Yeter artık yeter bıktım bu şehrin huzursuzluğundan yorgunluğundan... sonbaharda ağaç yapraklarını dökerken ben de birer birer eriyip gidiyordum her geçen gün. Aile sorunlarım hep var. Hergün kavga içinde olan annem ve babam var birde benden 2yaş küçük kız kardeşim hayattaki tek tutanağım o idi.
Onla beraber hergün bir film izliyorduk. Bitmek bilmeyen bir film buna dram mı yoksa korku film mi deriz bilemiyorum.
Adım Mira Sönmez. Zenginlikten boğulacağız hatta boğuluyoruz dışardan bizi görenler çok mutlu huzurlu sevgi dolu bir aile sanacak ama tam tersi. Bir diğer erkek kardeşim var birde şuan cennette. Neden kavgalar çıkıyor çünkü annem 4 yıldır hergün ağlıyor babam ise vicdan azabı çekiyor her ne kadar belli etmek istemesede. Kazanın nedeni babam direksiyonuna güvenip ani bir hız yaptı eğlencesine duyarsızca bencilce ve tek ölen kişi ise kardeşim oldu erkek kardeşim. Annem her gün bu nedenle babamın yüzüne vuruyor bu meseleyi ve babamda her seferinde anneme bağırıyor ve ben her seferinde kapıyı çekip kaçarcasına koşuyorum sonbaharda dökülen yaprakların üstünden geçerek sessizliği bozarak istemsizce...
Tabi birde lisenin ilk senesinden beri sevdiğim kişi Ulaş var. Bir de sözde en yakın arkadaşım Dilara var. Onun bir suçu yok çünkü kimse bilmiyor Ulaş'ı sevdiğimi. Eğer Dilara'ya zamanında söyleseydim asla onunla çıkmazdı ama onlar geçen seneden beri yani 11. Sınıftam beri çıkıyorlar. Bu sene sınav senesi hiç çalışmadan denemelerden 400 puan alabiliyorum. Zeki biriyim ama sonbaharın verdiği,bu şehrin ve hayatın verdiği yorgunluktan dolayı içimden yapmak gelmiyor her seferinde atıp çıkıyorum. Nereye kadar gidecekse artık. Katlanamıyorum artık hangisine katlanıyım ailemin hergün evde çıkardığı kavgalara mı yoksa en yakın arkadaşımın sevdiğım adamla hergün gözümün önünde gülüşmesine mi?
Peki ben acaba bu acıyı çekiyorum ve benim gibi kaç kişi daha bu acıyı yaşıyor?
Onlarda benim gibi çekilmeyi mi seçiyor yoksa güçlülükle savaşmayı mı? Peki bir kadın nasıl güçlü olabilir. Filmlerde hep öyle olur kadınlar ağlarken makyaj yaparlar, ya da alışveriş falan yaparak güçlü kalmaya çalışırlar. Peki ben aileme karşı makyaj yaparak ayakta duracagımı tabikide gösteremezdim ama Ulaş'a karşı belki gösterebilirdim. Evet bunu deneyecektim ama o da tuhaf hissetmezmiydi. Beni cool olarak bilirdi. Hiç gülmez biri olarak. Bu nereye kadar sürebilirdi ki. Güçlü olmalıydım. Artık kendime çeki düzen vereceğim ve esas o popülerliğimi geri kazanacagım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbahar Yaprakları
Novela JuvenilSonbaharda ağaçlar yapraklarını dökerken insanda bu mevsimin verdiği yorgunlukla beraber eriyip bitmez mi?