Biona pudingli dondurma yiyor

32 7 9
                                    

Nihayet Biona ile dolaşmamızı bitirip geri dönmüştük.

Ve yaklaşık 5 dakikadır Reflekta'nın o pembe kristallerden çıkmak için debelenmesini izliyordum. Sürekli olarak boğulma numaraları yapıyor ve üzerimizde etki etmeyince debelenmeye devam ediyordu. Bu döngü hep böyleydi.

Bir an için küçüklüğümden beri burda olsaydım nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim. Mutlu olurdum. Biona ve Reflekta ile daha çok zaman geçirir, Reflekta'nın kendine bir kale inşa etmesini ve ordan çıkmak için debelenmesini de defalarca izlemiş olurdum. Ve güneşin tüm sıcaklığını bedenime çekmeyi denersem ne olacağını da öğrenebilirdim.

Derin bir nefes aldım. Burada halk sınıfı olduğu oldukça açıktı. Eğer burada yaşamış olsaydım kibirli olma olasılığım çok yüksekti. Reflekta ve Biona nasıl kibirli değildi? Reflekta'nın soyunu bilmiyordum ama eğer Biona olsaydım ortalıkta bir melek olduğumu bağıra bağıra söylerdim.

Biona Reflekta'nın önünde dondurmasını yerken bir yandan da sinsice gülümsüyordu. Ardından masanın üstünde duran pudinge baktı ve sırıttı. Ve evet buraya masa taşımıştık. Sebebini bilmiyordum.Reflekta ona anlamaz bakışlarını atarken masanın üstünde duran pudinge uzandı ve pudingi  alıp dondurmasının üstüne döktü. Bu kız gerçekten midesizdi. Reflekta elini ağzına sokup kuruyormuş gibi hareketler yaparken gerçekten pembe bir keçiye benziyordu.

Biona Reflekta'nın bakışlarına aldırış etmeden pudingli dondurmasını hemen karşısında bulunan masaya bıraktı ve ayağa kalktı. Reflekta'nın kalesine doğru ilerlerken ellerine bakıyordu. Uzun tırnaklarına. Bu tırnaklar resmen 'ben yırtıcı bir hayvana aitim!'diye bağırıyordu. Ellerini Reflekta'nın kalesine koyduktan sonra tırnaklarını kaleden aşağı doğru yavaşça kaydırdı. Çıkan tiz ses Reflekta'nın rahatsız olmasına sebep olurken beni ise hiç etkilememişti.

Biona'nın pudingli dondurmasına baktım. Eğer bu pudingi bu dondurmaya döktüyse onu yemeliydi. Cam kaseyi tek uzanışta aldıktan sonra içindeki kaşık ile içinden büyük bir parça dondurma alırken puding kısmına gelmemesi için özellikle uğraştım. Elimde tutuğum kaşığı Biona'nın sırıtan ağzına soktuğumda olduğu yerde zıplamaya ve ellerini deli gibi sallamaya başldı. Belli ki dondurma ona çok soğuk gelmişti.

Bunu neden yaptığımı bilmiyordum ama her yaptığım şey için de bir sebep gerekmiyordu.

Biona girişteki çöp kutusuna koşarken Reflektaya baktım. Aklıma gelen düşünce ile gözlerimi açabildiğim kadar açtım. Uzun süredir oradaydı ve havasının çoktan bitmiş olması gerekirdi.

Yanımda hissettiğim hareketlenme ile kafamı hareketlenmenin geldiği yöne çevirdim. Esmerda yanıma oturmuştu. Ona kızgındım. Tüm hayatım boyunca benden sakladığı şeyler için ona kızgındım. Sadece kavga çıkartmak istemiyordum. Çünkü eğer kavga çıkartırsam hayatım hakkında daha manyakça şeyler duyabilirdim ki ablamın artık geçekten ablam olduğundan bile emin değildim. Ve bunu istemiyordum. Bunun için önüme döndüm.

Bir anda boynuma saplanan keskin acı ile yüzümü buruşturdum. Yine ne işler dönüyordu böyle? Gözlerim kapanmadan önce duyduğum şey ile kısa süreli bir şok yaşadım.

"Tatlı rüyalar ayçiçeğim."
Abla?

🦖🦖
Kısa bir bölüm oldu ama yakın zamanda yeni bölüm atarım diye düşünüyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 12, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TanyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin