8

3.2K 174 129
                                    

Adrien sabah kalktığında hala tam iyileşemediği için küçük bir baş ağrısı atlattı. Kahvaltıyı yapmak istemediği için hızla evden ayrıldı. Marinette'i görmek için evine gitti ama Mari çoktan okula gitmişti. Bu gün erkenciydi. Adrien Sabina'ya teşekkür ederek okula doğru ilerledi. Sırasında duran kutuyu aldı ve üzerindeki postitte yazanları okudu.

               "Afiyet olsun♡"

  Mari sınıfa girdiğinde Adrien'ın çantasının olduğunu ama kutunun olmadığını farketti. Tebessüm etti ve yirine geçti. Erken gelmişti. Çoooook erken. Öyle ki herkes-bahsettiği 4-5 kişi- yeni geliyordu. Titreşim modundaki telefonu eline alır almaz mesaj geldi.

"Adrien💚:Arka tarafa gelirmisin Mari?"

  Mari gülümseyerek mesajı okudu ve yavaşça arka tarafa doğru yürümeye başladı. Kızarmaya başlamıştı. Ama neden kızarıyordu? Daha doğrusu neden şimdiden kızarıyordu?

  Arkaya geldiğinde Adrien bir banka oturmuş önündeki kutuyla Mari'yi bekliyordu. Genç kızı görünce el sallayarak onu yanına çağırdı. Mari kızaran yanaklarını saklayarak Adrien'ın yanına oturdu. Adrien biraz daha ona yaklaştı.

"Günaydın!😊"

"G.günaydın😶"

"Bu leziz sürpriz için teşekkür ederim Prenses!"

  Ardından usulca genç kızın yanağına küçük bir buse kondurdu. Mari kızaran yanakları ile Adrien'a döndü. Adrien karşısındaki domates Mari'ye gülümseyerek bakıyordu.

"Ri.rica ederim. Imm beğendin mi peki?"

"Yemedim."

"Neden!?
 
  Bir an morali bozulmuştu. Neden yememişti?

"Merak etme Mari. Seninle yemek istediğim için daha yemedim."

"😌😥Bir an beğenmediğini düşünmüştüm."

  Ardından Adrien bir elini Mari'nin beline sardı ve genç kızı daha çok kendine çekti. Çok yakındılar. Birbirlerine çok yakındılar...
  İkisi birden kızarırken Mari Adrien'ı burnundan iterek biraz uzaklaştırdı.

"Sabah kahvaltı yaptın mı?"

"Hayır. Ya sen?"

"Yapmadım."

"O halde beraber yiyoruz."

  Mari kutuyu aldı ve büyük bir özenle açtı. Kruvasanları gören Adrien'ın gözleri parlamıştı.

"Tanrım! Adrien kruvasanı bu kadar seviyorsan sana her gün bir iki tane getirirdim. Pff😁"

"Mari... Hiç hayır demem😇"

  Ardından beraber Mari'nin hazırladığı lezzetli kruvasan ve makaronu yediler. Sonra sınıfa girdiler herkes gelmişti. Dikkat çekmeden yerlerine geçtiler. Birkaç dakika sonra Bayan Bustier gelmiş ve ders başlamıştı. 11.sınıf oldukları için daha çok derslere odaklanmaları lazımdı. Hawkmoth da artık olmadığı için rahatça odaklanabiliyorlardı.

...

   Sıkıcı ama bir o kadar da dolu bir okul gününün ardından son derse gitmişlerdi. Sürpriz olan şey ise Bayan Mendeliev ile sınıfa Chloe'nin girmiş olmasıydı. 2 ay önce Newyork'a taşınmıştı. Ve şimdi geri dönüşmü. Bu aslında iyi olabilirdi. Chloe iyi bir kızdı artık. Sınufa işk girdiğinde Mari'ye baktı ve tebessüm edip Bayan Mendeliev'e döndü.

"Bayan Mendiliev? Rica etsem bu dersi bana devretseniz olmaz mı? Son ders bu zaten. Lüten~"

"Ama Chloe... Hmm? Pekala."

  Bayan Mendeliev sınıftan çıktıktan sonra herkes Chloe'ye hoşgeldin diyordu. Sabrina dolan gözlerini sildi ve Chloe'ye sarıldı. Sabrina'nın ardından Marinette Chloe'nin yanına geldi.

"Seni yeniden yanımda görmek çok güzel Kraliçe Arı!"

   Ve ardından Marinette Chloe'ye sarıldı. Chloe donup kalmışdı. Bu ona çok tanıdık gelmişti...

   Tabi yaa! Uğurböceği! Chloe aynı şekilde Mari'ye sarıldı.

"Geri dönmek çok güzelmiş...Uğurböceği! "

  Onlar birbirlerine bunu kısık sesle söyledikleri için kiöse onları duymamıştı ama şaşkın gözlerle 2 kıza bakıyordu. Marinette ve Chloe adeta iki düşmandı sınıfın gözünde. Ama şimdi dost olmuş gibiydiler.

 

   40 dakika boyunca Chloe Newyork'tan,oradaki okuldan,arkadaşlarından bahsetti. Onları özlediğini ve annesine buraya tanışmak için ne kadar ısar ettiğininden bahsetti. Zil çaldığında sırası ile herkes sınıftan kaldığında maskesiz mucizevi kahramanlar beraber sınıftaydı. Chloe o zaman Adrien ile Mari'nin el ele tutuştuğunu gördü.

C:Tanrım sonunda! Mari sen mi itiraf ettin yoksa Adrien sen mi göz doktoruna gittin?😅

Al:Değil mi?

  Beraber gülmeye başladılar. Marinette'i her zaman Chloe'nin özünde iyi biri olduğunu biliyordu. Onunla birkaç defa arkadaş olmak için çabalamıştı ama sonucu pek iyi değildi. Ama artık arkadaşlardı.

Alya, Nino,Adrien, Marinette ve Chloe... (🐆🐢🐱🐞🐝)

Okul çıkışı beraber yürüdüler. Sırası ile herkesi evine bıraktıklarında Marinette ve Chloe beraber yürüyorlardı.

"Uğurböceğinin sen olduğunu bana farkettirdiğinde çok şaşırdım biliyor musun?"

"Tahmin edebiliyorum."

"Teşekkür ederim Marinette."

"Niçin Teşekkür ediyorsun Chloe?"

"Sana kötü davrandım ama sen hem Marinette'ken hemde Uğurböceği'yken bana yardım ettin ve güven verdin. Teşekkür ederim."

"Rica ederim Chloe. Sadece Marinette iken yapamadığım şeyleri Uğurböceği ile telafi ettim. Hem bende teşekkür ederim. Bazı şeyleri fark edebilmem de bana sen yardım ettin."

"Arkadaş olduğumuza çok sevindim."

"Bende.."

 

Kedi'nin SırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin