5| 𝑯𝒆𝒂𝒓𝒕.

1.1K 93 50
                                    

Jimin gözlerini açtığında karşısında ona gülümseyen bir adet Namjoon görmeyi beklemiyordu. Gülümsemesi nefesini keserken heyecanla kasıldı tüm vücudu.

"N-Namjoon?" Namjoon Jimin'in yanında yer edinirken gülümsemesinden zerre eksiltmeden konuşmaya başladı. "Daha iyi misin Jimin?"

Jimin şaşkınlıkla başını salladı. Demek taş kalpli bir insanın kalbi bile yumuşatılabiliyordu.. Namjoon Jimin'in saçlarını okşadı. "Arka tarafın biraz kötü durumda. Hareket edersen canın acır." Jimin kaşlarını çattı. "O r-rüya değil miydi..?" Gözleri dolduğunda dudakları aşağı doğru bükülmüştü hafiften.

Namjoon ona rüyaydı demeyi çok istiyordu, ama bu bir rüya değildi ve Jimin yaşamdan biraz daha soğuyacaktı.. "Üzgünüm.." Jimin gözlerini kapattı ve sesini çıkarmadan gözlerinden akan tuzlu sıvı ile yanağında ıslak bir yol açtı.

"Tanrım, ağlama Jimin. Her şey iyi olacak.." Namjoon Jimin'in gözlerini sildi. "S-Sana söylemiştim.. K-Korktuğumu söylemiştim.. NEDEN İNANMADIN BANA?!" Jimin bir hışımla Namjoon'un elini itmiş, demin kapattığı gözlerini açmıştı. Öfke dolu irisleri Namjoon'un pişmanlık ve şaşkınlıkla gerilen yüzüne sabitlendiğinde Namjoon sessizce özür diledi.

"ÖZÜR DİLEMEN BİR SİKE YARAMAYACAK! NE OLDU ŞİMDİ HA?! BEĞENDİN Mİ? ŞİMDİ NEDEN BANA YARDIM EDİYORSUN?! SIRF SENİ ARADIĞIM İÇİN Mİ? O ZAMAN DA GELMEYİP BENİ ORADA BIRAKSAYDIN?!" Namjoon başını eğdi. "Haklısın.. Ne söylesen haklısın.. Özür dilerim.. Bilemedim, ben.. ben bilmiyorum inanmadım işte.. Beni kendine çekmek için söylediğini düşündüm.."

Jimin bir kaç hıçkırıktan sonra ellerini yüzüne bastırmış ağlamaya devam etmişti. Namjoon, buna dayanamamış kollarını Jimin'in bedenine dolamıştı. Fakat, Jimin debelenip onu itti. Vücudu sarsıldığında bir inilti çıkarıp Namjoon'a baktı. "Ben gay'ım. Dokunma b-bana. Hastalık kaparsın f-falan." Başını başka bir tarafa çevirip dudağını ısırdı. "Evime gitmek istiyorum."

"Jimin gi-" "Sadece evime götür beni." Namjoon kaşlarını çattı. "Götürmeyeceğim." Jimin gülüp tekrar ona baktı. "Burda kalma zorunluluğum yok. Eve gitmek istiyorum!!"

"Salak! Açlıktan ölmek mi istiyorsun?! Bu hâlde ayağa nasıl kalkacaksın??" Jimin kaşlarını çatıp gözlerini sildi. "S-Sana ne ya! Ne karışıyorsun hayatıma?!" "Jimin, sinirimi bozma. Yat yattığın yerde." Jimin canı acısada doğruldu ve inleyerek ayağa kalkmaya çalıştı. Gidecekti işte! Ama, ayağa kalktığı gibi yere çakılmıştı. "L-Lanet olsun!" Namjoon göz devirip derin bir nefes aldı ve Jimin'i kucağına alıp tekrar yatağına bıraktı.

"Şimdi, ayağa kalkmaya çalışırsan ne olacağını anladın mı?" Jimin sesini çıkarmayıp kollarını kavuşturdu ve kaşları çatık bir şekilde Namjoon'a baktı. Namjoon kıkırdayıo Jimin'in yanağından bir makas aldı ve odadan dışarı çıktı.

Tabii, Namjoon çıktıktan sonra Jimin yumuşamış. Heyecandan deli gibi atan kalbine hafifçe vurmuştu. "Salak sen sinirlisin ona! Ne çarpıyorsun deli gibi."
Oflayıp, yorganı üzerine çekti ve Tavanla bakışmaya başladı.

.....

Biliorm, biras olmadı gibi. Hiç içime sinmedi de kesin bok gibidir ha. Allah kahretmsn beni nası bir yazarım ben aq. Tekrar tekrar okuyunca bütün özgüvenim depar atarak kaçio.

Neyse, ii günler dilerm. Öpüldünüs:**

Dirty Dirty  ⌜𝓝𝓪𝓶𝓶𝓲𝓷⌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin