beğenirseniz ve yorum atarsanız çok severim. Yeni bölümde görüşmek üzere. By by 👋...
     Kıymet Akgün 🦋

TALİHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin