Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3000
×××
"Rahat mısınız?" diye sordu Tony, aynı odada kalan Thor, Nebula, Rocket ve Groot'a bakarak. Evdeki iki misafir odasından birine sıkışmışlardı ve rahat olmadıkları belliydi. Nebula aynı odada bir erkek, bir rakun ve bir ağaçla kalmayı sorun etmiyordu. Thor'un ona birşey yapmayacağını -yapamayacağını- biliyordu, Rocket ve Groot ile uzun süredir arkadaşlardı. Alışmıştı onlarla kalmaya. Tek sorun kendini yük gibi hissetmesiydi. Oysa ki sadece iki gecedir burada kalıyorlardı. "Her seferinde bunu soracak mısın?" diye sordu Rocket. Sürekli aynı sorudan sıkılmıştı, cevabı her seferinde aynıydı. "Evet soracağım çünkü Pepper beni buna zorluyor. Ayrıca cevap almakta da kararlı. Bu yüzden tekrar soruyorum, rahat mısınız?"
Groot her zamanki cevabını verirken, Nebula kafasıyla onu onayladı ve odadaki tek yatakta rahatça uzandı. Rocket göz devirip yer yatağında Groot'un yanındaki yerini alırken, Thor yalvarır bir şekilde Tony'ye baktı. "Cidden iki kişilik koltuğun bir düğmeye ya da Friday'e verdiğin bir komutla uzamıyor mu?" Tony sahte bir üzgünlükle kafasını iki yana salladı. Thor derin bir nefes alarak yatmaya çalıştı. "Yeni bir oda istiyorum."
"Bende çok şey istiyorum ama her istediğim olmuyor Thor." duraksadı. "Aslında oluyor. Herneyse. Salyalaranızı yastıklarıma akıtmayın ve tüylerinizi örtülerime dökmeyin. Bu sözüm sanaydı Ratchet." dedi Tony, kapıyı kapatıp misafir odasını terk ederken. Arkadan rakunun, "Ismim Rocket!" diye bağırdığını duysa da takmadı.
Salona ineceği zaman, merdivenlerden aşağı inen Morgan'ı gördüğünde kaşlarını çattı. Küçük kız da babasını farkedince yüzünü buruşturup yukarı kaçmaya çalıştı.
"A-a-aa, sen gel buraya bakalım." dedi Tony, iki adımda oraya çıkıp kızını kucağına alırken. "Nereye gidiyordun?"
Morgan tatlı tatlı gülümseyip "Tuvalete?" dediğinde Tony ona inanmadığını gösteren bir bakış attı.
"Tekrar dene," dedi Tony onu odasına çıkarırken. "Ama bu sefer doğruyu istiyorum."
Çocuk odasından içeri girdiklerinde Morgan ofladı. "Konuşan kediyle oynamak istiyorum!" Tony, gülerek küçük kızı yatağına yatırdı. "İlk önce, o bir kedi değil." Yorganıyla üzerini örttü. "Ama sen öylesin. Ikinci olarak saat çok geç oldu ve senin gibi bir kediciğin uykuya ihtiyacı var."
Morgan omuz silkti. "Ama hiç uykum yok."
Tony saate baktı ve 11.30'a geldiğini gördü. Morgan hareketli bir çocuktu. Bütün gün Rocket ile koşturmuş, Groot'un dilini ve dediklerini anlamaya çalışmış ve Peter'la çokça oynamıştı. Nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu? "Annen sana benim bilmediğim ne yediriyor böyle?"
"Bilmiyorum ama Juicepops* yedirmiyor." dedi ve suratını astı. Numara yaparken çok tatlı olan kızını öpmeden edemedi Tony.
"Eğer şimdi uyursan yarın beraber yeriz, olur mu?"
Morgan cevap bile vermeden gözlerini sıkı sıkı kapatınca Tony güldü, odadan çıktı. Aşağı kata inmeden önce Morgan'ın karşı odasında kalan oğluna bakmayı ihmal etmemişti. Peter hala uyanıktı. Peter'ın yatağının üstündeki gece lambası dışındaki ışıklar kapalıydı ve oda loştu. Genç çocuk, önünde bilgisayarı, kulağında kulaklığı bir şeyler yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙒𝙝𝙖𝙩 𝘼 𝙏𝙞𝙢𝙚»𝙎𝙩𝙤𝙣𝙮
Fanfiction[Steve×Tony] I feel a little nauseous and my hands are shaking I guess that means you're close by My throat is getting dry and my heart is racing I haven't been by your side In a minute, but I think about it sometimes Even though I know it's not so...