4| 𝑰𝒕 𝑯𝒖𝒓𝒕𝒔 𝑺𝒐 𝑴𝒖𝒄𝒉.

1.3K 105 101
                                    

Medya: Bullet To The Heart.

Şu sıralar bayağı dinliyorum bunu.d

Keyifli okumalar aşklarm:*

.....

Jimin oturduğu sandelyede rahatsızca kıpırdandı. Saatlerdir bir adam onu izliyordu ve korkmaya başlamıştı.. Kahvesinin son damlalarını içip kasada ödemesini yaptıktan sonra, beklemeden Kafeden çıktı ve hızlı adımlarla eve doğru ilerledi.

Adam Jimin'in peşine takıldığında daha çok korkmuştu. Jimin o adamı tanımıyordu bile, neden adam onu takip ediyordu ki? Korkuyla adımlarını hızlandırdığında adam da adımlarını hızlandırmıştı. Ne yapmaya çalıştığı hakkında bir fikri yoktu lakin hiç iyi şeyler olmayacağı belliydi.

Gözleri dolduğunda ne zaman girdiğini bilemediği ara sokağa dehşetle bakındı. Koşmaya başlamış, ara sokaktan bir an önce çıkmak istemişti. Ama, Tanrı Jimin'in kötülüğünü istiyor gibiydi.

Sokağın bir çıkışı yoktu.. Yaşlar gözlerinden firar ederken, belinde eller ve kalçasında adamın iğrenç penisini hissetmişti. "Ne oldu güzelim, Yolunu mu kaybettin?" Jimin ağlamasını şiddetlendirdiğinde çekilmeye çalıştı. Ama debelenmesi bir işe yaramıyor, aksine kalçaları adamın penisine sürtündüğü için, arkasındaki şişliğin büyümesine sebebiyet veriyordu.

"B-Bırak hıck B-Beni!!" Adam Jimin'in kalçalarına kendini daha sert bastırmış, bir elini erkekliğine atmıştı. Pantolonunun üstüğünden Jimin'in penisini sıktığında Jimin'den istemsiz bir inilti çıkmış, bir eli adamın bileğini kavramıştı. Bacağını sıkıştırıp başını geri attı.

"Y-Yalvarırım bırak b-b-beni.. N-Ne istersen y-yaparım!" dudaklarından bir kaç hıçkırık daha döküldüğünde, adam Jimin'in boynunu dişlemişti. "Ah, istediğim tam da burada seni becermek güzelim." Jimin yardım çığlıkları atmaya başladığında adam Jimin'in belindeki elini ağzına bastırmıştı. "Kes sesini!" Jimin adamın elini ısırdığında adam acıyla inleyip Jimin'in penisine sertçe vurmuştu. 

Jimin acı ile kıvranmaya başlarken, hıçkırık sesleri yükselmişti. Ama ona yardıma gelen kimse yoktu.. "Seni küçük fahişe! Elimi kanattın!" Jimin'i ittiğinde Jimin yere düşmüş, acıdan nefesini kesen penisini sıkıca tutmuştu. Yerde kıvranmaya devam ederken adamın çıkarıp sallandırdığı kemerine baktı. Sesi çıkmıyordu, bu sinir bozucuydu. Hareket bile edemiyordu ki..

Adam hiç düşünmeden Kemeri ile Jimin'e bir kaç kere vurmuştu. Jimin'in bedeni daha fazla acıya katlanamamış, kısa sürede yitirmişti bilincini.

....

Gözlerini açtığında, özellikle kalça bölgesinde olan dehşet büyük ağrılar karşıladı onu. Gözleri dolduğunda Jimin doğrulmaya çalıştı. Kıyafetleri üzerinde değildi, soğuktan vücudu deli gibi sızlıyor, fakat belden aşağısını hissetmiyordu. Ne zaman karardığını bilemediği havaya baktı ve serbest bıraktı göz yaşlarını. 

Yanındaki pantolonuna uzanıp kendine doğru çekti ve telefonunu çıkardı. Telefonunda tek bir numara vardı. Jimin'in Namjoondan başka kimsesi yoktu.. Onu aramak istemiyordu, ama başka çaresi yoktu..

Kayıtlı numaraya basıp kulağına dayadı ve gözlerini kapatıp açması için dua etti. Ama tahmin ettiği olmuştu, hayal ettiği değil.. Kulağına yankılanan 'Bip sesinden sonra sesli mesajınızı bırakabilirsiniz' Diyen kadının ardından zorla konuşmaya çalıştı.

"N-Namjoon.. Y-Yardım e-e-et yalvarırım.. Dayanamıyorum.. A-Ayağa kalkh-Kalkamıyorum. L-Lütfen.. Hıck senden ba-başka k-k-kimsem y-yohk.." Mesajını gönderdikten kısa süre sonra telefonu çalmıştı. Bunu beklemiyordu işin doğrusu..  Telefonu açıp tekrar kulağına yasladı.

"Sana acımam için bir oyun falan mı bu?" alaysı sesi kulağına yankılandığında burnunu çekip daha sesli ağlamaya başladı. Namjoon canını yakıyordu, her seferinde hem de.. "H-Hayır! L-Lanet olsun s-s-senden başka k-kimsem yok!"  Namjoondan kısa süre ses gelmemiş, ardından tekrar bir kaç kelime sunmuştu. "Sana nasıl inanacağım?" 

"N-Namjoon, ç-çok ü-ü-üşüyorum.. L-Lütfen i-inan hıck bana.. " Köpek sesleri geldiğinde, Jimin burada öleceğini düşünmüştü. "Nerdesin? Gelip alacağım seni. Umarım, yalan değildir." Jimin burnunu çekip gözlerini tekrardan açtı. "K-konum, a-a-atacağım." Telefonu kapatıp mesajlara girdi. Donmuş, sızlayan parmakları işini zorlaştırıyordu.. Ama yapacağı bir şey yoktu. Konumu yolladıktan sonra telefonu bir kenara bıraktı ve tekrar hareket etmeye çalıştı. Sanki yapışmıştı olduğu yere..

Kalçası deli gibi sızlarken, Jimin sadece Namjoon'un gelmesini bekledi. Uzunca bir süre sonra Adım sesleri gelmişti kulağına. Ama, bu sefer titremekten sesi bile çıkmıyordu. Namjoon yanında belirdiğinde gözlerini açıp ona baktı, lâkin görüş açısı çok bulanıktı..

"N-Namjoon, s-sen misin..?" Namjoon gördüklerinden dolayı şaşkındı. Jimin'in yalan söylemediğini şimdi anlamıştı.."Siktir! Jimin iyi misin? Ne oldu sana?!" Yanına çöküp yerdeki kıyafetleri eline aldı. Elini Jimin'in koluna koyduğunda elleri donmuştu.

"Çok üşümüşsün.. Tanrım.." Jimin'in boxer'ını giyindirmek için bacağını kavradı, ama Jimin'in ağzından acı dolu iniltiler fırlamıştı. "C-Canım ç-ç-çok acıyor..!" Namjoon bir şekilde Jimin'in Boxer'ını giyindirdiğinde, üzerindeki kalın kaban'ı Jimin'e sardı ve kıyafetlerini omuzuna atıp, Jimin'i kucakladı.

"Merak etme, iyi olacaksın.." Duyduğu sözlerden sonra gülümseyip sevdiği adamın kucağına iyice sindi. "S-Sen yanımdasın ya, ç-çok i-iyiyim.."
Namjoon oflayıp arabanın kapısını açtı ve Jimin'i arka koltuğa bıraktı. Kendisi de arabaya bindiğinde, Jimin arka koltukta uyuya kalmıştı. Namjoon ise arabayı çalıştırmış, evine doğru sürmüştü. Jimin için çok endişeleniyordu.

....

Ay yazana kadar canım çıktı aq.
Geberiyorum ya..

Sevindirdim sizi inş.d?
Merak ediyorum, bölüm nasıl oldu acaba..

Neyse muck öpüldünüss😘

Dirty Dirty  ⌜𝓝𝓪𝓶𝓶𝓲𝓷⌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin