6| 𝑰 𝑳𝒐𝒗𝒆 𝑯𝒆𝒓...

1K 87 50
                                    


Çok fazla beklettiğim için üzgünüm..

Bana sövebilirsiniz;-;

Keyifli okumalar°-°

****

Jimin bir süre etrafına bakındı. Sessiz ve bir o kadar huzurlu bir ortamdaydı. Sevdiğinin kokusu buram buram ciğerlerine işliyor, mutluluk hormonları olabildiğince artıyordu.. Hiç bu yataktan çıkmak istemedi Jimin. Kokusu burnundan silinirse, yaşamayı nasıl başarabileceğini düşündü. Yapamazdı ki..

Jimin bir süre kaldı öylece. Namjoon'un bedenini de kokusu gibi burnunun dibinde istedi, lâkin Namjoon'un aşağı katta duyguları ile cebelleştiğinin farkında bile değildi Jimin..

Namjoon kendine küfürler ediyor, Jiminden uzaklaşması için kafasına yerleşen sözlerle kendini daha da öldürüyordu. Namjoon Jiminden uzakladmak istemiyordu, ama korkuyordu... Pedofili bir sapık gibi görünmekten deli gibi korkuyordu..

Aylardır, belki de yıllardır birbirlerini seviyorlardı ikisi. Birbirlerinden zerre haberleri yokken, Namjoon'un hiç beklemediği zaman da Jimin artık kalbinde ağırlaşan hislerini ona açmış, dayanamadığını dile getirmişti. Namjoon afallamıştı, gerçekten böyle bir şey olmasına ihtimal vermiyordu, ama beklentilerinin tersi şaşırtmıştı onu...

Namjoon, Jimin'e hazırladığı yemek tepsisini eline alıp, merdivenleri birer ikişer çıkarak odasına attı kendini. Göğüs kafesini zorlayan kalbi ile sonra ilgilenecekti, sahi Jimin de Namjoon'u görünce aynı şekilde kalbini kontrol etmekte zorlanmıştı.. Jimin'in özlemle doldu gözleri, lâkin çıkarmadı sesini. Sadece sevdiği adamı izledi öylece.

Kalbine bir üzüntü çöktü bir anda, Jimin Namjoon'a sahip olamamaktan çok korkuyordu.. Onu öyle çok seviyordu ki, artık kendi sevgisinin yükü bedeninden taşıyordu.. Namjoon, miniğin yanına otururken, yavaşça tepsiyi dizlerine bıraktı.

"Yemeğini ye Jimin-ah."

Jimin aç değildi pek, fakat Namjoon'u kırmak istemediğinden minik lokmalar eşliğinde tabağındakileri yavaşça yemeye başladı. İkisinin de pek konuşmaya niyeti yoktu. Namjoon Jimin'i izliyor, Jimin ise ne yapacağını bilemeyerek önündekileri yemeye çalışıyordu.

Jimin'in dudağının kenarında bir parça gördüğün de, onu dudaklarıyla almamak için kendini zor tuttu Namjoon. Öyle ki, farkına varamadan kendi dudaklarında gezinmişti dili usulca. Çok garip hissediyordu Namjoon. Jimin'in de ondan aşağı kalır bir yanı yoktu ki..

Namjoon, seslice iç çekti ve kendisine büyük ölçüde bir çaba sarf ederek, Jimin'in dudağındaki parçayı baş parmağı ile temizledi. Jimin, Namjoon'un bu davranışı ile afallarken, utançla başını Namjoondan başka her yere çevirmişti. Kalbi öyle hızlı atıyordu ki, büyüğünün işitmesinden ölesiye korkuyordu.

Sonunda Jimin sessizliği bozma kararını tek başına verdiğin de, çubuklarını tepsiye bıraktı ve dakikalardır kaçındığı derin kahvelere dikti gözlerini. Bu bakışlar, Jimin'in kalbini tekletti. Çok etkileyiciydi...

"S-Sana bağırdığım için üzgünü-"

Namjoon bir anda lafını kestiğin de, Jimin yutkunup elleri ile oynamaya başladı.

"Özür dileme, özür dilemesi gereken benim."

Namjoon bir süre yüzüne baktı küçüğünün. Dahasını kaldıramazdı. Jimin öyle güzel, öyle büyüleyiciydi ki Namjoon'un boğazı kuruyu vermişti.. İhtiyaçla yutkunurken, hızla Jimin'in üstündekileri topladı ve mutfağa ilerledi koşar adımlarla Namjoon.

Jimin ise, arkasından şaşkın bakışlarını sıralamakla yetinmişti. İkisi de birbirlerine garip davranıyorlardı ve bu Jimin'i pekte mutlu etmiş sayılmazdı. Çünkü, kafası karışıyordu! Namjoon, bir iyi, bir kötü davranıyordu ona.

İşte o an Jimin, iyi Namjoon hiç gitmesin istedi. Sevdiği adamın, parmaklarından kaymasını istemiyordu ve bundan kesinlikle nefret edebilirdi..

Namjoon derince iç çekti, Jimin ise acı ile kavrulan kalbini, derisinin üstünden ovuşturmak ile uğraşıyordu..

***

Ebeeet, sonunda yeni bölüm geldi.. Aslında pek içime sinmedi ama yine de düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim..

Sizi seviyorum, yorumlarınızı eksik etmeyin:'))

Dirty Dirty  ⌜𝓝𝓪𝓶𝓶𝓲𝓷⌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin