19

190 30 36
                                    

*Gabriel kişisi aranıyor...*

*Gabriel kişisi aranıyor...*

*Arama alındı*

G: "Beni şimdiden özled-"

Gabriel arka taraftan tahta kırılma ve inleme sesi duyduğunda sahibini tanımanın verdiği kaygı ve kafa karışıklığıyla yerinden kalktı.

G: "Sam? Neredesin?"

?: "Bilemiyorum, belki de söyleyecek durumda değildir..."

G: "Kimsin?"

?: "Fark eder mi?"

S: "Manhattan cam fab-"

Sam'den tekrar bir inleme sesi gelince Melek farkında olmadan yumruklarını sıktı, gözleri camdan dışarıya yönelirken uzun bir gece olacağını hissetmişti ve ne yazık ki sabrı en kuvvetli yönü değildi.

?: Yerimizi söylediğine göre onu biraz zehirlememiz gerekecek, sen ne dersin?

G: Dene ve sonuçlarını gör. Ama baştan uyarayım, pek mutlu olmazsın.

?: Bu kadar iddialı olma derim, tatlım.

Arkadan Winchester'ın "Kimle konuştuğun hakkında hiçbir fikrin yok." Deyişini duyabiliyordu. Sam'in attığı şuh kahkaha yediği darbeyle birden kesildi.

G: Onu dinleniz iyi olur.

?: Burada dinlemesi gereken kişi sensin. Anlaşma oldukça basit. Lanet kitabını getir, oyuncağını al. Yanlış bir şey yapmaya çalışma yoksa olacaklara karışmam.

*Arama sonlandırıldı*

Gabriel içine dolan yakıcı duyguyla kanatlarını gerdi, Sam'e zarar verdikleri düşüncesi aklında karanlık düşüncelerin dans etmesine sebep oluyordu. Gerçekten de kime çattıklarını bilmiyorlardı.

****

Sam ağız dolusu kanı kenara tükürdükten sonra sırıtarak karşısında dikilen cadıları izledi. Hâlâ kimi aradıklarından haberleri yok olmalıydı ki yüzleri endişeden arınmış gözüküyordu.

"Gülümsemen sinirimi bozuyor." Dedi Janet en sonunda. Sıkılmış ifadesiyle sandalyeye bağladıkları adamı izliyordu. Saçları terden alnına yapışmış, sadece yüzünde yirmiden fazla yara vardı ama bu haliyle bile hâlâ arsızca gülebiliyordu. "Onu bozmak istiyorum." Ağzından dökülen birkaç fısıltıyla karşısındakinin vücudunda derin kesikler açıp kanatırken, kıkırtıların acı dolu çığlıklara dönüşünü dinledi cadı. "İşte böyle. Böylesi daha iyi."

"Onu öldürmemen gerektiğinin farkındasın değil mi?" Dedi etrafa büyü keseleri yerleştirmeyi yeni bitirmiş esmer kadın ellerini çırptıktan sonra arkadaşına dönerken. "En azından henüz."

"Bırak da biraz eğleneyim, Lynna." Sarışın kadın, arkadaşının onaylamaz bakışlarını önemsemeden işkencesine devam etti. "Bir şekilde zaman öldürmem lazım, değil mi?"

Sam ona doğru yaklaşan kadının büyüsüne dişlerini sıkarak direnmeye çalışırken aniden deponun arkasından bir gürültü geldi. İki büyücü de oldukları yerden sıçrarken alarma geçmiş bir şekilde etraflarını taradı.

"Sanırım misafirimiz geldi." Sarışın kısılmış gözleriyle herhangi bir atağa karşı hazır bekliyordu.

"Bu kadar çabuk gelmiş olması imkansız." Dedi Lynna. "Bir şeyler doğru hissettirmiyor Janet."

Kapı gürültüyle kırıldığında dumanların arasından kısa bir adam göründü. Yüzü karanlıkta olsa da dimdik duruşu ve gergin omuzlarıyla oldukça görkemli bir havaya sahipti. Tam içeriye girecekti ki adımları görünmez bir etkiyle durdu. Başı girişin iki yanında duran torbalara kaydığında gülüşüne engel olamamıştı.

Sabting // Sabriel TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin