Uzun bir süre oldu ve beklediniz. Bunun için sizden özür dilerim.Yeni bölümü sevmenizi umuyorum. Pek uğraşmadım ama kelimeleri olabildiğince düzgün kullanmaya çalıştım çünkü saat sabahın 6'sı ve benim fena hâlde uykum var.
Tarihte atacağım..
05.05.2020
[Salı]
06.09Her neyse bu kadar boş yeter, iyi okumalar.
**
Jimin kendini yorgun hissetmediği bir zamanda, sabaha karşı evden çıkmak için ayaklanmıştı. Namjoon, onu o günden beri yanından ayırmıyordu. Ama Jimin ona acıdığını düşündüğü için eve gitme kararı almıştı. Olan eşyalarını toparlamış, bir an önce evden çıkarak kendi evine doğru adımlamıştı.
Fazlaca sessiz olduğu için, Namjoon hiç bir şey fark etmemişti ve bu da Jimin'e kaçmak için fazladan imkan sağlamış gibi duruyordu. Onu görürse bir yere gidemeyeceği aşikârdı. Derin bir nefes aldı ve alnına dökülen saçlarını geri itekleyip, kulaklıklarını cebinden çıkardı. Telefonunun kulaklık yerine kabloyu bağladıktan sonra, beğendiği bir şarkıyı açmış ve olabildiğince adımlarını hızlandırmıştı. Tekrar birilerinin onu durdurmasından korkuyordu..
Etrafına baka baka yürüyor, duruşunu oldukça sert tutuyordu. Tabii cılız bedeniyle ne kadar sert durabiliyordu orası muâmma idi.. Kulağında tekrar eden melodiye sesi ile eşlik ederken, uzun bir süre sonra evine vardığın da daha yayık yürümeye başlamıştı. Kapıya ulaştığı gibi kendini küçük evinden içeri attı ve kapıyı kilitledikten sonra hafifçe dudaklarını büzdü. Yine küçük evinde tek başına kalacaktı..
O sırada Namjoon çoktan uyanmış, Jimin'in olduğunu düşündüğü odaya doğru gülümseyerek adımlamıştı. Her adımında filizlenen heyecanı, açtığı kapının ardındaki odanın boşluğu ile sönmeye başlamıştı. Bozuntuya vermeden etrafa bakındı ve lavaboya doğru ilerledi.
"Jimin?"
Jimin lavaboda da değildi. Hüsrana uğramıştı kısacası.. Nereye gitmiş olabilirdi? Eevin içini tamamen turladığın da, gittiğini fark etmesi pekte uzun sürmemişti. Kendini koltuklardan birine attı ve cebindeki telefonu çıkardı.
Liosberrm: Jimin, nereye gittin?
Jimin, kalçasındaki titreşimle yerinden sıçramıştı. Telefonunun orada olduğunu hatırladığın da, yersiz korkusuna karşı hafif bir göz devirme sundu karşısındaki aynaya.
"Çok ödleksin Jiminie.."
Telefonu cebinden çıkardığın da, ekranda gördüğü isimle dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini kırpıştırdı. Ona bir cevap vermesi gerekliydi.. Parmakları klavyede turlarken, seçe seçe kullandığı kelimeleri beyninde birleştirmiş ve yazıya dökmüştü. Yanlış her hangi bir şey söylemek istemiyordu.
sadranis: Şey, eve geçmiştim..?
liosberrm: Neden, sıkıldın mı benden? Yanlış bir şey mi yaptım sana karşı?
sadrains: Yo hayır, olur mu hiç öyle şey.. Sadece sana yük olmak istememiştim, sonuçta uzun süredir bana bakıyorsun ve benden de pek hoşlanmıyorsun.
Yani gidersem, rahat edebileceğini düşündüm.liosberrm: Saçmalama Jimin.
Aslında, Namjoon evindeki sessizliğin bozulmasına alışmıştı ama Jimin gelmek istemiyorsa yapabileceği pek bir şey olmadığını hissetmişti..
liosberrm: Her neyse.. Böyle daha rahat olacaksan, böyle kal.
liosberrm Offline.
sadrains: Pekâlâ..
Görüşürüz.sadrains Offline.
****
Bb.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty Dirty ⌜𝓝𝓪𝓶𝓶𝓲𝓷⌟
أدب الهواةJimin, kendinden 7 yaş büyük birine aşık olmuştu. Ama, Namjoon'un kendinden küçük birine aşık olabilecek kadar cesareti olmadığını ikisi de bilmiyordu.. [NamMin]