Jennie*Spor salonu olayından tam 1 hafta geçti.Bu bir haftada onları hiç görmedik.Ama önemli olan bu değildi,Bana neler oluyordu?Veya bize neler oluyordu?Bu 1 haftada sadece onlar hakkında konuşmuştuk.Normalde vaktimizi müzik önerileri ve Birgün bizde şarkı çıkarırsak Ne olacağını konuşuyorduk.Ama bu hafta Cidden garipti.Veya ben garipsemiştim...
Ne yaptın bana Jimin,sana giderek daha çok gıcık oluyorum.O gözlerle benim gözlerim buluşunca ve bana gülünce seni taşlamak ve üzmek istiyorum.Senin gülmen bana iyi gelmiyor,kalbimin atmasını engelliyor.Bana ne yaptın seni kendini playboy zanneden minik oğlan???
Artık Jimin ile konuşmam gerekiyordu,benden uzak durmasını ve geçen hafta ki olayı unutmasını istiyordum.Ama kim bilir nerde?En iyisi ona bir mektup yazmak.Kokulu kalemlerimden birini aldım.Yazıcıdan bir kağıt çıkarıp önüme koydum.Neden bu kadar özene bezene yapıyorum bilmiyorum ama genel olarak hep böyle bir düzenim olurdu:Jimin,
Biliyor Musun,Sen tam bir aptalsın.Beni etkilemeye çalıştın.Etkiledin de...1 haftadır hiç önümüze çıkmıyorsunuz.Sana hiç demiceğim birşey diyeceğim.En azından 1 hafta bizi saldığınız için Teşekkür ederim.Ama bundan Sonra hiç görüşmesek daha iyi ...Bize hiç iyi gelmiyorsunuz.
Jennie
Mektubu ikiye katlayıp cebime koydum.Sonra salona geçtim.Kızlar yoktu.Büyük bir ihtimalle Jisoo unnie markete giderken Lisa ve Rose yi arkasından sürüklemişti.Üstüme baktığımda rezil gibiydim,böyle dışarı çıkamazdım.Odama geri geçtim.Perdeleri kapatıp dolaba yöneldim.Siyah bir t-shirt ve bir kot giyip Evden çıktım.Postaneye giderken ayağım birşey e takıldı.Yerden doğrulup takıldığım şeye baktım.Bu bir kutuydu.Önce sağıma soluma baktım.Bunun bir tuzak olup olmadığını bilmiyordum o yüzden hemen açmadım.Ama Sonra merakıma yenik düşüp kutuyu elime aldım.Açtığımda içinde bir kağıt ve bir kolye vardı.Önce kağıdı elime aldım:
Jennie
Biliyorum Belki aldığım hediyeyi beğenmezsin ama bunu senin boynunda bir kerede olsun görmek isterim.Sizi bıraktığımızı düşünüyorsan çok yanılıyorsun.Çok yakınınızdayız...
Jimin
AAAAAAAAAAAA!Bu çocuk tam bir pislik.Demek beni takip ettin,Seni sapık!!!!!Kutuda ki kolyeyi elime aldım.Bu ne be!Ben bunu takmam.Hele de Jimin aldıysa asla takmam.Kolyeyi kenara atıp bir kendi yazdığım mektuba,bir Jimin inkine baktım.İkisinide yırtıp attım.Rüzgarın onları uçurup götürmesine izin verdim.Ayağa kalkıp kutuyu sinirle tekmeledim.Kutu biraz yuvarlanıp durdu.Sonra kolyeyi elime tekrar aldım ve biraz baktım.Buna baktıkça Jiminin gözlerini görüyordum sanki.Tekrar sinirlendim ve bir çığlık atıp Kolyeyi çöp kutusuna attım.Çöp kutusunun içindeki kolyeye bakarken yanaklarımın ıslanmaya başladığını hissediyordum...
*****************************************
Jisoo*
Marketten döndüğümüzde Jennie evde yoktu.Belkide milyon defa aradım ama açmıyor.Çıldırıcaktım,Telefonu bir kenara atıp bir sağa bir sola yürümeye başladım.Lisa ve Rose koltuğa oturmuş bana bakıyorlardı.Lisa en sonunda dayanamayıp konuşmaya başladı:
-Yaa unnie!Artık dönme başımı döndürdün yaaa!(Lisa)
-Aynen!(Rose)
-Yaa kızlar,Unnieniz kayıp farkında mısınız?!Biraz ciddiye alın!!!(Jisoo)
Lisa ve Rose susup başlarını eğdiler.Bende bileğimdeki saate baktım.Saat akşam 11'di.
****************************************
Jennie*
Eve gidebilecek durumda değildim.Ağlamaktan gözlerim şişmişti.Deniz kıyısına gittim.Ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım ve ayaklarımı serin suya soktum.Hava kararmıştı.Jisoo unniem kim bilir nasıl endişelenmişti?Ama benimde biraz kafa dinlemeye,olanları unutmaya çalışma hakkım vardı.Aklım hala kolyedeydi.Buna nasıl cüret ettin Jimin?Bama neden o kolyeyi aldın?Ben neden o mektubu yırtıp attım.Neden Postaneye vermedim o mektubu?Kendime çok sinirleniyordum.Bütün mutsuzluğumu düşüncelerimle denizin soğuk sularına bıraktım.Ama düşüncelerimle yaptığımı zannettiğim şey azımdan bir hıçkırık kaçmasıyla son buldu.Gözlerim ve ardından yanaklarım göz yaşlarıyla ıslandı.Ayaklarımı denizden çıkarıp olduğum yere çöktüm.Bir dalga çarpmasıyla önce pantolonum ıslandı,sonra tişörtüm.Ve ben dayanamayıp ıslak taşlara yatınca saçlarım ve yüzüm.Komple ıslanmıştım.Ağlıyordum,Hemde bir erkeğin gözleri uğruna...
Saçma geliyor ama bu akıttığım her göz yaşı Jimine karşı olan duygularımı arttırıyordu.Gözlerimi kapattım ve dalga sesleri eşliğinde Jiminin gülümseyen suratı gözlerimin önüne geldi.Ve istemsizce ve kendime hakim olamadan bende gülümsedim.O sırada beni Jiminin gülümseyen suratından ayıran şey Jisoo unniem ve kızları hatırlamam oldu.Kalkıp telefonuma koştum.Saat gece 2 olmuştu.Jisoo unniem tam 99 kere aramıştı.Büyük bir ihtimalle polisi aramıştır.Ayakkabılarımı elime aldım ve yalın ayak eve koştum...Huzur yerim artık belliydi.******************************************
Lisa*
Hala Jennie unnieden haber alamamıştık.Jisoo unniem ağlıyordu,Rose ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Ben ise öylece duvara bakıyordum.Daha doğrusu Jennie unniem i bekliyordum.Bir anda kapı çaldı.Hepimiz kapıya koştuk.Gelen Jennie unniem di.Sırılsıklamdı ve ayakkabıları elindeydi.Hemen içeri aldık.Jennie unniem ayakkabıları fırlatıp Jisoo unniem e sarıldı.Jisoo unniemde sımsıkı sarıldı.Sonra Ben ve Rose de katıldık.Ayrıldığımızda:
-NEREDEYDİN!!! (Jisoo)
Jennie unniem gayet sakin bir tavırla:
-Huzur yerimde(Jennie)
Biz ona şaşkınca bakarken o ise banyoya geçti...
****************************************
Rose*
Jennie unniem denizden gelmişti.Bunu sarıldığımızda anladım.Tuzlu su kokuyordu.O banyoya geçince bizde rahatladık ve odalarımıza geçtik.Pijemamı giyip yatağa yattım.Jennie unniem banyodan çıkınca banyomuzun gıcırtılı kapısının sesi geldi.Sonrada diğer kapının.Jennie unniem e ne olduğu hakkında hiçbir fikrim Yok ama düşündüğüm kişi yüzündense onun sonu hiç iyi olmicak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAVGA&AŞK/BANGTANPİNK
Fanfictionİlk aşk kavga ile başlar derler Ya,bizim hikayemizde tam böyle başladı... Liskook Jinsoo Vrose Jenmin