Bölüm 3

22 2 2
                                    

Ben meraklı gözlerle beklerken annem bir anda ağlamaya başladı. Hemen o güzel yaşlarını silip " anne içinde tutma söyle" ben bunları söylerken annem hala ağlıyordu. Ne kadar göz yaşlarını hızlı hızlı silmeye çalışsam da bir türlü o içindeki acı dinmek bilmiyordu. En sonunda iyice meraklanıp " annecim yeter artık söylee" diye bağırırken bir anda " baban beni aldatıyor" dediğinde sesim kesildi, gözümden yaşlar akmaya başladı. O an içimden sadece babamın yanına gidip " bunu anneme nasıl yaparsın?" diyerek sadece bağırmak istiyordum. Annem gözümden akan yaşları  silerken hızla kalkıp acilden çıktım. Kapının yanında bulunan sandalyeye oturmuş hala annemi bekliyordu. Yüzüne bile bakmadan bahçeye çıktım ve çimenlere kendimi attım. Sessiz sessiz ağlarken en sonunda bu acıya dayanamayıp bağıra çağıra ağlamaya başladım. Normalde herkes' ten utanacağım bir şekilde ağlarken bank' ta  oturan erkekleri, etrafta bana bakan kadınları bile umursamıyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlarken birden omzum  'da bir el hissettim. O an ona bile aldırmadan hala ağlamaya devam ediyordum. Daha sonra o el omzumdan çekilmiş ve artık hiç tanımadığım bir adamın omzunda hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ne zaman tamam artık annemin yanına gitmeliyim derken annemin o kanlı elleri o gözyaşları aklıma geliyor yine ağlamaya başlıyordum. Ağlarken burnum akıyor akan burnumu ise omzunda olduğum adamın tişörtüne siliyordum. Ne kadar tiksindiğini belli etmemeye çalışsa da her sildiğim de tişörtünü sallıyordu. En son derin nefes alıp göz yaşlarımı sildim ve yarım saattir omzunda ağladığım adamın ilk defa yüzüne bakıyordum. İlk dikkatimi çeken masmavi gözleri idi, gözleriyle çok yakışan koyu kahverengi saçlarını eliyle geriye savurarak " şimdi daha iyi misin?" burnumu çekerek " evet daha iyiyim, çok teşekkür ederim" derken hala tişörtünü sallıyordu. Tişörte baktığımda ağlarken akan burnum'un izleri duruyordu. Kafamı geri kaldırıp " çok özür dilerim, tişörtünü mahvettim" kafasını tişörte eğdi ve " önemli değil, yenisini alırsın yeter" daha ismini bilmediğim kişiye tişört alacaktım. " tamam ama ismini bilmediğim kişiye nasıl tişört alabilirim ki?" konuşmamı bitirir bitirmez " evet, ama bende seninkini bilmiyorum" " ah evet, ben Simay" deyip tokalaşmak için elimi uzattım. Elimi sıkarken " ben de...

Bazen herşey istediğimiz gibi gitmez...

Uçurum KenarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin