İçeri adımımı atmamla bütün gözler bana döndü. Ahh Şebnem Gürsoy bütün ortamlarda ilgiyi üzerine çekebiliyorsun ya bravo.
"Ben Kerem Sayerle görüşmek için gelmiştim."
"Pardon da asistanının asistanıyla görüşmeye gelmiş olmayasınız."
"Yoo tam da Kerem Sayerle görüşmeye geldim."
"Tamam şurada beklemeye alalım sizi."
Kulaklığımdan Selimin kahkahalarını duyabiliyordum.
"Yok bekleme falan canım. Kerem Beyin şu an toplantısı var mı?"
"Yok."
"Randevu?"
"Yok."
"Burada mı?"
"Evet dee."
"Teşekkürler canım." dedim ve karşımdaki kapıdan içeri girdim.
"Kerem bey?"
-
Zeynepin çalıştığı yeri öğrenmiştim. Çok zengin bir adamla çıkmasına rağmen garson olarak çalışıyordu. Bu da benim ona ulaşmamı kolaylaştıracaktı.
"İyi günler."
-
Kendime ait odamı aldım. Ve Selimin saçmalamalarını dinliyordum. İyi bir hırsız olabilirdi fakat normal bir insan? Asla!
"Bakın benim bu işe ihtiyacım var.Iıııı şey annem. Annem hasta benim."
Yaa Selim biraz daha orjinal bir şey bulsaydın. Bu neden benim panter onunsa tilki olduğunu açıklıyordu.
"Teşekkürler."
Biraz zaman geçtikten sonra
"Evvet! İşi aldım Şebnem."
"Cık cık. Sen bir hırsızsın Selimcim . biraz soğukkanlı olman gerek."
"Bırak da soğukkanlılığımı o adamı öldürmeye saklıyım Patron."
