"Luka'nın yaptığı şeyi biliyorsun değil mi?"
"Neyi- Ahh tabi ki biliyorum.*kısık sesle*Onu elime geçirirsem öldüreceğim."
Beni kıskanması çok güzeldi. Başımı omzuna yasladım.
"Eğer biri bana veya sana herhangi bir şey söylerse yani mesela 'Marinette biliyor musun? Dün Adrien'ı X kişisi ile gördüm.' falan filan. Önce birbirimize sormadan herhangi bir fikre kapılmayalım. Lütfen,tamam mı?"
"Tamam Leydim. Küçük bir şey yüzünden seninle aram bozulsun istemiyorum. Senden ayrı kalmak çok zor."
Saçlarımın arasına minik bir buse kondurdu. Ardından okula yürümeye devam ettik. Eğer Luka benden özür dilemek isterse affederdim ama onunla konuşmazdım. Yağtığından pişmanlık duyması güzel bir şey. Bu yüzden affedeceğim.
&&&&&&&&&&
(Hafta sonu)#Yazardan#Hafta sonu gelmişti. Saat 14'e geliyordu. Marinette ailesi ile fırındaydı. Babasına ve kasadaki annesine eş zamanlınyardım ediyordu. Veya dolan çöpleri dışarı çıkarıyor, etrafı süpürüyordu. Hijyen çok önemliydi.
Adrien evde sıkılmıştı. Dersleri ve ödevleri bitmişti. Saat 15'e geliyordu. Marinette ile en son öğle yemeği yemişlerdi. Sonra ise yalnızca telefondan görüşmüşlerdi. Bu gün yanına gitmek istiyordu. Mari ile yapılacak şeyler bulurdu. Hem vakit geçirirler hemde zamanı kullanmış olurlardı.
Marinette patanenin sakinleşmesi ile çöp poşetini aldı ve dükkandan 5 dakika uzaklıktak konteynıra atmak için çıktı. Çöpü atıp arkasını döndüğünde Luka'yı görmesi ile şaşırdı. Ardından Chloe'nin sözlerini hatırladı. Hemen hüküm vermedi.
"Merhaba Marinette."
"Merhaba."
"Şey... Ben gerçekten özür dilerim Mari. Adrien'a aşık olduğunu bildiğim halde böyle davranmam gerçekten bencilceydi. Özür dilerim. Gerçekten kusura bakma. Çok özür dilerim."
Birkaç adım attı ve genç kızın ellerini tuttu. O sırada Adrien tam köşeyi dönmüştü ve Luka'nın Mari'nin ellerini tuttuğunu görünce şok oldu. Ellerini yumruk yapıp sıkmaya başlamıştı. Sonra ise rahatladı. Marinette ellerini Luka tutar tutmaz geri çekmişti ve 2 adım geri gitmişti. Adrien konuşmaları duymuyordu."Bak yaptığın şeyin kötü olduğunu anladın ve benden özür diledin. Özrünü kabul ettim yani seni affettim ama şunu bil ki benim bir erkek arkadaşım var. İznim olmadan bana dokunamazsın. Ayrıca bundan sonra zorunlu olmadığı müddetçe seninle konuşmayacağımı bil Luka."
"Tamam. En azından beni affettin. Teşekkürler ve iyi günler Marinette."
Luka arkasını dönüp gitmişti. Mari başını eğip birkaç saniye düşündü. Başını kaldırdığında karşıdan gelen Adrien'ı gördü. Genç erkeği çok özlemişti. Onu görünce yüzünde güller açtı. Aralarında çok bir mesafe yoktu. Ama Marinette umursamadan gelen genç erkeğin yanına koştu.
Adrien kız arkadaşını yanına koşarak gelirken görünce çok mutlu oldu. Marinette'e güveniyordu, ama yine de endişeleniyordu.
Marinette Adrien'ın yanına grldiğinde sıkıca sevgilisine sarıldı. Adrien Mari'yi havada bir tur döndürdü ve indirip kokusunu içine çekti.
"Mmm... Seni çok özledim Prensesim."
"Bende seni çok özledim. İyi geldin."
"Biliyorsun. Eğer çağırsaydın da gelirdim."
"Biliyorum. Ama arayacak zamanım olmadı. Pastane çok yoğun. İşler çok iyi gidiyor."
"Bu harika. Pastane de yakışıklı bir Kedi'ye ihtiyacın var mı?"
Flörtöz bakışları ile sevgilisinin burnunun dibine girdi. Marinette ise baş parmağı ile Adrien'ı burnundan itip kıkırdadı. Bu hallerini çok seviyordu.
"Sokak ortasında olduğumuzun farkında mısın?"
Genç kız Adrien'ı alaya alarak cevaplamıştı. Adrien ise halinden ödün vermiyordu.
"Sokak ortasında olmasaydık... hmm? İzin verir miydin?😏"
Genç kız yanaklarının yandığını hissetti. Kızarıyordu...
"A.ah ş.şimdi pastaya ay yani patsaneye demek istediğim pastaneye gitmeliyim. Sen git. Yani gel yani benimle gel. Owwwf😶😨"
Adrien genç kızın bu haline kıkırdadı. Kolunu genç kızın omzuna attı ve yürümeye başladı. Marinette de yürümeye başlamıştı.
...
Pastaneye geldiklerinde gerçekten baya müşteri vardı. Bazısı sırada bekliyordu, bazıları dışarıda banka oturmuştu ve bazıları da aldıkları ile çıkıyordu.
Sabina Adrien'ı görünce gülümsedi ve müşteriler ile ilgilenmeye devam etti. Tom arka tarafta kruvasan,makaron,pasta vs bir sürü şey arasında dönüp duruyordu. Marinette babasının yardımına koştu. Tom kızını ve Adrien'ı görünce büyükçe gülümsedi.O gün akşama kadar Dupain ailesi ve Adrien patanede birbirlerine yardım ettiler. Adrien kasada Sabina'ya, Marinette de babasına arkada yardım etti. Pastanenin kapanmasına yakın Tom iki gence "Çocuklar birazdan kapatacağız zaten siz yukarı çıkın." dedi.
Marinette Adrien'ın elini tuttu ve sürükleyerek yukarı çıkardı. İkiside bir hayli yorulmuştu. Beraber koltuğa oturdular. Adrien Mari'yi yine kendine çekti ve sarıldı.
"Adrien sana bir şey söylemem gerek."
"Kötü bir şey olmadı değil mi?"
"Hayır,öyle bir şey değil. Senden saklamak istemiyorum. Bu gün... Sen gelmeden önce çöpü atmak için dışarı çıkmıştım. Geri dönerken Luka geldi be benden özür diledi. Pişman oldum gibisinden şeyler söyledi. Onu affetmemi istedi. Ben de affettim."
"Ama Mari..."
"Biliyorum. Zaten ona eskisi gibi davranmayacağımı ve zorunlu olmadığı sürece konuşmayacağımı söyledim."
Adrien rahtalamış bir şekilde nefes verdi. Marinette kesinlikle çok saf ve berrak bir kızdı.