Sınıf başkanı Jungkook, bir sene boyunca sınıfa sahiplik yapması için seçildi. Sınıfını koruyan Jungkook, sadece birini boşvermişti. Aksine dövenlere yardım eder, kavga çıkartacak nedenler arardı.
Taehyung ise kavgalara maruz kalan kişiydi. Tahtada...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❦
"Unuttun mu? Yoongi ile limonata içecektik"
Kafasını sıraya vurduktan sonra sızlanmaya başladı.
"Sızlanacaksan gelme Tae. Zaten gelmeyecektin ama belki benim için bir şey yaparsın sanmıştım"
"Tamam! Lanet olsun. Tamam, geliyorum. Al çantanı"
Bıkkınlıkla çantayı masaya koyup montunu giydi. Beresini ve atkısınıda taktıktan sonra Jimin'in koluna girdi.
"Panonun oraya"
Jimin kafasını sallayıp yürümeye devam etti.
"Hey! Yoongi, buradayız"
Yoongi utançla yanlarına geldiğinde Taehyung'a bakıp kahkaha attı. Jimin "n'oldu" sorarmışçasına baktığında açıkladı, Yoongi.
"Beresi çok komik duruyor. Kimse bir şey söylemedi mi"
"Hayır, bence şirin gözüküyor. Her şey yakışır Tae'ye. Hadi gidelim"
Heyecanla bağıra Jimin, tapılası bir tatlılığa sahiplik yapıyordu. Yoongi aklındakilere bir kenara yatırıp Jimin'in koluna girdi. Üçü kol kola kafeye ilerlerken Taehyung mont giymesine rağmen titrediğini fark etti.
Koşarak kafeye girdiğinde Jimin ve Yoongi arkasından gülerek geliyorlardı. Sonunda ikiside kafeye girdiğinde Taehyung boş bir masaya oturdu.
"Üç tane limonata alabilir miyiz"
"Tabii, efendim hemen"
"Saolun"
Yoongi sandalyeyi çekip oturduğunda Jimin boş gözlerle ona bakıyordu.
"Bir sorun mu var? Neden oturmuyorsun"
"Sandalyem kendi kendine çekilmiyo değil mi Tae"
"Kendin çek o halde. Sonuçta h-hayaletler çekemez değil mi"
Jimin hızlıca sandalyeyi cekip oturdu ve karşıdaki Taehyung'ın onüne doğru eğildi.
"Yaklaş,"
"Ne oldu"
"Hayaletler yapmış olabilir"
"Ne"
Çığlığı kafede yankılandığında Jimin kahkaha atmaya başladı. Gözlerinden akan yaşları sildikten sonra Yoongi'ye anlatma gereği duydu.
"Hayalet fobisi varda"
"Anladım"
"Buyrun efendim, limonatalarınız"
Yoongi sırayla limonataları tepsiden indirip teşekkür etti.
"İçin bakalım"
Tae, yudum aldıktan sonra yüzünü ekşitti.
"Iy, parfüm gibi bir tadı var. Mide bulandırıcı"
"Nezle olduğun için öyle geliyordur sana. Gayet güzel bence, tadı"
"Eve gitmem lazım, çocuklar. Yarın zaten sen Jimin'in yanında olursun. Değil mi Yoongi"
"Evet, görüşürüz Tae"
"Görüşürüz"
...
"Anne! Pastam yok dolapta"
"Bilmiyorum yavrum! Evde senle benden başka kimse yok ki oğlum! Nereden bileyim ben"
"Tamam, Jimin yemişti! Hatırladım"
Odasına girip yatağa uzandı. Aklına gelen şey ile heyecanlanyatakta doğruldu.
"Tanrım! Feel Special"
"Bekle, bende izlemek istiyorum"
"Hızlı ol anne"
Anneside odaya girdiğinde hızla laltopı açtı ve önerilenlerde beliren müzik videosuna tıkladı.
"Başladı! Anne başladı"
"Sakin ol! Yanındayım, bende görebiliyorum"
Pür dikkat videoyu izledi. Şarkı bittiğinde donup kalmıştı.
"Mina ve Nayeon fazlasıyla iyiydi"
"Kes sesini. Momo'yu hiç savunma zaten"
"Ne"
Annesinin Once olduğu öğrenen Taehyung mutluluktan ölmek istercesine kahkaha atıyordu.
Anlık mutluluğu bittiğinde uyumak için iyi bir zaman olduğuğu kestirdi.
"İyi uykular, Chimy"
...
"İyi uykular, TaeTae"
"Ne"
"Taehyung ile aramızda bir şey. Uyumadan önce yan yana olmasakta hep iyi uykular deriz. Bu sayede yanlız hissetmezsin"
